Kuzeyin asi oğlu, mert bir delikanlıydı o.
Sözünü esirgemez, doğru bildiğini dolandırmadan söylerdi.
Sert görünürdü belki ama yüreği mimoza çiçeği kadar narindi.
O, bizim Mimoza Çiçeğimizdi.
“Deniz Gezmiş’e, Nazım Hikmet’e, Uğur Mumcu’ya ve Bülent Ecevit’e saygı duyarım,” derdi.
“Atatürk’e saygı duymayanla işim olmaz,” diyerek çürümüşlüğe, yozlaşmaya meydan okurdu.
Kadınım sözünü belki ondan daha içli, daha derinden kimse söyleyemedi.
Bir el sakalında, diğer el at kuyruğu saçlarındaydı.
Uşaağuum! dediğinde Karadeniz yankılanırdı.
Bir Maçka sevdalısıydı ama yalnızca Karadeniz’in değil, insanlığın çocuğuydu.
Dünyalıydı. Hümanistti.
Kuvayı Milliye’nin içinden, halkın bağrından çıkan bir ses: Anadolu’nun dobra sesi.
Ve o ses şöyle yankılanırdı dağlarda, ovalarda:
“Kurban olam mızrap tutan ellere
Yanık yanık türkü diyen dillere
Dertli dertli name çalan tellere
Dağlara, yollara, çöllere…”
Sanatçı olmanın ne olduğunu o öğretti bize.
Sahici olmanın, halkın yüreğine dokunmanın, ezgilerle devrim yapmanın…
Onu tanımayan bile ardından hüzünlenir şimdi.
Çünkü bazı insanlar, sadece tanıdıklarının değil, tüm insanlığın gönlünde yer eder.
Volkan Konak…
O, bir efsaneydi.
“Şerefle tamamlanması gereken en zor görev hayattır,” demişti.
İşte o görevi, alnının akıyla, kalbinin cesaretiyle tamamladı.
Bir doktorun şu sözleriyle özetlendi onun gönül zenginliği:
“Yirmi yıl önce kaldığımız yurda gelip ‘Gençler, bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın’ demiştin, telefon numaranı vermiştin.
O genç büyüdü, doktor oldu ve son anlarında seni kurtarmaya çalıştı.”
Bu bile yeterdi onu anlatmaya.
1992’de evlendiği hayat arkadaşı Selma Konak’la yıllar sonra, 2023’te, yoksun kaldıkları düğünü yapmıştı.
Hayallerin yaşı olmazdı onun için; yeter ki yürekten olsun.
Ve bayram…
“Bayramda ölmeyi sevmem,” demişti.
Ama yine bir bayram günü, sahne emekçileriyle birlikteydi, çalışıyordu.
Çünkü sahne onunla özdeşleşmişti.
Sahnede başlayan hayata, sahnede veda etti.
Son sözü ise her şeyin özeti oldu: “Volkan abi sivri konuşma, içeri atarlar seni diyorlar. Ya bırak! Sen bilmez misin devrimciler korkmaz.”
Evet, Volkan Konak,
Asi bir Karadenizli olarak doğdu,
Eğilmez bir delikanlı olarak büyüdü,
Taviz vermez bir devrimci olarak yaşadı.
Arif Sağ’a yıllar önce sormuştum:
“Hocam, bana amasız, virgülsüz bir isim söyleyin.”
Cevap tek kelimeydi:
“Volkan Konak, tek geçerim.”
Ve biz de öyle yapıyoruz.
Volkan Konak’ı amasız, virgülsüz, sonsuz bir saygıyla anıyor,
Onu halkın yüreğinde ölümsüzleştiriyoruz.
Elveda değil, hoşça kal…
Mimoza çiçeğimiz, Karadeniz’in asi rüzgârı,
Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in sanatçısı…

Yorum Yazın