Yeni mahalle yapılanmasında vazgeçilmez olan, muhtar ve ihtiyar heyeti gibi seçilmiş, mahalli STK’lar gibi oluşmuş, okul müdürü ve aile hekimleri gibi atanmış katılımcıların mahalle sakinlerinden daha çok ağırlığa sahip olmaması, yani mahalle sakinlerinin aktif yurttaş olarak iradesinin gerek niceliksel gerek niteliksel olarak daha belirgin olmasıdır.
Bundan önceki Toplumcu Demokratik Belediyecilik yazılarında KENT HAKKI’nı esas alan katılımcı, saydam, izlenebilir, neden ve sonuçları ile hesap verilebilir bir yerel işleyişin kurulabilirliğini sorgulamıştık. Anahtar sözcük olan “katılım”ın gerek stratejik planlarda gerekse Katılımcı Bütçe uygulamalarındaki mümkünlüğünden hareketle komşu dayanışması veya mahalle meclislerinin doğrudan demokrasi açısından nasıl bir yerindenlik sağlayabileceğinin üzerinde durmuştuk. Gelinen durumda, mahalle biriminin iki yüz yıldır geçirdiği evrim, mahalle örgütlenmesinin idari ve hukuki olarak yeniden ele alınmasını kaçınılmaz kılmakta. Belki de yerel yönetimlerdeki paradigmal değişikliğin en altta, mahalleden başlayarak ele alınması gerekmekte.
Anayasa’da sayılan idari yapılar olarak İl Özel İdaresi, Belediye ve Muhtarlıkların yanında, mahalleyi yeni bir idari yapı olarak öne sürebilir miyiz? Ama burada öncekilerin yanına eklenecek dördüncü bir yerel yönetim yapısından da öte, yerel yönetimlerin mevcut merkeziyetçi örgütlenmesinden uzak, vesayet altındaki bir şube gibi işlemeyen, temsili demokrasinin zaaflarını reddeden, doğrudan demokrasinin en temel yaşam alanında vücut bulacak bir demokratik yerel yönetim yapısından bahsediyoruz.
Her şey bir kenara, Osmanlı’dan devraldığımız muhtarlığın 1800’lü yıllarda 250-300 kişilik bir yaşam alanının yönetim birimi olarak ortaya çıktığını düşünürsek, günümüzde kentleşmenin kırı yutmasıyla oluşan 10, 15, 20 bin nüfuslu kent irisi mahallelerde aynı örgütlenmeyle yola devam etmek ne kadar doğru?
TÜİK 2024 verilerine göre Türkiye’nin en kalabalık mahallesi 151 459 kişi ile Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki Bağcılar Mahallesi’dir.İkinci sırada ise 111 000 kişi, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesindeki Adnan Kahveci Mahallesi yer alıyor. Nüfusu 50-100 bin arası olan mahallelere baktığımızda:
- Konya - Selçuklu - Yazır Mahallesi,
- Kayseri - Talas - Mevlana Mahallesi,
- Adana - Çukurova - Huzurevleri Mahallesi,
- Çorum - Merkez - Ulukavak Mahallesi,
- Şanlıurfa - Haliliye - Devteyşti Mahallesi,
- Antalya - Alanya- Mahmutlar Mahallesi,
- Bursa -Osmangazi – Hamitler Mahallesi.
Demokratik mahalle birimi mahallede, ev sahibi/kiracı sıfatlarından bağımsız olarak, komşuluk hukukuyla birbirine bağlı mahalle sakinleri, mahallede faaliyet gösteren işletmeler, mahalle muhtarı ve ihtiyar heyetinin asil ve yedek üyeleri, mahallede faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, aile hekimliği ya da sağlık kuruluşu temsilcileri, okul aile birliği temsilcileri, veli örgütlenmesi temsilcileri, okul yönetimleri, inanç grubu temsilcileri ve benzeşen sosyal gruplar ve sosyokültürel kümelenmelerden katılımcılardan oluşabilir.
Nüfus faktörünün yanında daha da önemlisi, her gün bir yenisi uygulamaya konan kamusal politikaların yaşamımızdaki olumlu veya olumsuz etkileriyle başa çıkabilmek için evimiz, apartmanımız, sokağımız ve mahallemizde nasıl bir örgütlenme gerekir? Bir bakıma kişisel özellikleriyle öne çıkanlardan oluşan muhtar ve ihtiyar heyetlerine genç, kadın, emekli, engelli, STK temsilcisi üyelerin eklenmesiyle, diğer seçilmiş ve atanmışlarla birlikte, yeni bir yerel yönetim koordinasyonu yaratılabilir mi? Yani mahalle tabanlı, kamu ve özel politikalar hakkında sözü olan aktif yurttaşların ve mahalledeki diğer örgütlenmelerin de içinde olacağı yeni ve yatay bir yerel yönetim mümkün mü? Yıllara dayanan yerel yönetim gözlemlerimiz, bunun hem mümkün hem de gerekli olduğunu gösteriyor.
Hükümet veya yerel yönetimlerin merkezi ve yerel düzeyde kararlaştırdığı, bireylerin yaşamlarını ve toplumun bütününü doğrudan etkileyen ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel kamu politikaları hakkında yurttaşların görüş ileri sürmesi, itirazda bulunması ya da onayını bildirmesi, alternatif politikalar önerebilmesinin ilk koşulu, mahallede katılımın örgütlenmesidir. Bu ise aracısız, dikey değil yatay ve insandan insana, bireylerin kendi yaşamları üzerinde doğrudan söz sahibi olduğu bir doğrudan demokrasi süreci içinde mümkün olabilir. Katılımcılık, bireylerin, kendi yaşamlarını ve toplumu doğrudan etkileyen kamu politikalarını yönlendirmek üzere, karar ve yönetim süreçlerine doğrudan ya da dolaylı biçimde dahil olmaları ya da bu süreçlerin yürütülmesinde kendileriyle işbirliği yapılmasını talep etme özgürlüğüdür. Kent Hakkı mahallede “demokratik mahalle yapılanması” yoluyla kullanılabilir, bunu “demokratik mahalle birimi” olarak adlandırabiliriz. Veya adını siz koyun!
Yeni bir Demokratik Mahalle Birimi önerisini tartışmaya geçmeden önce, var olan mahalle yapılanmasını kısaca yeniden hatırlatalım. Mevcut idari biçimlenişin ürettiği, iki yüzyıldır devam eden uygulamalarla pekiştirilen kültürel kabullerden başlayabiliriz. Sözgelimi mahalle yapılanması ve muhtar-ihtiyar heyeti nasıl ortaya çıktı, bunlar süreç içinde nasıl bir toplumsal iktidar aygıtına dönüştü? Sahi siz, geçtim muhtarı, son yerel seçimlerde seçtiğiniz mahallenizdeki İhtiyar Heyeti (muhtar azaları) üyelerini tanıyor musunuz?
Mahallelerle ilgili ilk yasa ve düzenlemeler, daha evvel de bahsettiğimiz gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapıldı. Osmanlı kent yönetiminde mahalleler, idari ve sosyal birimler olarak önemli bir rol oynamıştır. Her mahallenin bir muhtarı ve imamı vardı, bu kişiler mahalle sakinlerinin sorunlarını çözmekle görevliydi.
Cumhuriyet döneminde ise mahalle yönetimleri, daha modern ve sistematik bir yapıya kavuşturuldu. Türkiye'de mahalle yönetimlerinin hukuki statüsü ve tarihsel gelişimi üzerine araştırmalarda, mahalle yönetimleri demokrasinin gelişmesi ve yerel yönetim süreçlerine katılım açısından önemli bir araç olarak kabul edilmektedir. 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı Belediye Kanunu, mahallelerin idari yapısını belirleyen ilk yasal düzenlemelerden biriydi. Bu kanun, mahalle muhtarlarının ve ihtiyar heyetlerinin görev ve sorumluluklarını tanımlıyordu. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı yasayla, büyükşehir belediyeleri ve mahalle yönetimleri yeniden düzenlendi. Büyükşehir belediyelerinin sayısı artırıldı ve köyler mahalle olarak tanımlandı. Bu düzenleme, mahallelerin idari yapısını ve işleyişini önemli ölçüde değiştirdi. Mahalleye çevirme adı altında, aslında köyler yutulmuş oldu.
Demokratik Mahalle Birimi
Demokratik mahalle birimi mahallede, ev sahibi/kiracı sıfatlarından bağımsız olarak, komşuluk hukukuyla birbirine bağlı mahalle sakinleri, mahallede faaliyet gösteren işletmeler, mahalle muhtarı ve ihtiyar heyetinin asil ve yedek üyeleri, mahallede faaliyet gösteren (dernek, vakıf, toplum tabanlı örgütlenmeler, meslek örgütleri, mahalle gönüllü dayanışmaları, kooperatif, sendika, spor kulübü vb.) sivil toplum örgütleri, aile hekimliği ya da sağlık kuruluşu temsilcileri, okul aile birliği temsilcileri, veli örgütlenmesi temsilcileri, okul yönetimleri, inanç grubu temsilcileri ve benzeşen sosyal gruplar ve sosyokültürel kümelenmelerden katılımcılardan oluşabilir.
Demokratik mahalle birimi katılımcıları her mahalleye göre elbette farklılıklar gösterecektir. Ama ne olursa olsun burada vazgeçilmez olan, muhtar ve ihtiyar heyeti gibi seçilmiş, mahalli STK’lar gibi oluşmuş, okul müdürü ve aile hekimleri gibi atanmış katılımcıların mahalle sakinlerinden daha çok ağırlığa sahip olmaması, yani mahalle sakinlerinin aktif yurttaş olarak iradesinin gerek niceliksel gerek niteliksel olarak daha belirgin olmasıdır.
Atanmış, oluşmuş ve seçilmişleri bir arada düşünen ve adımları daha önce gerek mahalle meclisi gerekse Katılımcı Bütçe örgütlenmelerinde atılmış bir adımdan, bir öneriden bahsetmek istiyorum:
Mahallede oluşacak yeni yapılanmada seçilmiş, oluşmuş ve atanmışların en fazla 1/3 nispetinde, komşuların ise 2/3 nispetinde yer alması önerisi, mahallede soluk alıp veren aktif yurttaşın sözünün iradeye dönüşmesini güvence altına alacak niceliksel bir koşul olarak düşünülmüştür. İnsandan insana doğrudan bir demokrasiyi gerçekleştirmeye dönük bu öneri, nispi temsilin ürettiği profesyonel temsilcilerin yabancılaşmasının önüne geçmeyi sağlayabilir.
Bu yeni demokratik mahalle biriminin bütçesi olacak mı ve nereden karşılanacak? En pratik çözüm, tıpkı belediyelerin nüfusu oranında aldığı mali destek örneğinde olduğu gibi, mahalle nüfusu oranında belediye bütçesinden pay alınması olabilir.
Demokratik mahalle biriminin organları ve bütçesi
Yatay ve eşit örgütlenmeler için, ister Atina şehir devletine, ister Paris Komünü’ne, ister eşitlikçi İslam cumhuriyetlerinden Karmati topluluğuna dönüp bakalım. Hiyerarşik olmayan, dikey örgütlenmeyi reddeden bütün yapılarda, bu yapı ister köle sahibi yurttaşlardan, ister monarşiye ve işgale itiraz eden Paris yurttaşlarından oluşsun, topluluk için alınan kararların uygulanması doğrudan bir yaşam pratiğine karşılık gelir. Bu pratik ise dikey olarak örgütlenmiş hiyerarşik bir yönetim tarafından değil, bir sözcüler koordinasyonu tarafından kararlaştırılır. Adı üzerinde: koordinasyon; hiyerarşik bir yönetim değil. Mahallede yaşayan komşular ve katılımcılardan oluşan hazirunun bir araya geldiği genel kurul, genel kurulca seçilen sözcülerden oluşan koordinasyon, koordinasyon sözcüleri, ihtiyaca göre biçimlenen çalışma grupları mahalle biriminin yatay ve doğrudan demokratik organları olmaya adaydır.
Peki, bu yeni demokratik mahalle biriminin bütçesi olacak mı ve nereden karşılanacak? En pratik çözüm, tıpkı belediyelerin nüfusu oranında aldığı mali destek örneğinde olduğu gibi, mahalle nüfusu oranında belediye bütçesinden pay alınması olabilir. Belediyeden ya da devletin ilgili kurumlarından alınacak desteğin yanı sıra, mahalle halkının oluşturacağı ve doğrudan yöneteceği sivil bir fon da bu mali kaynağa eklenebilir. Osmanlı’da kurulan Mahalle Avarız Sandıkları bu mahalle dayanışmasının geçmişteki pratiklerinden biridir. Ayrıca mahalle ekonomisinin büyüklüğü oranında, yerel esnaf, iş dünyası, mahallede faaliyet gösteren diğer işletmelerin, birimin ortak kararlarıyla uyumlu doğrudan yatırımlarıyla daha yaşanır, daha gelişkin bir mahalle yaratılabilir.

Yorum Yazın