Sağlıklı narsizm 

Sağlıklı narsizm 

Hayatın zorlukları ve bitmeyen talepleri karşısında duygusal ve zihinsel sağlamlığa sahip olabilmek için bir tutam sağlıklı narsizme sahip olmak aslında hiç de fena olmaz diyebiliriz. Sağlıklı narsizm, kişiyi kibirden uzak tutarak, başkalarının duygularına ve ihtiyaçlarına duyarlı kılar.

Psikoloji camiasının belki de son 5-10 yıldır en popüler konularından birisi olan, birçok kişinin partnerini, annesini, babasını, arkadaşını öyle olmakla suçladığı kavram “narsizm”, aslında her zaman bir öcü gibi görülmek zorunda değil. Çünkü narsizm de, diğer pek çok şey gibi aslında kendi içinde bir spektrum gösterir. Dolayısıyla bunun boyutu ve yoğunluğu, kişiyi pek tabii sağlıklı bir yerlerde de tutabilir.

Sağlıklı narsizm, çocukların kendilerini sevmelerine ve kabul etmelerine yardımcı olur, bu da onların genel duygusal sağlamlığına katkıda bulunur. Burada kritik olan nokta, çocuğa bu duyguyu kazandırmaya çalışırken aşırıya kaçmamak, gerçekliğe mutlaka temas etmeye devam etmek, çocuğu güçlendirirken başkalarını (örneğin başka çocukları) aşağılamamak ve devamlı rekabete sokmamaktır.

SAĞLIKLI ÇOCUK NARSİZMİ

Neredeyse her çocuk dünyaya, karşılanması ve regüle edilmesi pek de kolay olmayan duygularla gelir. Dürtüseldir, öfkelidir, sabırsızdır, talepkardır, zaman zaman kural tanımaz olabilir, zaman zaman incitici davranabilir. Çocuklar için zihinlerindeki egosantrik (ben merkezi) dünya, kendilerini ön plana koydukları, duygusal ihtiyaçlarını (korunma, destek, oyun, eşlik, sevgi, kabul…) karşılamaya çalıştıkları, duygularını regüle edebilmek için etraflarını kendilerini rahatabilecekleri unsurlarla donattıkları bir oyun alanına dönüşür. 

Çocuklar, kendi yeteneklerine ve değerlerine inanarak büyüdüklerinde özgüven geliştirirler. Bu, onların yeni şeyler denemeye, hata yapmaktan korkmamaya ve zorluklarla başa çıkmaya istekli olmalarını sağlar. Sağlıklı narsizm, çocukların kendilerini sevmelerine ve kabul etmelerine yardımcı olur, bu da onların genel duygusal sağlamlığına katkıda bulunur. Burada kritik olan nokta, çocuğa bu duyguyu kazandırmaya çalışırken aşırıya kaçmamak, gerçekliğe mutlaka temas etmeye devam etmek, çocuğu güçlendirirken başkalarını (örneğin başka çocukları) aşağılamamak ve devamlı rekabete sokmamaktır. Böylelikle çocuk, kendi değerini anlarken ve dünyayı kendi potansiyelini rahatça ortaya koyabileceği bir yer olarak algılamaya başlarken, bunu yapmanın yönteminin başkasının üzerine basıp geçmek ya da başkasını değersizleştirmek olmadığını daha iyi idrak edecektir.

Sağlıklı yetişkin narsizmine sahip kişiler, başkaları tarafından çekici, lider, karizmatik, onay arayıcı, azimli, gerçekçi kaygıları olan, kendinden hoşnut, empati yapabilen(sağlıksız narsizmden en önemli farklardan birisi budur), sınırları konusunda net davranabilen, kendisinden memnun biri olarak tanımlanabilir.

SAĞLIKLI YETİŞKİN NARSİZMİ

Sağlıklı yetişkin narsizmi, kişinin özsaygı, özgüven ve özdeğer gibi olumlu özelliklere sahip olmasını ifade eder. Bu, kişinin kendini sevmesi ve kabul etmesi anlamına gelir, ancak bu sevgi ve kabul, başkalarını küçümsemeyi veya başkalarının haklarını ihlal etmeyi içermez. Sağlıklı narsizm, bireyin kendine dair olumlu bir algı geliştirmesi ve bu algıyı dengeli ve empatik bir şekilde başkalarına yansıtmasıdır. Sağlıklı yetişkin narsizmine sahip kişiler, başkaları tarafından çekici, lider, karizmatik, onay arayıcı, azimli, gerçekçi kaygıları olan, kendinden hoşnut, empati yapabilen (sağlıksız narsizmden en önemli farklardan birisi budur), sınırları konusunda net davranabilen, kendisinden memnun biri olarak tanımlanabilir. Bu kişiler kendilerini olduğu gibi başkalarını da gerçeklikle çekinmeden yüzleştirebilirler. Bunu yaparken de kimi zaman zorlayıcı bir tutuma bürünebilirler. Ancak amaçları, ötekini kırıp dökmek değil; ona dünyayla tıpkı tepkisinin kurduğu gibi daha gerçekçi bir temas kurmasını salık vermektir. 

Hayatın zorlukları ve bitmeyen talepleri karşısında duygusal ve zihinsel sağlamlığa sahip olabilmek için bir tutam sağlıklı narsizme sahip olmak aslında hiç de fena olmaz diyebiliriz. Kişi kendisini tanıdıkça, incinebilirliğini reddetmeden hayata atılabilecek kaynaklara sahip olduğunu fark ettikçe, bir işe atılırken defalarca düşünmek yerine, o işi yapabileceğine, üstesinden gelebileceğine dair gerçekçi bir bakış geliştirdikçe hem kendisiyle hem de dünyayla daha iyi bir ilişki kuracaktır. Sağlıklı narsizm, kişiyi kibirden uzak tutarak, başkalarının duygularına ve ihtiyaçlarına duyarlı kılar. 

Yani bu kişiler, kendi ışıklarına güvenirler, ancak parıldamak için başkalarının ışığını söndürmezler. Belki de onları, patolojik narsizmden ayıran en önemli noktalardan birisi de budur.

Öykü Zeynep Aydın
Latest posts by Öykü Zeynep Aydın (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir