Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, "Türkiye’de yerel marka ile otomobil üretme iddiasıyla ortaya çıkan AKP hükümeti ‘cambaza bak’ yöntemiyle ülkeyi hızla bir ithal otomobil cenneti haline getiriyor. TOGG ile başladığı iddia edilen Türkiye markası ile otomobil üretme iddiası Çinli firmalara karşı rekabet şansı olmadığından son bulacaktır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir yaptığı açıklamada, herhangi bir sektörel sanayi planı olmayan, günlük kararlarla yönetilen Türkiye’nin, ihracatta en güçlü olduğu sektörlerde bile net ithalatçı konumuna düşeceğini söyledi. Türkiye’de araç ithalatının geçtiğimiz yıl yüzde 128 arttığına dikkat çeken Demir, Türkiye’de bu yılın son 6 ayında satılan binek araçlarda yurt içinde üretilmiş olanların sayısının yüzde 29’a düştüğünü vurguladı.
Demir, şunları söyledi: “Türkiye’de yerel marka ile otomobil üretme iddiası ile ortaya çıkan AKP hükümeti ‘cambaza bak’ yöntemiyle ülkeyi hızla bir ithal otomobil cenneti haline getiriyor.
2020 yılında Türkiye’de satılan binek ve hafif ticari araçların yaklaşık yüzde 46’sı yurt içerisinde üretim, yüzde 54’ü ithal iken, 2021 ve 2022 yıllarında yurt içinde üretim oranı yüzde 44’e, 2023 yılında yüzde 35’e, 2024 yılının ilk 6 ayında da yüzde 29’a, sadece ağustos ayında ise yüzde 25’e kadar düşmüştür.
Dış ticaret açısından baktığımızda da, bu kategorideki araçların ithalatı, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 128 oranında artarak 18 milyar doları aşmış, ihracat 11.5 milyar dolarda kaldığından ihracatın ithalatı karşılama oranı sadece yüzde 63 olmuştur. Böylece son 20 yılın en düşük ihracatın ithalatı karşılama oranına ulaşılmıştır.
Piyasanın ithal ürünleriyle işgal edilmesini önleyebilme iddiasıyla Hükümet AB’ye paralel olarak, toplam binek araç ithalatının 2023 yılında yüzde 7 sini oluşturan Çin menşeli ürünlerin ithalatını pahallı hale getiren önlemler almıştır. Ancak gerek AB, gerek AB ile Serbest Ticaret Anlaşması olan ülkeler menşeli ürünlere karşı önlem almak teknik ve politik olarak mümkün görünmediğinden, Türkiye’deki yüksek üretim maliyetlerinin ve döviz kuru politikasının yerel üretimin rekabet şansını ortadan kaldırdığından ve siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı nedeniyle Türkiye yeni marka ve model araç üretimi için uzun süredir yeni doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekilemediğinden, orta ve uzun vadede iç piyasadaki yabancı menşeli binek araç oranının kalıcı bir şekilde ülkemiz aleyhine değişeceği görülmektedir.
Yabancı sermaye teşvik mevzuatına, esasen Çinli araç üreticileri için getirilen yabancı yatırımın belirli oranında gümrüksüz araç ithal edebilme hakkı da sağlayan modelin, Türkiye’de bu şekilde üretilen araçların Türkiye menşesi kazanıp kazanamayacağı, dolayısıyla AB gümrük bölgesine gümrük vergisiz giriş yapıp yapamayacakları meçhul olduğundan (AB’nin Çin menşeli elektrikli araçlara yönelik genel politikası da dikkate alındığında) hayata geçme ihtimali düşük görünmektedir. Her şeye rağmen bu modelin hayata geçmesi durumunda da TOGG ile başladığı iddia edilen Türkiye markası ile otomobil üretme iddiası da Çinli firmalara karşı rekabet şansı olmadığından son bulacaktır. Türkiye’de yatırım yapacağı iddiasında bulunan Çinli firma, benzer önerileri Hindistan’a da iletmiş ancak Hindistan hükümeti bu tür bir yatırım yerel markalara zarar vereceği gerekçesi ile bu teklifi reddetmiştir.
Herhangi bir sektörel sanayi planı olmayan, günlük kararlarla yönetilen Türkiye, ihracatta en güçlü olduğu sektörlerde bile net ithalatçı konumuna düşmektedir.”
Yorum Yazın