06 Şubat, 2024, Salı 14:48
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), 6 Şubat Depremleri’nin yıldönümünde “UNUTMADIK; Ne Öfkemizi Ne de Dayanışmayı” diyerek basın açıklaması yaptı.Açıklamada; “Bir deprem düşünün ki ardından hayatta kalan vicdanlı insanların bir yıl sonra hep birlikte ülkenin her yerinde buluştukları sözcükler UNUTMADIK, AFFETMİYORUZ oldu. 6 Şubat depremleri ile ilgili unutamadıklarımız elbette kaybettiklerimiz. Ama öfkemizin nedenleri çok başka.Bir yılda katlanarak artan öfkemizin nedeni kaçınılmaz bir doğa olayı olan depreme değil elbette. Depremi afete dönüştüren beceriksizlik, fırsatçılık, ayrımcılık, kayırmacılık, rantçılık ve işini yapmamakta adeta birbiri ile yarışan devlet kurumlarına. Öfkemiz depreme dayanıksız binaların yapılmasından asıl sorumlu olanların cezasız kalmasına. Deprem riski olduğu bilinen şehirlerde yıkılmayacak bir aşevi, kadınları artan taciz riskine karşı koruyacak bir sığınak bile yapılmamış olmasına. Öfkemizin buradan, Japonya’ya yol olacak uzunlukta çok nedeni var.”denilerek yapılan ihmallere dikkat çekildi.
Öfkemiz afete değil
Dünyada deprem sonrasında yaşananlara ilişkin örnek Japonya’dan verilirken; “Japonya’da henüz bir ay önce meydana gelen aynı büyüklükteki depremde sadece 264 can kaybı oldu. Bu ülkede ise doğru ise eğer; 53 bin. Öfkemiz bu farka kader diyenlere. 6 Şubat Depremlerinde hayatta kalanların acısına saygı duymayıp gerçek can kaybını bile açıklamayanlara. Öfkemiz, arama kurtarmada geç kalınmasına sebep olup günlerce yardım götürülmeyen göçüklerin yanı başında yakınlarının imdat çığlığını dinleyerek bekleyen insanların çaresizliğini seyredenlere. Öfkemiz Kızılay’ı bir ticarethaneye dönüştürerek 150 yıldır zor günümüzde yanımızda olacağını bilmenin verdiği güveni bile elimizden alanlara.” ülkemizde güvensizliğe dikkat çekildi.Yapılan açıklamada; “Öfkemiz en çok da; afetin değil halkın algılarının yönetilmeye çalışılmasına, çaresiz bırakılan halkların çaresizliğinin seçim malzemesi yapılmasına.” sözleriyle temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı deprem bölgesinin seçimlere malzeme yapılması eleştirildi.
Temel ihtiyaçlarda bile ilerleme sağlanamadı
Depremde en çok etkilenen gruplardan biri olan kadınların barınma, güvenlik, sağlıklı beslenme, eğitim, ulaşım, hijyen, temiz su, sağlık hizmetleri, şiddete karşı korunma ve işsizlik sorunlarına dikkat çekilen açıklamada; “Öfkemiz kadınların, yazın sıcağı kışın soğuğunda, geçici barınma alanlarında zor koşullarda her türlü bakım sorumluluğu ile baş başa bırakılmalarına.Öfkemiz, kadınları evlere hapsedip erkeğin ve hayatın ücretsiz kölesi olmasını isteyen zihniyetin afet sonrası ağırlaşan koşullarda bile aynı kalmasına. Hatta daha da ileri gidip ülkenin başka acil sorunu yokmuş gibi Medeni Yasa ile oynayıp; kadınların nafaka hakkını nasıl sınırlandırsak, erkeğin boşanmasını kolaylaştırırken kadınların boşanmasını nasıl zorlaştırsak, kız çocuklarının evlenme yaşını 9’a mı indirsek 12 mi yapsak, yoksa hiçbir sınır olmasa mı diye sabah akşam koro halinde konuşulmasına…” ifadelerine yer verildi.
Yasta ve isyandayız
Açıklama şu sözlerle son buldu: “Ama çağımızda artık bu hayat bilgisinin kölesi olmak istemiyorlar. Hayatın tüm yükünü eşit paylaştıkları, emeklerinin değerinin ve hakkının görüldüğü bir dünyada yaşamak istiyorlar. Hayatlarının ve haklarının üzerine çökmeye, sistemin çarkını kadınların emeği ve bedeni üzerinden döndürmeye çalışanlara isyan ediyorlar. Bu haklı isyanı hangi kuvvet cebir ve şiddetle durdurabilir ki… Tarih boyunca hiçbir haklı mücadele durdurulamadı.Yasta ve isyandayız!Öfkesi ve acısını hayata katan tüm kadınlara sevgi ve dayanışmayla…”Açıklamanın tamamını
okumak için tıklayınız.https://yeniarayis.com/haber/tipten-hatayda-6-subat-yuruyusu/
Yorum Yazın