Minsky Anı

Minsky Anı

Modeldeki gibi düşünürsek esasında sürdürülemez bir ekonomik büyümenin(suni büyüme) sonucunda piyasa çöküşünün engellenmesi için yapılan geçici çabalar görüyoruz. Ani duruş anı zaten hanehalkı için gerçekleşmiş durumda alım gücü seviyesinin çok altında ücretler ile yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur ile karşı karşıya. Firmalar içinse bankalar ve haliyle devlette eskisi gibi kredi musluklarını açamadığından bir dizi iflaslar serisi olası.

Başlığı böyle seçmemin nedeni ünlü ekonomist H. Minsky’nin kendi ismiyle  “Minsky Anı” olarak da anılan teorideki anlatımların şu anda Türkiye’nin geleceği ile ile ilgili bize fikir vermesi amaçlı.

Bu teori neyi anlatıyor;

  • Minsky anı, sürdürülemez bir yükseliş dönemini tanımlayan spekülatif faaliyetlerin yol açtığı piyasa çöküşünün başlangıcıdır.
  • Minsky anları genellikle uzun bir büyüme döneminden sonra ortaya çıkar ve bu da sonuçta fiyatların yükselişi durduğunda aşırı oynaklığa yol açar.
  • Bu anlara nasıl geldiğimizi anlamak için Minsky, kapitalist piyasalarda üç tip kredi aşamasını tanımlıyor: hedge, spekülatif ve saadet zinciri modelleri.
  • Minsky, bu tehlikeli olayları “paranın yönetim kapitalizmi” olarak adlandırdığı bir kapitalizm biçiminden kaynaklandığını söylüyor.

Yani aşamalardan hangisindeyiz önce bu 3 tip kredi aşamasını inceleyip görelim hedge aşamasında borçları nakit veya eldeki gelirlerle ödemek mümkündür. Kredilerinin ana parasını ve faizini ödemeye insanlar hazırdır. Spekülatif aşamada ise kredilerinin faizini hâlâ ödeyebilirler ancak anaparayı sürekli olarak yenilemek zorundadırlar.

Bu noktada ana paralarını karşılamak için yeniden durumu finanse edebilecekleri veya borç alabilecekleri varsayımına (veya umuduna) güvenmekten başka seçenekleri yoktur. Saadet zinciri aşamasında ise insanlar borçlarını yalnızca borçlarını artırarak veya ödünç aldıkları varlıkları acil satış fiyatlarından satarak ödeyebilirler çünkü çoğu aynı konumdadır ve piyasa sizin satmanız gerektiğini bildiğinden size pazarlık pozisyonu vermez.

Borçluların, kredilerinin anapara veya faiz ödemelerini karşılamaya yetecek kadar nakitleri yoktur. Artık yalnızca varlıklarının değer kazanmasına veya borç verenlerin ek fon sağlama istekliliğine güvenebilirler.

Bu durumdan dolayı belirsizlik ve karamsarlık yayıldıkça yatırımlar daha da azalacak ve çarpan etkisi yoluyla, daha kötüsü geldiğinde (ki gelecek) gelir ve talep iyice çökecektir.

Bu aşamaları şimdi yaşanan gelişmeler ile düşünüp sentez kuralım ,şu anda konut veya araba fiyatlarındaki ani düşüş malumumuz, banka kredileri çok yüksek ve krediye ulaşım bir hayli zor, kur seviyesi yüksek ve enflasyon bir hayli fazla ki insanlar tasarruf oluşturamıyor ve borçlarını döndüremiyor.

Bu arada bir de devletin açıkladığı verilere baktığımızda yüksek cari açık görüyoruz ki cari açığın kapanması için önce TL değersizleştirildi ancak üretim modelleri büyümenin suni olmasından dolayı harekete geçemedi haliyle sıcak para gerekti, bu sıcak para içinde değerli TL modeli uygulanıyor, bunu enflasyonu azaltmak için sıcak para girişi ile carry trade’e imkan vermek için yapıyor.

Modeldeki gibi düşünürsek esasında sürdürülemez bir ekonomik büyümenin(suni büyüme) sonucunda piyasa çöküşünün engellenmesi için yapılan geçici çabalar görüyoruz. Ani duruş anı zaten hanehalkı için gerçekleşmiş durumda alım gücü seviyesinin çok altında ücretler ile yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek kur ile karşı karşıya. Firmalar içinse bankalar ve haliyle devlette eskisi gibi kredi musluklarını açamadığından bir dizi iflaslar serisi olası.

Bu durumdan dolayı belirsizlik ve karamsarlık yayıldıkça yatırımlar daha da azalacak ve çarpan etkisi yoluyla, daha kötüsü geldiğinde (ki gelecek) gelir ve talep iyice çökecektir.

Minsk anından sonra çözüm yolları tabi ki var ancak bu hükümet ile imkansız çünkü zaten yapıyı bozanlar kendileri.  Yine de çözüm anında olacakları da yazayım.

  • Finansal düzenleme: Finansal kurumların ve piyasaların daha sıkı gözetimi gereklidir.
  • Mali teşvik: Hükümet, durgunluk sırasında toplam talebi canlandırmak için harcamaları artırmalı ve vergileri azaltmalıdır.
  • İstihdam yaratma: İstihdam yaratmak ve toplam talebi artırmak için çeşitli kalkınma projeleri yaratmalıdır.
  • Son çare: Merkez bankası,  çöküşü önlemek için piyasalara likidite sağlamalıdır. Haliyle IMF den kredi alınması gerekiyor.
  • Borcun yeniden yapılandırılması: Faiz oranlarının düşürülmesi veya kredi vadelerinin uzatılması gibi temerrüt ve iflasların önlenmesi için borcun yeniden yapılandırılması gerekecektir. Kimleri kurtarması gerektiğine de bu aşamada karar verilecektir.
Mehmet Çağdaş Işim
Latest posts by Mehmet Çağdaş Işim (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir