Türkiye İşçi Partisi (TİP) Lideri Erkan Baş, "Türkiye yüzyılı diye propaganda yapıyorlar, Türkiye yüzyılının nasıl açıldığını hep beraber görüyoruz. Narin’lerin öldürüldüğü bir Türkiye; doğasına, deresine sahip çıkanların katledildiği bir Türkiye" dedi.
Erkan Baş Silivri Cezaevi'de Hatay Milletvekili Can Atalay'ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Baş, şunları söyledi:
Şunu gururla paylaşmak istiyorum, biz Can'la kendi durumunu konuşmaya, Can Atalay nezdinde ortaya çıkan hukuksuzluğu tartışmaya geldik. Ama Can kendisinden daha fazla Hatay halkını konuştu; Hatay'a ilişkin gözlemlerini, değerlendirmelerini, yapılması gerekenleri, Hatay halkının sürüklendiği çaresizliğe karşı tüm toplumu, tüm siyasetçileri görev almaya, sorunu kalmaya çağırdı. Can sadece Türkiye'yi değil bütün dünyayı dikkate takip ediyor. Ayşenur Ezgi Eygi isimli yurttaşımızın İsrailli katiller tarafından Filistin'de katledilmesinin, Filistin halkıyla dayanışma için yaptığı eylemi ve canını kaybetmesini büyük saygıyla andığını paylaştı. Can Narin’i konuştu, Türkiye'nin içinde bulunduğu bu haksızlıkların, hukuksuzlukların, toplumu suskunlaştırma girişimlerinin, bu gericiliğin, yobazlığın ülkeyi esir alma sürecinin Narin’in katline giden boyutlarını uzun uzun değerlendirdik.
Silivri'den Numan Kurtulmuş'a seslenmek istiyorum. Gerçekten eğer bizimle yaptığı görüşmelerde samimiyse, eğer bugüne kadarki siyasi hayatında savunduğunu iddia ettiği değerlerde samimiyse, Numan Kurtulmuş'un yapması gereken artık bir tek şey kaldı: Ankara'dan yola çıkacak, Silivri'ye gelecek ve Hatay halkının helal oylarıyla seçilmiş milletvekilimiz Can Atalay'a "Kusura bakmayın Can Bey; ortada anayasa yok, ortada yasa yok, ortada hak yok, ortada hukuk yok, ortada adalet yok, biz de bunların farkındayız. Ama elimizden bir şey gelmiyor, biz de emir kuluyuz" diyecek. Şu an itibarıyla Numan Kurtulmuş'un kurabileceği tek inandırıcı cümle bu olabilir.
Asla bu hukuksuzlukların, bu Anayasa'yı ayaklar altına alma girişimlerinin normalleştirilmesine, olağan karşılanmasına, unutulmasına izin vermeyeceğiz.
22 yıldır, siz iktidara geldiğinizden bugüne hep adaletin tecelli etmesi için mücadele ettik ve siz adaletin tecelli etmesinin önünde engel olmaya çalıştınız, yarın öbür gün adaletin tecelli etmesi için siz mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Hiç kaygınız olmasın, adalet en güzel biçimde tecelli edecek.
Bu iktidarın gücü Reşit Kibar’ı, doğasına, deresine, toprağına sahip çıkan arkadaşlarımızı katledenleri yargılamaya gücü yetmeyen; ama onun karşısında duran, doğasına, toprağına, memleketine, havasına, suyuna sahip çıkan Dursun Ali arkadaşımızı cezaevine atan bir iktidar. Güçlü devlet diyorlar, değil mi? İşte hep beraber yanıtlamamız gereken soru bu: Bu mu güçlü devlet? Fakiri, emekçiyi, yoksulu, haklıyı ezip, cebinde çok parası olanı, büyük çalanları, halkı, devleti, dolandıranları destekleyen bir devlet midir güçlü? Bu mu Türkiye Yüzyılı dedikleri?
"Türkiye yüzyılı" diye propaganda yapıyorlar, Türkiye yüzyılının nasıl açıldığını hep beraber görüyoruz. Narin’lerin öldürüldüğü bir Türkiye; doğasına, deresine sahip çıkanların katledildiği bir Türkiye!
Yorum Yazın