İstanbul’un iki sembol yapısı Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının TCDD'den Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmesine tepkiler devam ediyor.
Haydarpaşa Dayanışması temsilcisi, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) yöneticilerinden Hasan Bektaş, "Kültür Bakanlığı'nı burada taşeron olarak kullanıp yine birilerine peşkeş çekecekler. Her tarafı ranta, paraya çevirdiler. Ekonomi bozuk, ülkede başka olumsuz gelişmeler var. Para yok ortada. Haydarpaşa ve Sirkeci gibi yerleri satarak kendilerine rant çıkarma peşindeler. Ekonomiyi düzeltmek istiyorlarsa 14 dört tane uçak var, bir kaç tane saray var. Onları satsınlar" dedi.
İstanbul’un simgelerinden Haydarpaşa ve Sirkeci garları, geçtiğimiz dönemde TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü’nden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti. TCDD ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolün detayına göre, garları 29 yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığı işletecek. Haydarpaşa Dayanışması, tarihi garların korunabilmesi için mücadele yürütüyor. KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Mimarlar Odası da kira protokolünün iptali için dava açıyor.
Haydarpaşa ve Sirkeci'nin son durumuyla ilgili ANKA Haber Ajansı’na konuşan Haydarpaşa Dayanışması temsilcisi ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Hukuk, TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Hasan Bektaş, 2004 yılında başlayan süreci şöyle anlattı:
"Haydarpaşa'ya çökmeye niyetleri bugün karşımıza başka bir türle geldi"
"2004 yılında başlayan Haydarpaşa'nın gar işlevinden çıkarılarak işte sermayeye peşkeş çekilmesi planı bugünlere kadar geldi. Haydarpaşa'yı önce otel yapacaklarını, işte 7 katlı, 7 tane 50 bina yapılacağı sonra Venedik'e çevrileceği şeklinde kamuoyunda projeler çıktı. İstanbul o zamanki İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından biz o zaman Haydarpaşa Dayanışması adı altında Mimarlar Odası'yla birlikte bir platform kurduk ve mücadelemizi 2004 yılından beri buralara kadar getirdik. Mücadelemiz bir taraftan hukuki mücadele, bir taraftan da sokak mücadelesiyle bu Haydarpaşa'nın gar işlevinden çıkarılıp sermayeye peşkeş çekilmesiyle ilgili mücadelemizi devam ettik. Ve daha sonra bu kamuoyunda pek tutmayınca, destek almayınca başka türlü şeyler yapmaya çalıştılar Haydarpaşa'yla ilgili. Çünkü orada Haydarpaşa ve Sirkeci'de 1 milyon 200 bin metrekare herkesin iştahını kabartan bir alan var. Denize sıfır. İstanbul'un göbeğinde. Bunu daha sonra işte parça parça kiralamaya çalışıyorlar. Bundan beş yıl önce yine iktidara yakın bir vakfa Hezarfen Vakfı'na vermeye çalıştılar. Okçuluk Vakfı'na vermeye çalıştılar. O zaman da yine dava açtık, durdurduk. Yani Haydarpaşa'ya çökmeye niyetleri bugün karşımıza başka bir türle geldi."
"Kültür Bakanlığı'nı burada taşeron olarak kullanıp yine birilerine peşkeş çekecekler"
Haydarpaşa'nın, Kültür ve turizm Bakanlığı'nın taşeron gibi kullanılıp peşkeş çekileceğini savunan Hasan Bektaş, son gelişmelerle ilgili de şu bilgileri verdi: "Şimdi ne ne yapıyorlar? Haydarpaşa ve çevresini toplamda bir milyon metrekarelik bir alanı Bakanlığına devretmesiyle şimdi Kültür Bakanlığı devredilmesi demek kamuoyunda ya işte devletten devlete geçiyor. Kültür Bakanlığı işte buralara kültürel şeyler yapılacak. Ve hoş gözüküyor gibi olsa da bunun altından başka şeylerin olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Yani Kültür Bakanlığı'nı burada taşeron olarak kullanıp yine birilerine peşkeş çekecekler. Biz bu konuda Haydarpaşa Dayanışması olarak mahkemeye başvuru yaptık. Yürütmeyi durdurma kararı almak için bugün yarın yürütmeyi durdurma kararının çıkacağına inanıyoruz. Diğer taraftan da Haydarpaşa ve çevresini yine eskiden olduğu gibi koruyacağız.
"İş o kadar hızlandı ki iş yerlerine yazılar gitmiş. İşte 'o binaları boşaltın, lojmanları boşaltın' şeklinde"
İş o kadar hızlandı ki iş yerlerine yazılar gitmiş. İşte 'o binaları boşaltın, lojmanları boşaltın' şeklinde. Yani 1 Kasım itibarıyla geçici devir sözleşmesi yapıldı. Geçici kabul yapıldı. Protokol yapıldı. Yani şu ara bayağı şey yaptılar. Biz de Haydarpaşa Dayanışması olarak eskiden beri bugün de İstanbul'da bulunan işçi ve memur sendikalarıyla birlikte bütün siyasi partileri gezeceğiz. Bizim yapacağımız Haydarpaşa'ya sahip çıkma, Haydarpaşa'yı koruma, oranın peşkeş çekilmesini engellemek için çok ciddi bir mücadele yapacağız. Buradan sesleneyim tüm Türkiye halkına, İstanbul halkına, Haydarpaşa'ya sahip çıkılsın. Yani her tarafı ranta çevirdiler, her tarafı paraya çevirdiler. Ekonomi bozuk, ülkede başka olumsuz gelişmeler var. İşte herkesin durumu, emeklilerin durumu, çalışanların durumu kötü. Para lazım. Para yok ortada.
"Ekonomiyi düzeltmek istiyorlarsa 14 dört tane uçak var, bir kaç tane saray var. Onları satsınlar"
Haydarpaşa ve Sirkeci gibi yerleri satarak kendilerine rant çıkarma peşindeler. Oysa ki ekonomiyi düzeltmek istiyorlarsa 14 dört tane uçak var, bir kaç tane saray var. Yani onları satsınlar. Haydarpaşa 1908 yılından beri bu ülkede özellikle İstanbul'da gar işlevi veren ulaşım işlevi veren bir yer. Bizim şu anki neslimizin görevi buraları daha bizden sonraki nesillere de gar olarak aktarılması için mücadele etmek. Mücadele etmezsek gelecek nesiller bizlere lanet okuyacaktır. Biz bu sorumlulukla Haydarpaşa'yı bu sermayeye peşkeş çekilmesini engellemek için elimizden gelen her türlü hukuki ve sokak mücadelesini yapacağız.
"Yeşilay'ın İstanbul'daki yönetim kuruluna baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanı'nın çocuklarının isimlerini görüyoruz"
Haydarpaşa'yla birlikte aslında Sirkeci de aynı pozisyonda. Sirkeci'de 600 bin metrekarelik bir alanın yine Kültür Bakanlığı'na devri yapıldı. Bir de Sirkeci'de mesela Yeşilay'ın kullandığı Sepetçiler Kasrı var. Orayı da Yeşilay almış. Yeşilay bizim tam gar işlevinin olduğu yerde kendine almış. Orada bir düğün salonu gibi. Yeşilay'ın İstanbul'daki yönetim kuruluna baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanı'nın çocuklarının isimlerini görüyoruz. Bu da buranın ne derece şey olduğunun en güzel örneği."
Yorum Yazın