Suudiler, Şam ve Kürtler normalleşiyor, Ankara ne yapacak?

Suudiler, Şam ve Kürtler normalleşiyor, Ankara ne yapacak?

Suudi Arabistan, tam 12 yıl sonra Şam’a büyükelçi atadı. Suudi Arabistan’ın büyükelçi ataması bölgedeki diğer bazı ülkeler ile Suriye arasında başlayan normalleşme sürecinin en önemli adımlarından biri olarak görülebilir.

Suriye’de isyanın başlamasının ardından 2012’de Şam büyükelçiliğini kapatan Suudi Arabistan, tam 12 yıl sonra Şam’a büyükelçi atadı.

Suudi Arabistan’ın büyükelçi ataması bölgedeki diğer bazı ülkeler ile Suriye arasında başlayan normalleşme sürecinin en önemli adımlarından biri olarak görülebilir.

Zira Suudi Arabistan Arap – İslam dünyasında en önemli ve etkili ülkelerden biri.

Suudi Arabistan uzunca bir süredir normalleşme adımlarına hız vermişti. Faysal Al-Mucfel’in Şama’a atanması ile normalleşme resmiyete kavuşmuş oldu.

İki ülke arasında bir süredir yaşanan temasların ardından Suriye de geçen yıl Riyad’daki büyükelçiliğini yeniden açmış ve geçtiğimiz Aralık ayında yeni bir büyükelçi atamıştı.

Normalleşme İsrail’in saldırılarını arttırdığı bir döneme denk geliyor.

Yaklaşık 2 yıldır bölgede bir yumuşama havası devam ediyordu. Sadece Arap – İslam ülkelerinin kendi aralarında değil, İsrail ile bazı bölge ülkeleri de normalleşme adımları atmıştı ve Suriye’nin Türkiye’nin de ilişkilerini düzeltme hamleleri ile içinde yer aldığı bu yumuşamanın dışında kalması mümkün değildi.

Suriye bu anlamda Türkiye açısından da önem arz ediyor.

Suudi Arabistan’ın Suriye’ye büyükelçi ataması normalleşme süreci içinde “tamamlayıcı” hamlelerden biri olarak görülebilir. Ancak bir eksik daha var. Türkiye – Suriye normalleşmesi. Türkiye tam da İsrail ile Filistin’de yaşananlar nedeni ile kriz yaşarken İsrail’e karşı atacağı adımlarda Suriye’ye ihtiyaç duyabilir.

TÜRKİYE, SURİYE’YE İHTİYAÇ DUYABİLİR

Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin İran ile normalleşme çabalarının bir ayağını Suriye oluşturuyordu. Zira Suriye şimdilerde normalleşmeye başladığı ülkeler yakın geçmişte vekilleri vasıtası ile Esad yönetimine karşı savaşırken İran Suriye’nin yanında yer almış ve iki ülke kader birliği yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl Çin’in devreye girmesi ile Suudi Arabistan ile İran arasında bir anlaşma yapıldı ve bu anlaşma Suriye’nin bu ülkeler nezdinde yaşadığı yalnızlığı daha kolay atlatma şansını da yakalamış oldu.

Suudi Arabistan’ın Suriye’ye büyükelçi ataması normalleşme süreci içinde “tamamlayıcı” hamlelerden biri olarak görülebilir.

Ancak bir eksik daha var. Türkiye – Suriye normalleşmesi.

Türkiye tam da İsrail ile Filistin’de yaşananlar nedeni ile kriz yaşarken İsrail’e karşı atacağı adımlarda Suriye’ye ihtiyaç duyabilir.

Suriye geçmişte Arap Birliği içinde ve bölgede Filistin davasına ve örgütlerine en büyük desteği veren ülkelerden biriydi.

Batı ile sıkı ilişkilerinden dolayı İsrail’e karşı hiçbir zaman somut adım atamayan bölgenin Arap ülkeleri için Suriye her zaman başvurulacak adres olmuştu.

Şimdilerde İsrail hükümeti Batı’nın bazı başkentleri ve Araplar arasında hedefe konulunca Suriye’nin “işlevselliği” bir kez daha hatırlandı. Suriye elbette çok sayıda iç sorunla uğraşıyor ancak yine de Filistin meselesinde derin tecrübesi ve ilişkileri var ve bu kısa vadede gerek Filistin’de gerekse bölgede Filistin çerçevesinde atılacak adımlarda işe yarayabilir.

Esad Kürtler ile (özerk yönetim ile) görüşülebileceği sinyalini vermiş. Askeri çözüm değil siyasi çözüm niyetinde olduğu söyleniyor. Kürt cenahından da bazı isimlerin “olumlu bir havadan ve bu yönde beklentilerden söz ettiği” ortaya atılan iddialar arasında. İddialar doğrulanırsa Ankara bütün bu gelişmelerin ve olası gelişmelerin neresinde yer alacak ya da nasıl bir tavır alacak?

ESAD’IN ÖZERK KÜRT YÖNETİMİ İLE GÖRÜŞÜLEBİLECEĞİ SİNYALİNİ VERDİĞİ SÖYLENİYOR

ABD Suriye yönetimine karşı sert tutumunu sürdürüyor. Ancak bu durum Suudi Arabistan örneğinde olduğu gibi normalleşme önünde engel oluşturmuyor. BAE de daha önce ABD’den yapılan karşı açıklamalara rağmen Suriye ile normalleşme sürecini kesintiye uğratmadan devam ettirmişti.

Bu gelişmelerin yanı sıra çok daha önemli bir iddia var: Esad Kürtler ile (özerk yönetim ile) görüşülebileceği sinyalini vermiş. Askeri çözüm değil siyasi çözüm niyetinde olduğu söyleniyor. Bu iddianın doğruluğu elbette birkaç gün içinde teyit edilir. Ancak Kürt cenahından da bazı isimlerin “olumlu bir havadan ve bu yönde beklentilerden söz ettiği” ortaya atılan iddialar arasında.

İddialar doğrulanırsa Ankara bütün bu gelişmelerin ve olası gelişmelerin neresinde yer alacak ya da nasıl bir tavır alacak?

 

Musa Özuğurlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir