Birleşmiş Milletler'in nükleer denetim organı Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (UAEA) ağustos ayı raporunda, İran'ın dört adet nükleer silah yapımına yakın seviyede zenginleştirilmiş uranyum stoğu bulunduğu belirtildi.
UAEA ağustos ayı raporunda; İran’ın mayıs ayından bu yana uranyum stoğunu yaklaşık 7 kat zenginleştirdiği kaydedildi. UAEA raporu, İran'ın dört adet nükleer bomba yapımına yetebilecek kadar zenginleştirilmiş uranyum stoğunu artırdığını gösteriyor. BM ajansı, İran'ın 2015'te Tahran ve P5 1 Grubu ülkeleri arasında imzalanan ortak eylem planına (JCPOA) aykırı bir şekilde uranyum stoğunu artırdığı tespit etti. JCPOA İran'ın uranyum stoğunun yüzde 4 veya altında bir seviyede kalması şartını içeriyordu.
ABD, 2018 yılında uluslararası nükleer denetçilerin İran'daki nükleer sahalarını ziyaret etmesine olanak tanıyan ve karşılığında İran'a yönelik yaptırımları hafifleten JCPOA'dan tek taraflı olarak çekilmişti.
Hamaney, ABD ile nükleer görüşmelere karşı olmadığını söylemişti
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, hafta başında ABD ile nükleer görüşmelerin yeniden başlatılmasına karşı olmadığını söylemişti. Batı medyası, Hamaney'in açıklamasına atıfla İran'ın uranyum zenginleştirmesini, ABD ile nükleer bir program için yeniden masaya oturması halinde İran'ın elini güçlendirmeyi amaçlayan bir hamle olarak yorumlandı. Ancak İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoğunun artması bölgeye yönelik bir nükleer tehdit olarak da görülüyor.
UAEA raporuna göre, 17 Ağustos itibarıyla İran'ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 164,7 kilogram uranyumu bulunuyor. UAEA'nın mayıs ayındaki raporunda İran'ın uranyum stoğu 22,6 kilogram olarak kayda geçmişti. Uzmanlara göre yaklaşık 42 kilogram uranyum teorik olarak atom bombası yapımı için gerekli miktarı oluşturuyor.
UAEA Başkanı Rafael Grossi, daha önce İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoğunun "birkaç" nükleer bomba üretmeye yetecek seviyeye ulaştığını belirtmişti. Grossi, ayrıca UAEA'nın İran'ın santrifüjlerinin gizli zenginleştirme için kullanılmış olup olmadığını kesin olarak tespit edemeceğini bildirmişti.
Yorum Yazın