Ali Babacan, DİKTİO’nun davetlisi olarak gittiği Atina’da konuştu

Ali Babacan, DİKTİO’nun davetlisi olarak gittiği Atina’da konuştu

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, farklı ülkelerin başbakan ve bakanlarının da üye olduğu düşünce kuruluşu DIKTIO’nun davetlisi olarak Yunanistan’a gitti.

Atina’da DIKTIO düşünce kuruluşunun toplantısında konuşan Babacan’ın yanı sıra Yunanistan Eski Başbakanı Yorgo Papandreu ve Atina Belediye Başkanı Haris Doukas’ın yanı sıra milletvekilleri, gazeteciler ile akademisyenlerin de katılım gösterdi.

Toplantıda Ali Babacan Türkiye-Yunanistan ilişkilerine, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine ve Türkiye’nin demokrasi kültürüne ekonomiye değindi. Toplantı sonrası yirmiye yakın soruyu yanıtlayan Ali Babacan’ın konuşmasından başlıklar şu şekilde:

Ali Babacan ateşkes ve barış üzerinde durdu

Ortadoğudaki savaşa değinen Ali Babacan; “Ateşkes ve nihayet barış zamanı geldiğinde Türkiye’nin bu özgün rolü çok değerli olabilir. Gazze’deki savaşa bakıldığında, İsrail hükûmetinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğini görüyoruz. Bu durum tolere edilemez.

Unutmayalım ki Gazze onlarca yıldır ağır tecrit altında bir açık hava hapishanesi konumunda. İsrail hükûmetinin kutsal ve mukaddes mekanlara yönelik saygısızlığı ve saldırıları da bu gerilimi alevlendiriyor. Uluslararası toplumun sayısız uyarısına rağmen Batı Şeria’da hukuka aykırı yerleşim alanları devamlı suretle yayılıyor.”sözleri ile Türkiye’nin bölgedeki önemine dikkat çekti.

“Uluslararası toplumda çifte standart yaklaşımı hâkim oldu”

Ali Babacan sözlerine; “Uluslararası toplum, tam da olması gerektiği gibi, Rusya’nın saldırganlığını ve uluslararası hukuku ihlal etmesini kınayarak Ukrayna ile dayanışma içinde kararlı bir tavır sergiledi. Ancak İsrail hükûmetinin Filistinlilere yönelik saldırıları söz konusu olduğunda bariz bir çifte standart yaklaşımı hâkim oldu. Bu durumun özellikle endişe verici olduğunun altını çizmek istiyorum.”

Batı’nın “kurallara dayalı uluslararası sistem”in gelişmesinde ön saflarda alması, jeopolitik konularda en değerli varlığı olan ahlaki zeminin oluşmasını sağlamıştı. Ancak maalesef bir zamanlar Batılıların el üstünde tuttuğu insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi değerler, bugün bizzat Batılı hükûmetlerin çoğunun kendi eliyle hurdaya çıkarılıyor.

Yunanistan-Türkiye ilişkileri; yerel yönetimler, üniversiteler, düşünce kuruluşları, iş dünyası, sivil toplum aracılığıyla geliştirilerek iki ülkenin de yararlandığı bir ortam yaratılabilir. Türkiye ve Yunanistan, iyi bir işbirliğiyleBalkanlar’ın tamamına büyük faydalar sağlayabilir.” ifadeleriyle devam etti.

“Şunu asla unutmamamız gerekiyor: Bizler NATO müttefikleriyiz”

Genel Başkan Babacan; “Şunu asla unutmamamız gerekiyor: Bizler NATO müttefikleriyiz. Pozitif bir gündemimiz var, potansiyeller daha da büyük. Halklarımız birbirine sahip çıkıyor. İhtiyaç anında birbirimizin yardımına koşan ilk ülke oluyoruz.

2023 ve 2024 yılları bizim için seçim yıllarıydı. Geçen yılki genel seçimler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın az farkla kazanmasıyla sonuçlanmıştı. Bu yılki yerel seçimlerde ise muhalefet açık ara farkla galip geldi. Kuşkusuz ki ülkemizin demokrasi pratiklerinde ciddi sorunlar bulunuyor, ancak her iki seçim de vatandaşın sandığa olan inancını bir kez daha kanıtladı.” dedi.

“Bir gün Türkiye’nin AB üyeliğine hazır olabileceğine yürekten inanıyorum”

Ali Babacan, “Seçimlerin ardından ülkemizin kaderinin hâlâ vatandaşların elinde olduğunu ve vatandaşların oy verme yoluyla bazı şeyleri değiştirebileceğini görmüş olduk. Vatandaşlarımızda demokratik bir sisteme yönelik güçlü bir talep var. Bizler bunu yerine getirmek için çalışıyoruz. En nihayetinde, ben bir gün Türkiye’nin AB üyeliğine hazır olabileceğine yürekten inanıyorum. Ancak soru şu: O gün geldiğinde AB Türkiye’ye hazır olacak mı?

Ekonomi alanında yanlış insanların görevlendirilmesi ve hatalı politika tercihleri sonucunda makroekonomik dengeler büyük zarar gördü; bütün bunlar yüksek enflasyona, yüksek faiz oranlarına ve gelir dağılımının bozulmasına yol açtı. Yeni ekonomi kurmayları, bu sorunları çözmek için elinden geleni yapıyor. Maliye politikası ve para politikası tarafında önlemler alındı. Ancak yapısal reformlara ciddi bir ihtiyaç var.” sözleriyle AB üyelik sürecine ve reform ihtiyaçlarına değindi.

Yeni Arayış Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir