Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ‘yenidoğan çetesi’ne ilişkin "Bizim için bu operasyonun adı, 'çürük elma operasyonu'; çetenin adı da 'insanlıktan nasibini almamışlar çetesi'dir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği konusunda duyduğumuz endişe her şeyin ötesindedir" dedi.
Memişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunda, yüksek teknolojiye sahip cihaz kapasitesini her geçen gün artırdıklarını, halihazırda 1026 MR, 1381 BT, 230 LINAC, 174 PET CT, 27 Tomoterapi, 43 Brakiterapi ve 19 Cyberknife cihazının hastanelerde bulunduğunu anlattı.
Sağlık sektöründe özellikli hizmetlere ulaşılabilirliği kolaylaştırmak için de çalıştıklarını vurgulayan Memişoğlu, 59 Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi, 330 Erişkin ve Pediatrik KVC Merkezi, 118 Kemik İliği Transplantasyon Merkezi, 45 Robotik Cerrahi Merkezi ve 174 Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezinin vatandaşların hizmetine sunulduğunu ifade etti.
Bakan Memişoğlu, 63 Erişkin ve Çocuk Arındırma Merkezi, 79 Ayakta Arındırma Merkezi ve 16 Bağımlı Hastalar için Rehabilitasyon Merkezinin hizmet verdiğini, bunların sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü dile getirerek, yüksek donanım kapasitesiyle hizmet veren yoğun bakım yatak sayısının 48 bini aştığını, Kovid-19 döneminde yoğun bakım yatak sayısının 1,5 kat artırıldığını kaydetti.
Sağlık sektörüne 9 ayda 796 milyon kez müracaat edildi
Sağlık Bakanı Memişoğlu, vatandaşların sağlık hizmeti başvurularına değinerek, "2023'te 973 milyon kez sağlık hizmetine müracaat oldu, bunların yüzde 88'i Bakanlığımıza bağlı kuruluşlara yapıldı. 2024'ün 9 ayında ise 796 milyon kez müracaat oldu; 10 milyon 655 bin hastamız yatarak tedavi gördü." diye konuştu.
Bu yılın 9 ayında A, B, C grubu hastanelerde 4,6 milyon ameliyat gerçekleştirildiğini bildiren Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı: "Acil sağlık hizmetlerinde 5 bin 668 ambulans ve 3 bin 494 acil yardım istasyonu ile hizmet veriyoruz. 2024'te 6 milyona yakın vatandaşımızı ambulanslarımızla sağlık tesislerimize naklettik. 42 ilimizde, 25 Yanık Merkezimiz ve 36 Yanık Ünitemizle toplam 711 yanık yatağı kapasitesine sahibiz. Engelli, yaşlı ve kronik hastalıkları nedeniyle eve, yatağa ve cihaza bağımlı olan vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. 2012'den bu yana yaklaşık 2 milyon 682 bin hastamıza ziyaret gerçekleştirdik."
"2024'ün 10 ayında 4 bin 548 organ nakli gerçekleştirildi"
Bakan Memişoğlu, 81 ilde afet ve acil durumlarda ilk müdahaleyi gerçekleştirecek 30 bölge koordinatörlüğünün bulunduğunu, olası Marmara depremi ve çeşitli afetlere dönük sağlık hizmetleri planlamaları ve tatbikatlarını yaptıklarını anlattı.
Memişoğlu, "75 böbrek, 52 karaciğer, 15 kalp, 9 pankreas, 2 akciğer nakil merkezimizle sadece 2024'ün 10 ayında 4 bin 548 organ nakli gerçekleştirildi. Organ ve doku bağışı konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak üzere ulusal ve bölgesel projeler gerçekleştiriyoruz. Gönüllü bağışçı sayımız 1 milyon 632 bini aştı. Yurt içindeki akraba dışı kök hücre nakillerinin yüzde 90'ını TÜRKÖK aracılığıyla sağlıyoruz." ifadesini kullandı.
"11 binden fazla nadir hastalık tanılı vatandaşımızı kayıt altına aldık"
Nadir hastalıklara yönelik çalışmalar hakkında da bilgi veren Memişoğlu, "Nadir Hastalıklar Ulusal Kayıt Sistemi'ni kurduk ve önemli bir veri tabanı oluşturduk. Böylece nadir hastalığı olan hastaların takibini kolaylaştırdık. Bu sistemle bugüne kadar 11 binden fazla nadir hastalık tanılı vatandaşımızı kayıt altına aldık. Yürüttüğümüz Otizm Tarama Programları ile 2,5 milyon çocuğumuzu taradık." dedi.
"Yeni aşılar üretmek üzere bir ekosistem oluşturuyoruz"
Bakan Memişoğlu, sağlıkta AR-GE ve ÜR-GE projelerine de destek olunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "2025 yılı itibarıyla 1600 projeyi destekliyor ve yaklaşık 2 milyar 153 milyon lira AR-GE finansmanı sağlamış oluyoruz. Dünyada Kovid-19 pandemisinde aşı üretebilen ilk 7 ülkeden birisi olan ülkemizde, yeni aşılar üretmek üzere bir ekosistem oluşturuyoruz. Türkiye'nin kendi ihtiyacı olan aşıları ülkemize kazandırıyoruz. Orta vadeli hedefimiz ise ülkemizi aşıları sadece tüketen değil, üretip ihraç eden bir ülke haline getirmektir. Vatandaşlarımızın kullandığı ilaçların, kutu bazında yaklaşık yüzde 91'ini, değer bazında ise yaklaşık yüzde 57'sini ülkemizde üretiyoruz."
Yılda 41 milyona yakın insan kronik hastalıklar nedeniyle vefat ediyor
Memişoğlu, dünya nüfusunun hızla artması ve yaşlanmasının sağlık hizmetlerine yönelik talebi artırdığına; yakın dönemin en büyük kırılmalarından birinin Kovid-19 salgınında yaşandığına dikkati çekerek, "İçinde bulunduğumuz, 'kronik hastalıklar asrı' olarak bilinen devirde, her yıl 41 milyona yakın insan bu sebeple hayatını kaybediyor. Dolayısıyla sağlık sistemleri kurgulanırken, değişen hastalık yükünü de dikkate almak gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık sistemlerinin kriz yönetme kabiliyetlerinin daha kapsamlı ve ayrıntılı şekilde planlanması ve donatılması gerektiğinin ortaya çıktığını belirten Memişoğlu, salgınla beraber toplumun sağlık farkındalığının arttığını, koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını dile getirdi.
Kemal Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "şehir hastaneleri" vizyonunun ne kadar önemli olduğunun da salgın sürecinde ortaya çıktığına dikkati çekti.
"İnsanlıktan nasibini almamışlar çetesi"
Bakan Memişoğlu, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: "Yakın zamanda ülkemizde bazı yenidoğan birimlerinde yaşanan ve hepimizi derinden üzen hadiseye de değinmek istiyorum. Ancak yargıya intikal etmiş, soruşturma aşamasından kovuşturma aşamasına geçilmiş bir dosya olduğu için detaylara giremeyeceğim. Bizim için bu operasyonun adı, 'çürük elma operasyonu', çetenin adı da 'insanlıktan nasibini almamışlar çetesi'dir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği konusunda duyduğumuz endişe her şeyin ötesindedir. Biz hekimlerin meslek yemini, hayatı korumak ve insan sağlığını her şeyin üstünde tutmaktır. Bu yemine aykırı düşecek hiçbir şeye müsaade etmedik, etmeyeceğiz.
Sağlık Bakanlığı olarak vatandaşlarımızın sağlığını tehlikeye atabilecek uygulamalara müsaade etmeyeceğimizi kesin bir dille belirtiyoruz. Her zaman olduğu gibi yasa dışılık ve usulsüzlüklerle mücadele ettik ve mücadele etmeye devam edeceğiz."
Memişoğlu, bu kapsamda, idari denetimlere ilaveten bilim insanlarıyla kanıta dayalı tıp uygulamaları ve risk yönetimini ihtiva eden yeni bir denetim modelini hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, "Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu ile başlattığımız bu sistemi, tüm branşlarda da uygulamaya alıyoruz. Sadece 2024'te 46 bin 160 olağan ve 7 bin 318 olağan dışı denetim gerçekleştirdik. Bu denetimler neticesinde çok sayıda 'faaliyet durdurma' ve 'idari para cezası' verdik; ayrıca suç duyurusunda bulunduk." diye konuştu.
Aile hekimliği
Kemal Memişoğlu, son 4 ayda başarıya dayalı bir aile hekimliği ödeme sistemini uygulamaya koyduklarını, kayıtlı nüfus sayısı yerine hastalık yüküne göre modellenen yeni sistemle aile hekimlerinin vatandaşlara ayıracağı süreyi artırdıklarını söyledi. Memişoğlu, "Koruyucu sağlık hizmetlerini merkeze alan, kronik hastalıkları kapsamlı şekilde takip eden, muayene sayısı yerine teşhis ve tedavi sürecinin etkinliğini artıran yeni modeli daha da geliştiriyoruz. Yöneticilerimizi, başarı kriterleri ile takip ediyor ve değerlendiriyoruz." sözlerini sarf etti.
Sağlık eğitimi ve hizmetinin kalitesini, etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla YÖK ile "Sağlık Hizmetleri ve Eğitim Koordinasyon Komisyonu"nu kurduklarını anlatan Memişoğlu, normal doğumu teşvik etmek amacıyla eylem planını hayata geçirdiklerini, Bağımlılıkla Mücadele, Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi ve Sağlık Okuryazarlığı yeni eylem planlarının hazırlandığını aktardı.
"İyi hekimlik uygulamalarını ödüllendirip, değerli kılacağız"
Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda sağlık alanındaki yol haritasına ilişkin bilgi veren Memişoğlu, koruyucu sağlık hizmetini geliştireceklerini; doğru yerde, doğru zamanda, etkin tedavinin mümkün olacağı, verimli ve sürdürülebilir sağlık sistemini güçlendireceklerini ifade etti.
Şeffaf, bilişim tabanlı, bilimsel verilere ve risk yönetimine dayalı, yapay zekanın kullanılacağı, çoklu denetim mekanizmasını geliştireceklerini belirten Memişoğlu, şunları kaydetti: "İyi hekimlik uygulamalarını ödüllendirip, değerli kılacağız. Kanıta Dayalı Geleneksel Tıp Uygulamalarını güçlendireceğiz. Başta gıda takviyeleri olmak üzere halk sağlığını doğrudan etkileyen ürünlerle ilgili çalışma yapacağız. Genetik bazlı kişisel tedavilerin ülkemizdeki uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Akılcı laboratuvar, akılcı görüntüleme ve akılcı ilaç kullanımı programlarıyla sağlık hizmetlerinde maliyet etkin hizmet sunumunu geliştireceğiz. Yeni nesil ilaçların geliştirilmesi için yapılan çalışmaları destekleyeceğiz. Evde sağlık hizmetlerinde uzaktan sağlık hizmet sunumu ve tele-tıp uygulamalarının kullanımını yaygınlaştıracağız."
"Özel hastanelerin işleyişine ilişkin düzenleme çalışmalarımız devam ediyor"
Sağlık Bakanı Memişoğlu, kamu hastanelerinde görev yapan hekimlerin mesai sonrası çalışmalarını özendireceklerini ifade ederek, "Özel hastanelerin işleyişi, sağlık meslek mensuplarının serbest meslek icrası kuralları, sağlık yapıları ve sağlık araçlarına ilişkin düzenleme çalışmalarımız devam ediyor." dedi.
Memişoğlu, ilköğretim çağındaki çocuklar için "Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek" programı ile koruyucu sağlık davranışlarını geliştireceklerini; beslenme ve obezite, hareketli yaşam ve stresle mücadele konularında koruyucu programları güçlendireceklerini de söyledi.
"Üreten Sağlık Modeli" oluşturulacak
Bakan Memişoğlu, sağlık sektörünü Türkiye'nin lokomotif sektörü haline getirmeyi hedeflediklerini kaydederek, bu kapsamda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) öncülüğünde tüm paydaşları kapsayan Üreten Sağlık Modeli'nin oluşturulacağını bildirdi. Bu modelin sağlıkta önemli bir dönüşüm sürecini tetikleyeceğini vurgulayan Memişoğlu, şu bilgileri verdi: "Üreten Sağlık Modelimiz ile üniversitelerin AR-GE çalışmalarını, sanayinin üretim gücünü ve devletin teşvik eden rolünü bir araya getiriyoruz. Bu sayede teknolojik gelişimi desteklemeyi; ülkemizin sağlık ürünlerinde dışa bağımlılığını azaltmayı ve küresel rekabette söz sahibi olmayı amaçlıyoruz.
Üreten Sağlık Modelimiz çerçevesinde, araştırma hastanelerinde Teknoloji Transfer Ofisleri kuracağız. Ülkenin ihtiyaç duyduğu ve dışa bağımlı olduğu kritik sağlık ürünlerini belirleyip, AR-GE ve üretim süreçlerini planlayacağız. Ekiplere gerekli bilgi ve deneyimin aktarılması için rehberlik edeceğiz. En önemlisi de Üreten Sağlık Modeli ile AR-GE projelerine finansal destek sağlayacağız. Ürünlerin güvenilirliğinin ve etkinliğinin klinik çalışmalarla kanıtlanmasını teşvik edeceğiz. Ticari ürüne dönüşmeleri için teknoloji transfer ofislerini devreye sokacağız."
"Bakanlığımız için 1 trilyon 20 milyar 317 milyon lira ödenek öngörüyoruz"
Bakan Memişoğlu, Sayıştay Başkanlığının 2023 Yılı Sağlık Bakanlığı Denetim Raporu'nu dikkatle değerlendirdiklerini, Başkanlığın tespitleri doğrultusunda gerekli adımların atılmasını sağladıklarını söyledi.
Sayıştay denetimlerini bir fırsat olarak gördüklerinin, kamu kaynaklarını etkili ve amacına uygun bir şekilde kullanmak noktasında duyarlı olduklarının altını çizen Memişoğlu, Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının yanı sıra bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2023 yılı kesin hesapları hakkında bilgiler paylaştı.
Bakanlığının 2025 yılı bütçesi hakkında ise Memişoğlu, "2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde Bakanlığımız için 1 trilyon 20 milyar 317 milyon lira, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne 912 milyon lira, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna 1 milyar 858 milyon lira, TÜSEB'e ise 1 milyar 729 milyon lira ödenek öngörüyoruz. Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 27'sini koruyucu sağlık hizmetlerine, yüzde 72'sini ise tedavi edici sağlık hizmetlerine ayırıyoruz ve toplamda yüzde 39 oranında bir bütçe artışı hedefliyoruz." açıklamasında bulundu.
Sunumunda sağlık altyapısı, hizmet kapasitesi, sağlık göstergeleri ile Sağlık Bakanlığının yol haritasını paylaştığını ifade eden Memişoğlu, "Sağlık sistemimiz, pandemide ve deprem felaketlerinde, bütün dünyaya rol model oldu. Bu nedenle sağlık sektörümüzün günlük politik tartışmalara malzeme edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Milli irademizin tecelli ettiği Gazi Meclisimizde hasta-hekim ilişkisinde güveni sarsmayacak şekilde, karşılıklı saygı çerçevesinde eleştiri, görüş ve önerilerin ifade edilmesini bekliyorum." dedi.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, Gazze'de yaşanan soykırıma da dikkati çekerek, "Sözde medeni dünya, Gazze'de yaşanan vahşeti ve insanlığın ölümünü sessizce izliyor. Bizler, bugün de yarın da Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. 'İnsan... Önce insan' diyerek iyilik için mücadelemizi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Yorum Yazın