Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’da faaliyet gösteren Tarım ve Ticaret Bakanlığı'na bağlı üretici, kadın, sulama kooperatifi ve sulama birliklerinden 196 derneğin temsilcisi ile bir araya geldi.Mansur Yavaş konuşmasında; "Dünyada kendi kendine yeten ender ülkelerden birisiydik değil mi? Niye yurt dışından almak ihtiyacını hissettik? Niye kendi çiftçimizi desteklemiyoruz? Oysa Anayasa' da da yazıyor bütçenin belirli yüzdesinin çiftçiye destek olarak verileceği. Ama gerçeği şu; uğraşmayın diyorlar, yurt dışından getirip vatandaşa ucuz yedireceğiz diye düşünürken, yarın bir gün doğal gazda olduğu gibi petrolde olduğu gibi fiyatı onlar belirleyecek ve yarın çiftçi bulunmayacak... Geleceğin en büyük zenginliği gıda olacak. Petrolden daha önemli. Gıda olmadığı zaman ölürüz. En büyük zenginliğimiz ürettiğimiz gıdalar olacak...Yeter ki Ankara'nın kırsalında bu tür üretimlere başlansın, biz sonuna kadar destek olacağız" dedi.
"30-40 yılda tarımı öldürdüler"
Başkan Mansur Yavaş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Aynı politikayı bundan 30-40 yıl önce de şöyle başladılar; niye siz arpa, buğday ile uğraşıyorsunuz? Amerika'dan geçirseniz çok daha ucuza mal oluyor ve halk daha ucuza un alacak, daha ucuza gıdasını temine edecek gibi şeylerle bu tarımı kırsalda herkesin yapması yerine çok büyük karteller oluşturmak suretiyle onların yapması gerektiği iddia edilmeye başlandı. Ben kendi gözümle gördüm. Amerika'da bir çiftçinin yaptığı üretim neredeyse Türkiye'nin üretimine eşit. GDO'lu ürünlerle falan bir şekilde daha fazla ürün alıyor. Bunları gemilerle bize gönderiyorlar. Sonuçta ne oluyor? Böyle olunca Türk çiftçisi yavaş yavaş tarımı bırakmaya başlıyor. Bunun sonucu nedir? Gıdada dışarıya bağımlı olmak. Aynen petrolde bağımlı olduğumuz gibi. Daha sonra köy okulları kapatıldı. Ve sürdürülen tarım politikaları nedeniyle artık insanlar uğraşmaz oldular. Hayvancılıkta da aynısı yaşandı. Hayvancılıkta ben yurt dışında gördüm. 100 bin başlık çiftlikler var. Tarımla uğraşan nüfus Amerika'da yüzde 14 tarımda hayvancılıkta Türkiye'de de bunun böyle olması lazım diye bunu bize kabul ettirdiler. Bunu kabul ettirirken şöyle olsaydı mantıklıydı; eğer siz bu çiftçilikle uğraşanların çocuklarına tarımın yerine sanayi ikame edip koyup bunları o şekilde yönlendirip çoluğuna çocuğuna bu şekilde iş bulacak hale getirseydiniz belki mantıklıydı. Ama Türkiye gerçekleri öyle değil. Türkiye'de hala Türkiye'nin her yerinde hatta köylerde, kırsalda yaşayan insanlar kendilerini hiç kimseye yük olmadan üreteceğiz diye uğraşıyorlar. Bunları 'Bu işi bırak dediğiniz' zaman yapacak işyerleri yok, aç kalacaklar. Ve sürdürmek istiyorlar. Bunu 30-40 yıldır sert bir şekilde yapıp maalesef tarımı öldürdüler. Peki sonuç ne oldu? Ben neden bu kadar destek olmak istiyorum? En basit örneği Ukrayna-Rusya Savaşı. Ukrayna-Rusya Savaşı olduğu zaman Dünya buğday krizine girdi. Ukrayna'nın arazileri bizden mi büyük? Halbuki bizdeki tarımsal üretim çok daha fazla. Ama bilinçli bir şekilde siz bunu yapmayın diye diye başkasını muhtaç olduk."Yavaş'tan üretime destek sözü
Yavaş Ankara kırsalındaki tarım faaliyetlerine ilişkin; "Şunu bilmenizi isterim; kooperatifleri çoğaltırsanız sadece tarımsal değil özellikle yöresel ürünlerle ilgili kooperatifler şimdi çok değerlendi. Yeter ki Ankara'nın kırsalında bu tür üretimlere başlansın, biz sonuna kadar destek olacağız. Evvelsi gün Elmadağ Belediye Başkanı'yla beraberdik. Onların da kendine has ekmeği var. Halk ekmek üzerinden satıyorlar ve yetiştiremiyorlar. Kent konseyi başkanımızın söylediği gibi Türkiye'de ilk defa Beypazarı'nın belediye başkanıyken kendi yerel ürünlerimize coğrafi işaret için ben başvurdum. Sizler de kendi bulunduğunuz bölgelerde yöreye has ürünler için coğrafi işaretlere de başvurabilirsiniz. Biz bunları değerlendirmeye hazırız. Sadece tarımsal üretimde değil, hayvancılıkla, yöresel ürünlerin satılmasında öncülük etmeye hazırız. Ne kadar çok üretirseniz, çoluğunuz çocuğunuz, bu işte uğraşırsa bana bir tane öz geçmiş az gelir. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak daha fazla destek olmak suretiyle inşallah hep birlikte bu işi başaracağız." cümlelerine yer verdi."Susuz köy kalmayacak, kanalizasyon ihtiyaçlarını bitireceğiz"
Başkan Mansur Yavaş sözlerine şu ifadelerle devam etti: "Başından beri söylüyorum. Çılgın proje yok. Proje yapıyorum deyip sizlerden aldıkları paraları çöp projelere gömdüler şimdiye kadar. Görüyorsunuz Ankara'ya girerken bu kapıların kime ne faydası var? İnanın o kapılara harcanan parayla bugün Ankara'nın bir ilçesi ayağa kalkardı. Onun için diyorum kanalizasyon ihtiyaçlarını bitireceğiz inşallah. Susuz köy kalmayacak inşallah. İlk önce onları yapacağız. Farz var ortada önce. Farz bunlar. Ve ikinci olarak da dediğim gibi orada yaşanır hale gelmezsiniz, çocuklarınızı orada kalmaz. Onun için orada elektriği, suyu, interneti, her şeyi olmalı ki çoluğunuz çocuğunuz orada yaşamaya devam etsin ve sizlerin yaptığı iş sürdürmeye devam etsin. Hem kendileri kazansın hem Ankara kazansın.Geleceğin en büyük zenginliği gıda olacak. Petrolden daha önemli. Çünkü arabaya binmezsiniz petrol yoksa birçok şeyi yapmazsınız ama gıda olmadığı zaman ölürüz. En büyük zenginliğimiz ürettiğimiz gıdalar olacak. Biz görevde olduğumuz sürece inşallah desteklerimizi bütçemizle bu işe ayırdığımız payı arttırarak sizleri desteklemeye devam edeceğiz."https://yeniarayis.com/haber/ekrem-imamoglu-istanbulu-cevre-felaketlerine-karsi-guclendirmeye-devam-ediyoruz/Kırsal Kalkınma Kooperatif, Birlik ve Dernekleriyle bir araya geldik.Geleceğin en büyük zenginliği gıda olacak, farkındayız. Bu yüzden üretimden vazgeçmedik, üreticimizi yalnız bırakmadık. 5 yılda yaklaşık 1 milyar lirayı çiftçimize destek için kullandık.Ürettikçe varız,… pic.twitter.com/2aMpAy0ux5
— Mansur Yavaş (@mansuryavas06) February 20, 2024
Yorum Yazın