Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Turgutlu ilçesi Sinirli köyü yakınlarında faaliyet gösteren Ecofer Biyogaz Enerji Santrali’nden çevreye zehirli atık atıldığı iddialarına ilişkin bölgede incelemelerde bulundu.
Tesisin mühürlenmesi için gerekli girişimleri yapacaklarını söyleyen Zeyrek, firmanın atıklarını toprakla kapatmaya çalıştığını zapt altına aldıklarını belirterek, “Greyder aracılığıyla bu atıkların bir an önce kapatılması girişimine şahit olduk. Bu yaptıkları ayıbı gözümüzden asla saklayamazlar” dedi.
Manisa’nın Turgutlu ilçesi Sinirli köyü yakınlarında faaliyet gösteren Ecofer Biyogaz Enerji Santrali'nden Gediz Nehri'ne ve çevredeki arazilere atık boşaltıldığı iddialarının yankıları devam ediyor.
Çevre halkı, atıklar nedeniyle Gediz Nehri’nde balık ölümlerinin yaşandığını ve nehrin zift rengine büründüğünü ifade ederken Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen ve berberindeki heyet ile birlikte bölgede incelemelerde bulundu, çevre halkından bilgi aldı.
Tesis faaliyetlerinin tarım arazisinde olduğunu belirten Zeyrek, firmanın atıklarını toprakla kapatmaya çalıştığına tanık olduklarını söyledi. Zeyrek tesisin mühürlenmesi için gerekli girişimleri yapacaklarını söyledi.
“Greyder aracılığıyla bu atıkların bir an önce kapatılması girişimine şahit olduk”
Yaşanan çevre sorunu öncesinde bölgedeki atıkların kapatılmaya çalışıldığına şahit olduklarına değinen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, şu ifadeleri kullandı: "26 Eylül Perşembe günü Sinirli bölgemizden bu bölgede balık ölümlerinin gerçekleştiği haberini aldık. Biyogaz tesisinden, sıvı gübre adı altında atıkların bölgeye yayıldığını ve 10 vidanjör çokluğunda bir gübrenin hem tarlaya hem yer sularına hem de Gediz’e ulaştığını tespit etti ekiplerimiz. Bir dozer ve greyder de vardı. Greyder aracılığıyla bu atıkların bir an önce kapatılması girişimine şahit olduk. Jandarmadan bu konuda bir rapor tutmasını istedik. Ama jandarma tutmak istemedi öncelikle. Daha sonra bizim görevli zabıta arkadaşlarımız, olan gelişmeleri bir zapt altına aldılar ve jandarma birimlerimizle de bunu onaylattılar. Gediz, bizim yarınları bırakacağımız en büyük emanettir. Eğer ki biz birilerini korumak adına yarınlarımıza, bu derede yaşayan canlılara zarar veriyorsak bu, yarınlara yapacağımız en büyük ihanettir. Bu konuda tekrardan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Çevre Şehircilik ve İklim Dairesi Manisa il Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak bir ekip kuralım. Bu ekip Gediz’i koruma altına alsın ve Gediz'e atıklarını bırakan her firmanın karşısında dimdik dursun. Biz bunun öncüsü olmak istiyoruz.”
"Buradaki tarımsal topraklara zarar vermektedir"
Atıkların sadece Gediz’e değil bölge tarımına da zarar verdiğinin altını çizen Zeyrek, bölgeden alınan numune sonuçlarının da iki günde çıkamayacağını belirterek şunları kaydetti: "Bu atıklar sadece Gediz’i kirletmiyor. Aynı zamanda yeraltı sularına da zarar veriyor. Yeraltı su kaynaklarını bu şekilde hunharca kirleten, zehirleyen bugün biyogaz tesisi, yarın başka herhangi bir firmanın karşısında da dimdik her zaman duracağız. Bu konuda Çevre, Şehircilik Dairesi’nin yayınladığı rapor gözler önünde. Biz de buradan numuneler aldık ve akredite edilmiş laboratuvarlara numuneleri gönderdiğimizde bize 10 günden önce hiçbir sonucun çıkamayacağını söylediler. Ama iki gün sonra Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğümüz bir rapor hazırladı ve bu atıkların Gediz’e zarar vermediğini söyledi. Biz suyun simsiyah olduğunu, zifte kavuştuğunu görüyoruz. Buradaki tarlaların da şu anda maalesef bu atıklardan zarar gördüğünü görüyoruz. Sayın Vekilim Bekir Başevirgen bundan iki yıl önce aynı bu olaylar gerçekleştiğinde buna sebebiyet veren biyogaz tesisine yaptırımları olmuştu. İl Sağlık Müdürü şunu açıklamıştı, ‘Evet bu atıklar tarlalara zarar veriyor ve kurumasına sebebiyet veriyor’ demişti. Çünkü sıvı gübre olarak nitelendirilen bu atık, aslında tuzluluk oranının fazlasıyla buradaki tarımsal topraklara zarar vermektedir. İki yıldır bu mücadeleyi sürdüren Bekir Başevirge'nin sesini duymayanlar, bugün balık ölümleriyle karşı karşıya geldiler. Bugün bizim sesimizi duymayanlar, yarın Gediz'den mavi sular değil kara ziftli suların akmasına sebep olacak kişilerdir.”
"Tarım arazilerimize kurulması doğru değil"
Tesisin kurulduğu bölgenin ÇED raporunda, tarım arazisi vasfında olduğuna ve buna rağmen "ÇED Olumlu" kararı çıktığına dikkat çeken Zeyrek, şunları söyledi: "Tarım arazilerimize bu şekilde kurulması doğru bir şey değildir. O gün ruhsatını verenlerin bundan sorumluluk duymaları gerektiğini düşünüyorum. O zaman için ilçe belediyesine atfedilmiş. Buranın ruhsatını kendileri kesmişler. Ama buranın ruhsatını keserken eğer ki Gediz'e, tarım toprağına bu şekilde zarar vereceklerini belki de düşünmeliler. Belki de bilmeden böyle bir şey yaptılar. Tarım alanlarına bu şekilde biyogaz tesisi kurulması bizim dönemimizde asla ve asla olmayacağını ben buradan dile getirmek istiyorum.”
"Firmalara karşı biz boyuna eğersek biz maalesef bunun gibi sonuçlarla daha çok karşılaşırız"
Tesise, tarım arazisi üzerinde olmasına rağmen ÇED izni çıkmasına ilişkin gündeme gelen ‘rant’ iddialarına da değinen Zeyrek, şöyle konuştu: “Böyle söylentiler var. Çünkü yerinde olmaması gereken olan bir biyogaz tesisi buraya veriliyorsa, bunun altına kim imza atıyorsa bugün balıkların ölümlerine sebebiyet veren kişi onlardır. Burada tarla sahibiyle görüşüyoruz. Tarla sahibi hangi nedenle olduğunu ama on vidanjör gibi çok büyük bir atığın, kendi tarlasına atılmasına kendi izin verdiğini söylüyor. Ve madem kendisi izin verdi, iş makineleriyle tarlasını bu şekilde örtmesi, buradaki atıkları toprağın altına gizlemesi de gerçekten çevreye verilen çok büyük bir zarardır. Eğer ki kendini bu şekilde güçlü gösteren firmalara karşı biz boyuna eğersek biz maalesef bunun gibi sonuçlarla daha çok karşılaşırız. Biz el ele vereceğiz. Bu şekilde rantçı zihniyetin karşısına dimdik ayakta duracağız.”
"Oradaki balık ölülerini kaldırmak onlara hiçbir şey kazandırmıyor"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin bölgeye gitmesi öncesinde Gediz Nehri’ndeki ölü balıkların temizlenmesine de değinen Zeyrek, şunları söyledi: "Buna sebebiyet verenler, neye sebebiyet verdiklerini anca balıklar öldüğünde anlayabildiler ama onlar için günü kurtarmak, bugün için ceplerine sadece parayı koymak yeterli bir düşünceydi. Kendi ayıplarını, kendi hatalarını kapatmak için bölge halkından böyle bir talepleri olduğunu ben de duydum. Ama bu talepler doğrultusunda oradaki balık ölülerini kaldırmak onlara hiçbir şey kazandırmıyor. Bugün ölülerinin bir kısmını saklayabilirler ama bu yaptıkları ayıbı gözümüzden asla saklayamazlar.”
"Yaptırımlar konusunda gerekli bütün elimden gelen bütün çalışmayı yapacağım"
Tesisin mühürlenmesi için çalışma yürüteceklerinin altını çizen Zeyrek, bölgedeki atıkların üstünün kapatılmaya çalışıldığını da belirterek, bölgede yapılan kapatma çalışmalarının kanıtını göstererek, şunları söyledi: "Bizim yaptığımız analizlerin sonuçları geldiğinde… Zaten analize de bence çok gerek yok. Buradaki kokudan ve Gediz Nehri'nin simsiyah zift haline gelmesinden zaten gözle bile bunları görebiliyoruz. Ama sonuçlar geldikten sonra biz bunu Bakanlığımıza aynen şikayette bulunacak ve tesisin mühürlenmesi konusunda da dilekçemizi ileteceğiz. Bunun takipçisi olacağız her zaman için. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak il müdürlüğümüze gerekli olan uyarıları ve yaptırımları yapması konusunda elimden gelen bütün çalışmayı yapacağım.
Üç gün önce hemen hemen bu noktadan çekilmiş olan fotoğraf bu. Evet. Simsiyah zift niteliğindeki atık, bu verimli topraklara zarar verir halde. Ve şu anda burada ekskavatörü de burayı kapatmaya, örtmeye çalışıyor. Ve şu anda gördüğünüz gibi de burası iş makinaları sayesinde örtünmüş. Sadece ayıp gizlenmiş. Eğer ki bu sebze, meyve, bu kadar bereketli Gediz Ovası topraklarından tüm Türkiye'ye ulaşırken ben kendi evladıma bu zehirli sebze meyveyi yedirmek istemiyorsam ülkemdeki hiçbir evlada yedirmek istemiyorum.”
Başevirgen: “Buraya kamyon kamyon toprak getirilmiş”
Bölgeden numune alan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün test sonuçlarına dikkat çeken CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen de şunları söyledi: "Şimdi en büyük sorun şu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün bir açıklaması var; bugün Turgutlu Kaymakamlığı da aynı açıklamayı yapmış. Burada söylenen, kütüklerin ve taşların köprünün altını tıkadığından dolayı Gediz'in akışının azaldığı ve ondan kaynaklı oksijen yetersizliğinden kaynaklı balık ölümlerinin gerçekleştiği yönünde. Baktığımız zaman Gediz simsiyah. Şu an Gediz can çekişiyor. Zift gibi şu an. Akışkanlık da yok. Çevre Şehircilik il Müdürlüğü numunelerini aldılar ama bir gün, iki gün sonra sonucu açıkladılar. Yani bir-iki günde nasıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü bu sonucu açıkladı. Onu da bilmiyoruz.”
Başevirgen, “Şu alan, üç gün önce vidanjörlerin gelip buraya atıkları boşalttığı alan. Şimdi bugün görüyorsunuz o atıkların hiçbirisi burada yok. Madem atık zararlı değildi, niye burası kapatıldı şu an? Buraya kamyon kamyon toprak getirilmiş gördüğümüz kadarıyla. Bu sorun sadece Gediz'in sorunu değil. Burada yetişen meyve sebzeler, burada yetişen domates, biber, patlıcan her şey Türkiye'nin her yerine gidiyor. Şu an Gediz zehir saçıyor. Biz, biyogaz firmasına da söylüyoruz. Buradaki atıklar eğer gerçekten sorunlu, sıkıntılıysa burada bizim bu yaptırımı yapmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın