Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Çözüm sürecindeki hatalar tekrar edilirse, Türkiye'de yeni yaralar açılır. Bizim görüşümüz ve tutumumuz açıktır. Gerçek bir süreç, 2 temel üzerine oturulur. Tüm vatandaşlar için tam ve eksiksiz bir demokrasi ve tavizsiz bir kamu düzeni" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM'de Saadet ve Gelecek partilerinin ortak grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son günlerde yaptığı açıklamaları hatırlatıp, "Bu açıklamalar ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanı'ndan net olarak şu ana kadar bir tutum görmedik. 1 hafta boyunca tüm konuşmalarını dinledim. Hep bekledim ki kamuoyunun karşısına çıkıp, 'Cumhurbaşkanı olarak görüşüm şudur, devlet olarak stratejimiz şudur' diye aktarsın. Cumhurbaşkanı dünkü resepsiyon konuşmasında şunu söyledi; 'Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız değerlendirmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.' Arkadaşlar, bu bir tutum değildir. Sayın Erdoğan'ı, Türk milleti Cumhurbaşkanı seçmiştir. Devleti temsil makamında bulunan Cumhurbaşkanı, koalisyon ortağını adres gösteremez, göstermemeli. Ne kadar saygın olursa olsun, bir koalisyon ortağı temel sorumlu olarak gösterilemez. Cumhurbaşkanı'na çok net bir çağrıda bulunacağım. En kötü stratejiden daha kötü olan kafa karışıklığıdır. Kafa karışıklığı öyle yaralar açar ki çözüm üretirken daha fazla kriz üretirsiniz. Bütün yetkili kurumları toplayın ve oradan milletin bütününe, ulusa sesleniş yapın" dedi.
"Kimse fırsatçılık yapmaya kalkışmasın"
Kamuoyunun Erdoğan'dan açıklama beklediğini ifade eden Davutoğlu, DEM Parti'nin daha önceki çözüm sürecinden ders almadığını söyledi. Davutoğlu, "Herkesin alması gereken, takınması gereken tutum, dersler var. Çözüm sürecindeki hatalar tekrar edilirse, Türkiye'de yeni yaralar açılır. Bizim görüşümüz ve tutumumuz açıktır. Gerçek bir süreç, 2 temel üzerine oturulur. Tüm vatandaşlar için tam ve eksiksiz bir demokrasi ve tavizsiz bir kamu düzeni. Kimse, 'Türkiye'nin zaafları yüzünden bu başlatılıyor' diye düşünmesin. Böyle düşünüldüğü anda yürümek zorlaşır. Herkes birbirinin zaafını araştırmaya kalkışır. Bu hükümetin çok zaafı var; ama burada Türkiye adına konuşuyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ortak geleceği adına söylüyorum, kimse bu süreçte fırsatçılık yapmaya kalkışmasın" diye konuştu.
"İnsanımızın canına mal oluyor"
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan da ortak grup toplantısında konuştu. Arıkan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'ye yönelik saldırının terörün gerçek yüzünü bir kez daha gösterdiğini belirterek, "Saldırıdan daha acı olan ise devletimizin liyakatsiz kadrolar eliyle bir kez daha nasıl tehlikeye itildiğini de gösterdi. 2 terörist, uzun namlulu silahlarla, güpegündüz Başkent'in ortasında hiçbir güvenlik birimi tarafından fark edilmeden ülkemizin en önemli kurumlarından birine nasıl sızdı? İstihbaratın görevi bu değil mi? Saldırı yapılmadan AK Parti'li yetkililere brifing veren MİT Başkanı'nın görevi hain planları öğrenip, daha plan aşamasındayken bertaraf etmek değil mi? Bizler gibi hadise cereyan ettikten sonra saldırı hakkında bilgi toplayacaksınız, neden o makamları işgal ediyorsunuz? Anladık ki sokakları, masum insanları, çocukları, kadınları koruyamıyorsunuz. Peki, ülkemizin en önemli kurumlarını da mı koruyamıyorsunuz? Hadise cereyan ettikten sonra bilgi vermek, emniyet ve istihbarat değil, sadece acizliktir ve sizler bu acizliğinizi, milletimize bir kez daha hissettirdiniz. Liyakatsiz kadrolar derken kastettiğimiz tam olarak buydu. Sizin iltimas geçtiğiniz insanların yapmadıkları görevler, insanımızın canına mal oluyor. Devlet kurumlarının sanal güvenliğini Siyonist şirketlere, emniyetini ise Allah'a emanet etmişsiniz. Sonra da sıkılmadan beka ve milli güvenlikten bahsedersiniz. Bir kez daha gördük ki bu ülke için en büyük beka sorunu, sizin iş bilmezliğinizdir" dedi.
ABD, Kanada Federalizmi ve Türkiye 
Yorum Yazın