Yolculuk değiştirir

Yolculuk değiştirir

Yaşama yeniden sarılma fırsatıdır yolculuk. Yaşamla birlikte kendine açılan kocaman kollardır. Hayatın absürtlüğünü yeniden fark etmek ve deneyimlerden yola çıkarak beyne yeni kodlar işlemektir yeni anlamlar çıkarmak için.

Çıkmaya gönülsüz olduğunuz şeydir çoğu zaman yolculuk. Çünkü döndüğünüzde kesinlikle aynı olmazsınız. İnsan garip bir varlık hem değişip dönüşmek ister fakat ne kendinden ne de onu sıcak tutan koltuğundan bir adım öteye gitmek istemez. Bu tıpkı annesinin dibinden ayrılmak isteyen ama gözü dışarıdaki dünyada olan bir çocuğun davranışıdır. Hem oyuna katılmak ister hem de annesinden uzak ıssız topraklardan korkar.

Sartre’ın Bulantı adlı romanında kahraman şöyle der: Bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştiğimi anlamak için yola koyulmadan önce, kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim. Homeros’un Odysseus’un hikayesini anlattığı destanında, Troya savaşından dönmeye çalışan kahraman Odysseus zorlu bir yolculuktan geçer.

SARTRE VE HOMEROS’TA YOLCULUK

Sartre’ın Bulantı adlı romanında kahraman şöyle der: Bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştiğimi anlamak için yola koyulmadan önce, kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim. Bazı gezginlerin, yolculuktan döndükten sonra yakınları tarafından tanınmayacak kadar, hem ruhen hem de bedenen değiştiklerini okumuştum. Homeros’un Odysseus’un hikayesini anlattığı destanında, Troya savaşından evine dönmeye çalışan kahraman Odysseus zorlu bir yolculuktan geçer. Sabır ve dayanıklılığını test eden olaylarla karşılaşır. Zekasını daha da parlatmak zorunda kalır, cesareti katmerlenir. Ama her yolcu gibi o da evine döner. Döndüğünde eski Odysseus değildir. Fiziken geri bir dönüş değildir onunkisi karakteri de derin dönüşüm ve başkalaşıma maruz kalır. Kim aynı döner gerçekten çıktığı yolculuktan?

En iyi okuldur yolculuk. Okudukların güdük kalır deneyimlemeyince. Bir felsefenin içinde kaybolup düşünsel bir yolculuk yapmak yetmez, birebir gerçeğine değmek gerekir. Varoluşçu filozofların sık sık hatırlattıkları dünyaya fırlatıldık kavramını hayata geçirmek gerekir. Dilini konuşamadığın, topraklarına hiç ayak basmadığın bir yere kimsesiz gitmeyi göze almalı insan. Nasıl büyür ki kişi, annesi saydığı vatanından kopmayı başaramadan. Dünyaya fırlatılmış gibiyiz durduğumuz yerde bile. O fırlatılmışlık haline alışıyoruz zaman sonra. Aynı tarz düşünceler aynı yere bakışlarla sanki kısır dünyanın avucuna doğuyoruz. 

Yeni bir dil öğrenmek, ilk defa bir enstrüman çalmayı denemek gibidir yolculuk. Çok boyutlu bir denklemdir yolculuk.  Budha varlık ve rahatlık içinde yaşarken çıktı yolculuğa. Bilinmeyene doğru yol alırken keşişlerle tanıştı. Yolculuk içe ve dışa hiç bitmez.

YOLCULUK HİÇ BİTMEZ

Yeni bir dil öğrenmek, ilk defa bir enstrüman çalmayı denemek gibidir yolculuk. Yeni bilgiler işlenmeye başlayınca beyinde yeni nöral ağlar oluşur. Çok boyutlu bir denklemdir yolculuk. Budha varlık ve rahatlık içinde yaşarken çıktı yolculuğa. Bilinmeyene doğru yol alırken keşişlerle tanıştı. Ama bu da yetmedi, aydınlanma öğretisi kendine doğru bir seyahatte karşısına çıktı. Yolculuk içe ve dışa hiç bitmez.

Sahildeki bir adet kum tanesinden farklı olmadığını bilir insan ama parmak izinden dolayı kendisini ayrıştırmayı nasıl da becerir. Egonun kölesi insan bu sanrıya ne kolay kapılır. Fakat yolculuklarda hiç de biricik olmadığını anlar insan. Evindeki köşe başındaki insanların aynısını farklı duraklarda görmek, karınca gibi binlerce insan. Hep aynı koşturma hep aynı sıranlıkta dönüp duran karınca sürüleri. Bütünsel bir bakışla egonun zırhı delinir yolda olunca. Kibrin yerine yerinde bir güven gelir. Temas edince insanlara insan olduğunu hatırlar insan. Her zaman seçme özgürlüğümüz olduğunu bilip unutmuş bizler için yeniden hatırlama deneyimidir yolculuk.

Süslü giysilerinizi, pahalı parfümlerinizi, gösteriş kisvesini bırakınca geriye başka hallerde olmak nasıl olurdu onu düşlemek kalıyor. O durumlar için biriktirmek, hazırlanmak. Hazırlanırken öğrenmek. Yaşama yeniden sarılma fırsatıdır yolculuk. Yaşamla birlikte kendine açılan kocaman kollardır. Hayatın absürtlüğünü yeniden fark etmek ve deneyimlerden yola çıkarak beyne yeni kodlar işlemektir yeni anlamlar çıkarmak için. Ve tüm bunları vatanına dönüp bir ağaç altında bir kitap okumak için yaşarsın…

Gülden Bulut
Latest posts by Gülden Bulut (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir