Neden business class?

Neden business class?

Bugün Voleybol A Milli Kadın takımımızın resmî müsabakalara katılmak için Amerika Birleşik Devletleri’ne ekonomi sınıfında gittiğini öğrendim.

Havayolunun yaptığı açıklamaya göre federasyon çok geç bilet talep etmiş ve bu yüzden uygun sınıfta bilet ayarlanamamış. Farz edelim ki Voleybol Federasyonu’nun bir ihmali var, Türk Hava Yolları’nın sponsor olduğu milli takım için gerekirse bir uçaklarını sırf bu operasyon için tahsis etmesi hoş olmaz mıydı?

Bugün Voleybol A Milli Kadın takımımızın resmî müsabakalara katılmak için Amerika Birleşik Devletleri’ne ekonomi sınıfında gittiğini öğrendim. Normalde günceli gündemim yapmam ancak hem mesleğim gereği hem de birden fazla tekrar ettiği için bu konuya değinmek istedim.

Kadın A Milli Voleybol takımımız Türk spor tarihinin en başarılı takımlardan biri. Uluslararası Voleybol Federasyonu’nun (FIVB) düzenlediği Milletler Ligi’ni kazanarak Dünya Şampiyonu oldu. Avrupa Voleybol Konfederasyonu’nun (CEV) düzenlediği Avrupa Şampiyonasını kazanarak Avrupa Şampiyonu oldu. Bazıları Milletler Ligi başarısını küçümsercesine ‘‘Dünya Şampiyonu olmadı’’ diyebilir. Bu görüşün çıkış noktası FIFA Dünya Kupası’nın voleyboldaki tam karşılığının FIVB Dünya Kupası olmasıdır. Evet, kadın milli takımımız (henüz) o kupayı kazanmadı ancak aynı resmî kurumun düzenlediği ve tüm konfederasyonların katıldığı Milletler Ligi, FIVB’un en önemli ikinci etkinliğidir ve Dünya çapında düzenlenir. Dolayısıyla o kupayı kazanan pek tabii ki o senenin Dünya Şampiyonu olur. Milli takımdaki başarılarına ek olarak kadın milli voleybolcularımız neredeyse her sene kulüp bazında da ülkemize en büyük başarıları kazandıran aynı sporcular.

Ekonomi sınıfında tüm sporcuları diğer yolcularla karışık oturtmuşlar, kimin yanında kimin oturduğu belli değil! Binbir milletten, çeşit çeşit insan olabilir… Belki aralarında fanatiği var, sapığı var, çapkını var, gevezesi var.

KİMİN YANINDA KİMİN OTURDUĞU BELLİ DEĞİL

Dolayısıyla Türk milletini ve Türk Bayrağını hem Avrupa’da hem Dünya’da en üst seviyede başarıyla temsil etmiş bir Milli Takımın oyuncularından bahsediyoruz.

İşte bu başarılı ve özel sporcuları, FIVB’un düzenlediği resmî müsabakalar için bugün Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderdik. 12 saatlik yolculuk için ekonomi sınıfında uçmalarını uygun gördük!

Bu durum spor yönetimi açısından çok yanlış bir tutumdur. Milli takımların uzun mesafelere business class veya özel uçakla uçması lüks değil, doğal bir ihtiyaçtır. Nedenlerini en kısa şekilde açıklamaya çalışayım.

Öncelikle bu durum bir güvenlik sorunu teşkil eder. Ekonomi sınıfında tüm sporcuları diğer yolcularla karışık oturtmuşlar, kimin yanında kimin oturduğu belli değil! Binbir milletten, çeşit çeşit insan olabilir… Belki aralarında fanatiği var, sapığı var, çapkını var, gevezesi var. Milli sporcuyu 12 saat boyunca hiç tanımadığı bir yolcunun yanına oturtamazsınız. Yanındaki yolcunun hiçbir şey yapmasına gerek kalmadan, sporcularımız cep telefonlarını kullanmak isteseler bile hiçbir özel hayatları, mahremiyetleri kalmaz. Ailesiyle, eşiyle, sevgilisiyle bile istediği gibi konuşamaz. Ayrıca yanındaki yolcu, sporcularımızı sözlü veya fiziki rahatsız edilebilir. Hatta güvenlik riski oluşabilir. Örneğin, THY yemek servisinde bıçak dağıtılacak, bıçak!

12 saat boyunca yanında kimin oturduğu belli olmayan milli sporcu her türlü enfeksiyon riskine karşı savunmasız kalır. Bir sporcunun yanında oturan yolcudan grip kapması bile tüm kafilenin sağlığını etkiler!

MİLLİ SPORCU ENFEKSİYON RİSKİNE KARŞI SAVUNMASIZ KALIR

İkinci olarak, bu durum çok ciddi bir sağlık sorunu ve riski teşkil edebilir. 12 saat boyunca yanında kimin oturduğu belli olmayan milli sporcu her türlü enfeksiyon riskine karşı savunmasız kalır. Bir sporcunun yanında oturan yolcudan grip kapması bile tüm kafilenin sağlığını etkiler! Bu kızlar turistlik seyahate gitmiyor, fiziksel performans gösterecekleri spor müsabakasına gidiyor. O yüzden önelikle sağlık durumları korunmalı ve dış etkilere karşı kontrol altında tutulmalı. Böyle bir yolculuk yaptıran federasyon, bu risk durumu alenen göz ardı etmiş sayılır.

Üçüncü olarak, bu durum sporcuya verilen değeri gösteren sembolik bir mesajdır. Bu verilen veya verilmeyen değer, sporcunun moral-motivasyonunu, dolayısıyla psikolojisini olumsuz etkiler. Sporcu psikilojisi; antrenman kadar, maçtaki taktik kadar maç sonucunu etkileyen çok önemli ve etkili bir faktördür.

Son olarak, bu tür uzun yolculukların rahatsız geçmesi sporcunun saha içi ve antrenman performansını da olumsuz etkiler. 1.90 boyundaki kızlara 40cm koltuk aralığında 12 saat boyunca oturtup sonra da en iyi performanslarını göstermesini bekleyemeyiz. Yolculuk esnasında sıkışık halde oturdukları koltuklarda yapacakları ters bir hareket sakatlık riski bile doğurabilir. Ayrıca seyahat konforu sporcuların dinlenmesi için önemli bir etkendir. Koltuğunu yatak yapıp uyuyabilecekken, bu şekilde sporcularımızın yeterince dinlenmelerine engel olmuş oluyoruz. Bu tür konforsuz yolculuklardan geriye stres ve yorgunluk kalır ki bu iki durum bir spor takımının maruz kalmaması gereken konulardır.

Milli takımlar için business class bir lüks değil, ihtiyaçtır. Özel işleri için, tatile giderken, veya yine milli takımı ilgilendiren ama müsabaka içermeyen bir aktivite için seyahat edeceklerse, o zaman business class ısrarı yersiz olabilir.

MİLLİ TAKIMLAR İÇİN BUSINESS CLASS LÜKS DEĞİL, İHTİYAÇTIR

Kısacası milli takımlar için business class bir lüks değil, ihtiyaçtır. Özel işleri için, tatile giderken, veya yine milli takımı ilgilendiren ama müsabaka içermeyen bir aktivite için seyahat edeceklerse, o zaman business class ısrarı yersiz olabilir. O zaman şikayet etmelerini belki eleştirebiliriz ama ümmetin, hatta Dünya’nın lideri olduğunu iddia eden büyük bir ülkenin en başarılı milli takımlarından birinin, rahat ve konforlu bir şekilde milli takım maçına gitme talebi en doğal hakkıdır! Bu konu sadece voleybol ile sınırlamamalıyız. Aynısı halterden, güreşe, judodan, boksa kadar her milli takımımız ve milli oyuncumuz için geçerlidir. Birileri gitmedi veya talep etmedi diye, diğerlerinin bu talebi ‘‘uygunsuz’’ görülemez!

Son olarak şu notu da eklemek isterim. Bayrak taşıyıcı Türk Hava Yolları’nın bu tür özel ve milli durumlarda ticari bir şirket mantığından çıkıp, milli çıkarlara uygun davranan bir şirket konumuna geçmesi gerekir diye düşünüyorum. Havayolunun yaptığı açıklamaya göre federasyon çok geç bilet talep etmiş ve bu yüzden uygun sınıfta bilet ayarlanamamış. Farz edelim ki Voleybol Federasyonu’nun bir ihmali var, Türk Hava Yolları’nın sponsor olduğu milli takım için kendisinin insiyatif alması ve gerekirse bir uçaklarını sırf bu operasyon için tahsis etmesi hoş olmaz mıydı? Milli takıma milli havayolunun sponsorluğu bunu gerektirmez miydi?

Avrupa Futbol Şampiyonası da yaklaşıyor, bakalım A Milli Erkek Futbol takımımız için Türk Hava Yolları nasıl bir uçak ayarlayacak?

Gökhan Bozkurt
Latest posts by Gökhan Bozkurt (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir