İki yeni cephe açılmış durumda. Birisi Lahey’de, diğeri Yemen’de. Bu iki cephe gelecekte gerçek dünyada yer almak isteyenlerin açtığı gerçek cepheler. Bu cepheler arttıkça küresel savaş farklı yönlere evrilecek, geriye dönüş artık yok. Atılan her adım klasik küresel güçlerin eski pozisyonlarını kaybetmeye başladığını gösteriyor.İsrail Uluslararası Adalet Divanı’nda savaş suçu işlediği suçlaması ile yargılanıyor. Sonuç ne olursa olsun bu dava tarihe not olarak düşülecek ve İsrail’in savaş suçları tescil edilmiş olacak.Davanın Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) tarafından açılması neyin göstergesi?Dünya’da dengeler değişiyor. İsrail gibi ülkelerin “dokunulmaz” olduğu anlayışı yıkılıyor.İkinci husus şu: BRICS üyesi Güney Afrika Cumhuriyeti sadece kendi adına açmadı bu davayı. Dava “yeni dünya” adına açıldı.Bu dava küresel kuzey ile küresel güney arasında yürüyen bir davadır ve iki blok arasında gittikçe yükselen rekabet sürecinde atılan adımlardan biridir.Hatırlanacağı gibi Batı bloku Putin hakkında yakalama kararı çıkartmış ve Putin bu neden ile Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmamıştı.Bu dava ayrıca bir yandan “rövanş davası” olarak diğer yandan “mütekabiliyet esasının işletildiği bir cevap olarak görülebilir.Putin GAC yönetimini zor durumda bırakmamak adına zirveye katılmamıştı ancak bu engel sadece Rusya tarafından değil GAC tarafından da not edilmişti.Çünkü GAC bir yandan doğrudan Rusya ile aynı teşkilat içinde yer alıyor diğer yandan uzun yıllardır Batı politikalarından bağımsız hareket ediyor.Bu gibi ülkelerin sayısında artış oldukça hegemon Batı’nın karşısında bir özgüven artışının olduğunu gözlemliyoruz.Dava İsrail’in aleyhine sonuçlanabilir. Elbette soykırım tanımlaması kolay değil ancak en azından saldırıların durdurulması yönünde karar çıkabilir.Peki İsrail bu kararlara uyar mı? Kesinlikle uymaz. Daha önce BM binasını vurup BM görevlilerini öldürmesine rağmen aynı BM tarafından kınanamayan bir ülkeden bahsediyoruz.
Gerçekten inanılmaz bir şekilde Afrika’nın bir ucunda bulunan bir ülkenin açtığı davadan söz ediyoruz. Bölgede Filistin davasına sahip çıktığı ifade edilen, sahip çıkması gereken devletlerin basiretsiz yöneticileri ise bu utanç içinde yaşayacaklar.Bu durumda davanın önemi ne?İsrail’in soykırım yaptığı tanımlaması mahkeme tutanaklarına karar olarak geçmese de herkesin kabul ettiği bir gerçek olarak tarihe tescillenecek ve Netanyahu bu soykırımın sorumlusu olarak anılacak.Bu türden kararların pratikte elbette Filistin halkının acısını azaltması beklenemez ancak ne olursa olsun gelecekte Filistin davasına katkısının olacağı açık.Tarih bir başka gerçeği de tescil edecek: Davanın Arap – İslam ülkeleri tarafından açılmamış olması.Gerçekten inanılmaz bir şekilde Afrika’nın bir ucunda bulunan bir ülkenin açtığı davadan söz ediyoruz. Bölgede Filistin davasına sahip çıktığı ifade edilen, sahip çıkması gereken devletlerin basiretsiz yöneticileri ise bu utanç içinde yaşayacaklar.GAC’nin bu davayı açması gerçeğin de bir şekilde ifade edilmesidir. Tıpkı Yemen’de Husilerin saldırıları gibi. Onlar da herhangi bir hesap içinde olmadan İsrail bağlantılı gemilere saldırdılar, el koydular. ABD ve İngiltere’nin saldırıları beklenen bir gelişmeydi ve Husiler bunu bile bile saldırılarını yaptılar. Böylece yeni cephe açılmış oldu.Bu cephenin ne kadar genişleyeceği ve uzun süreli olacağı ABD – İngiltere’nin saldırılarına, Husilerin cevaplarına ve İsrail bağlantılı gemilere yönelik eylemlerinin ne kadar süreceğine bağlı.Ancak ne olursa olsun iki yeni cephe açılmış durumda. Birisi Lahey’de, diğeri Yemen’de. Bu iki cephe gelecekte gerçek dünyada yer almak isteyenlerin açtığı gerçek cepheler.Bu cepheler arttıkça küresel savaş farklı yönlere evrilecek, geriye dönüş artık yok. Atılan her adım klasik küresel güçlerin eski pozisyonlarını kaybetmeye başladığını gösteriyor.
Yorum Yazın