Fransa’da aşırı sağın iktidara gelmesi artık an meselesi

Fransa’da aşırı sağın iktidara gelmesi artık an meselesi

Emmanuel Macron’un erken seçime giderek oynadığı kumar, sol ve sağ seçmenlerin Macron’u reddetmesiyle çok büyük bir şekilde geri tepti.


Yazar: Paul Taylor       |     Çeviri: Mert Söyler     |     Yazının orijinaline bu linkten ulaşabilirsiniz.


Er ya da geç, muhtemelen de önümüzdeki hafta, Fransa’nın aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi iktidara gelecek. Geçtiğimiz pazar günü yapılan erken parlamento seçimlerinin ilk turundan çıkan en temel sonuç ise Marine Le Pen’in göçmen karşıtı milliyetçileri, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldıkları oy oranlarını çok daha yüksek bile katılımla artırmaları oldu.

Başkan Emmanuel Macron’un parlamentoyu feshetme riskini alıp, üç haftalık aşırı kısa bir seçim kampanyasının ardından seçmenlerden “netlik” istemesi ise kendi destekçileri için beklenenin tam aksi bir sonuç getirdi. Macron’un siyasi olarak merkezci koalisyonu, geçerli oylar göz önüne alındığında Le Pen’in RN partisi ve solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) ardından büyük bir oy farkıyla üçüncü sırada kaldı ve 577 sandalyeli ulusal mecliste halihazırda var olan 249 sandalyesinden 100’ünden azını elinde tutabilecek gibi görünüyor. Seçimin ilk turunun ardından Macron, aşırı sağa karşı “cumhuriyetçi ve demokratik adayları destekleyen geniş bir birlik” çağrısında bulundu. Ama Macron’u dinleyen pek yok gibi gözüküyor.

Macron 2027’ye kadar Élysée Sarayı’nda kalsa bile artık Macron dönemi sona erdi. Seçmenler, Macron’u bir ay içinde ikinci kez ezici bir çoğunlukla reddetti. Gelecek haftaki ikinci tur seçim sonuçları ne olursa olsun, Macron’un hem iç hem de Avrupa politikasındaki etkisi ciddi bir şekilde azalacak.

İkinci turda Ulusal Birlik partisinin mutlak çoğunluğu kazanabilir ve Le Pen’in 28 yaşındaki çırağı Jordan Bardella başbakan olabilir ya da Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemeyip Fransa’nın, hiç kimsenin çoğunluğu sağlayamadığı dağınık bir parlamento ile istikrarsızlık dönemine girmesine sebep olabilir. Ama Avrupa karşıtı ve Fransa’yı önceliklendiren milliyetçilerin hükümete gelmesi artık sadece bir zaman meselesi.

MACRON’UN ERKEN SEÇİM HAMLESİ AŞIRI SAĞI İKTİDARA GETİRDİ

Avrupa Birliği’nin kurucu üyesi ve önemli bir aktörü, bir G7 ekonomisi, nükleer güç ve BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Fransa, AB ve NATO müzakerelerinde daha az uyumlu, içe dönük bir tutum sergileyebilir, Ukrayna’ya desteğini azaltabilir ve Avrupa entegrasyonunun önünde bir engel oluşturabilir.

Gelecek pazar günkü ikinci turda Ulusal Birlik partisinin mutlak çoğunluğu kazanabilir ve Le Pen’in 28 yaşındaki çırağı Jordan Bardella başbakan olabilir ya da Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemeyip Fransa’nın, hiç kimsenin çoğunluğu sağlayamadığı dağınık bir parlamento ile istikrarsızlık dönemine girmesine sebep olabilir. Ama Avrupa karşıtı ve Fransa’yı önceliklendiren milliyetçilerin hükümete gelmesi artık sadece bir zaman meselesi.

Başbakan Gabriel Attal, “Aşırı sağ, iktidarın kapılarında,” diyerek seçmenlere Ulusal Birlik’i engellemek için her şeyi yapmaları çağrısında bulundu. Holokost inkârcısı olması nedeniyle zamanında hüküm giymiş olan Jean-Marie Le Pen tarafından kurulan Ulusal Birlik partisi, seçimlerin ilk turunda %33 oy alarak yaklaşık 10.6 milyon oy ve 37 sandalye kazandı. Bu oyların çoğu, ülkenin kuzeyindeki sanayi bölgelerinden ve güneydeki güçlü kalelerinden geldi. Jean-Luc Mélenchon’un radikal Boyun Eğmeyen Fransa partisinin merkezini oluşturduğu aceleyle kurulan sol ittifak ise %28 oy aldı. Siyasi olarak merkezci bir pozisyonu olan ve Macron’un partisini de barındıran Ensemble bloğu %20,76’da kalırken, muhafazakâr Cumhuriyetçiler (LR) ise liderleri Eric Ciotti’nin Ulusal Birlik ile ittifak kurmak için ayrılması nedeniyle %6,56’lık oy aldı.

Pazar günkü sonuçları değerlendiren kamuoyu araştırma kurumlarının tahminlerine göre ikinci turun ardından Ulusal Birlik partisi 240 ile 270, NFP 180 ile 200, Macron’un merkezcileri 60 ile 90 ve merkez-sağcı LR ise 30 ile 50 arasında sandalye kazanabilir. Diğer adaylar ise 20 sandalye kadar alabilir. Çoğunluk için ise 289 sandalyeye ihtiyaç var, bu yüzden tahminlere göre herhangi bir kesin çoğunluğun olmadığı bir meclis dağılımıyla karşılaşacağız. Bu durum, bütçeyi geçirmekte çeşitli zorluklar yaşanmasına ve Macron’un 12 ay içinde meclisi yeniden feshetmesine neden olabilir.

Seçim sonuçlarıyla ilgili hâlâ belirsizlikler var, çünkü 300’den fazla seçim bölgesinde üç veya daha fazla aday, ikinci turda yarışma hakkı kazandı. Adaylar, yarışta kalıp kalmamaya veya Ulusal Birlik’e karşı birleşme çağrılarına uyup uymamaya karar vermek için salı günü saat 18:00’e (TR saatiyle 19:00) kadar süreye sahipler.

Seçenekler ya şimdi bir Ulusal Birlik hükümetinin kurulması ya da kaos ve istikrarsızlık döneminden sonra bir Ulusal Birlik hükümeti olarak görünüyor; ama bu seçenek de yeni bir seçime yol açabilir.

ULUSAL BİRLİK’İN HÜKÜMET KURMASI ENGELLENEBİLİR Mİ?

Ulusal Birlik’in arkasındaki ivme o kadar güçlü ki; merkez sağ, merkez ve sol güçlerin sadece beş gün içinde RN’nin zaferini engellemek için birleşmeleri pek olası görünmüyor. Bu nedenle, Ulusal Birlik’in başbakan adayı Bardella’nın gelecek hafta sürpriz bir şekilde genel çoğunluk elde etmesi mümkün olabilir.

Sağ ve sol seçmenler, Macron’un merkeziyetçi, teknokratik yönetim tarzını ve arz odaklı liberal ekonomi politikalarını reddetme konusunda birleşti. Pazar günkü sonuçlar, emeklilik yaşını artıran ve işsizlik maaşının süresini kısaltan, büyük protestolara yol açan reformlara karşı tepki olarak değerlendirilebilir.

Le Pen’in partisi ise büyük maliyetler yaratacak olan ekonomik vaatlerinin birçoğunu geri çekmiş veya ertelemiş durumda. Fransız hisse senetlerinin ve tahvillerinin siyasi risk primini halihazırda artırmış olan finansal piyasaları daha da tedirgin etmemek için mali politikada temkinli davranabilir.

Fakat Bardella, göçmenlik ve güvenlik gibi önemli konularda destekçilerine cazip edici vaatlerde bulunmak isteyecektir. Ulusal Birlik, yabancıların Fransa topraklarında doğan çocuklarına doğuştan vatandaşlık hakkını kaldırmayı ve sosyal yardımlar, konut desteği ve kamu istihdamında Fransız vatandaşlarına öncelik tanıma konusunda ısrarcı. Bu “ulusal öncelik” yaklaşımı, Ulusal Birlik’i Fransa’nın en yüksek yargı organları olan Anayasa Konseyi ve Devlet Konseyi ile karşı karşıya getirebilir. Eğer hükümet, mahkemeleri göz ardı etmeye ya da etkisizleştirmeye kalkarsa, bu durum bir anayasa krizine yol açabilir.

Ulusal Birlik’in, AB elektrik pazarından çıkma ve Fransa’nın AB bütçesine yaptığı katkıda iade talep etme planları, Avrupa siyaseti açısından da Brüksel ile çatışmalara neden olabilir. Ulusal Birlik’in yönettiği bir hükümet, AB iklim yasalarını uygulamakta zorluklar çıkarabilir ve bu yıl başında Fransız çiftçilerin büyük protestolarına neden olan kimyasal tarım ilaçları yasaklarının geri alınmasına uğraşabilir ve çevrenin korunmasıyla ilgili düzenlemelere karşı çıkabilir.

Bardella, Ulusal Birlik’in parlamentoda mutlak çoğunluk elde etmedikçe hükümete girmeyi reddedeceğini söylemişti. Bu demeç belki seçmenleri sadece motive etmek için söylenmiş bir kampanya taktiği olabilir. Zira Bardella, bağımsız milletvekilleriyle ve bir zamanların haşmetli de Gaullecü LR partisinin güç kaybetmesiyle siyasi geleceklerini korumak isteyen milletvekillerini kendi tarafına çekerek gayri resmi bir koalisyon kurmayı deneyebilir.

Ulusal Birlik liderliğindeki bir hükümete alternatif ihtimaller ise pek net değil. Görevdeki Başbakan Gabriel Attal, seçim akşamı sosyalistlerden yeşil merkez-sol kesime ve LR’ye kadar geniş bir demokratik ve cumhuriyetçi koalisyon oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Ama bu planın ne kadar uygulanabilir olduğu şüpheli. Çünkü sosyalistlerin ve yeşillerin, Mélenchon’un çetin sol çizgisiyle olan ittifaklarını terk etmeye istekli olup olmayacakları belirsiz ve bu ihtimal şimdilik pek mümkün görünmüyor.

Eğer hiçbir parti mutlak çoğunluk elde edemezse; Macron, Attal’ı görevde tutarak duruma göre çoğunluklar oluşturarak hükümet kurmasını isteyebilir. Ancak böyle bir zayıf bir hükümet, sonbaharda bütçe yüzünden yaşanabilecek olan bir güvensizlik oylamasıyla hızla devrilebilir. Başkan ayrıca, sınırlı bir gündemi olan teknokratlardan oluşan bir hükümet kurmayı da deneyebilir, ama bu da Macron’un liderliğinin şiddetli bir şekilde reddedildiği göz önüne alındığında muhtemelen kısa ömürlü olacaktır.

Böylelikle, seçenekler ya şimdi bir Ulusal Birlik hükümetinin kurulması ya da kaos ve istikrarsızlık döneminden sonra bir Ulusal Birlik hükümeti olarak görünüyor; ama bu seçenek de yeni bir seçime yol açabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir