İktidarın veya hakim siyasal güçlerin alacağı siyasal kararlara onay yaratılmak isteniyorsa pek çok medya kanalından o konu hakkında yoğun mesajlar oluşturulmaya başlanır. Reklamlar da hakkında belli bir tutum yaratmak istedikleri ürünlerle ilgili önce bir duygu yaratarak ilgi çekmek, mesaj tekrarı neticisinde de satın alma davranışı yaratmak isterler.
Kitle iletişim araçlarının gündem yaratma işlevini daha önceki yazılarımda da ele almıştım. Günümüzde geleneksel kitle iletişim araçlarının yanı sıra, sosyal medya da gündem yaratmada etkindir.
Medya metinleri, ister görsel, işitsel, ister yazılı ifadelerden, sembollerden oluşsun, izleyenin, o mesajlarla karşılaşanın kullandığı dile, toplumsal veya kişisel yaşam deneyimlerine göre anlamlar yaratmakta ve belli bir tutum davranış değişikliğini ve/veya pekiştirilmesini hedeflemektedir. Yapılandırılan mesajlar, kimi zaman sistematik, kimi zamanda rastgele olarak tutum değişikliği yaratmak üzere dolaşıma sokulur. Medya, metinleri aracılığıyla izleyenin, alımlayanın bir konuda nasıl düşünmesi gerektiğinden çok hangi konu hakkında konuşması ve düşünmesi gerektiğini belirler.
Bir başka deyişle, belli bir konu hakkında, onaylama veya reddetme gibi belli bir tutum geliştirilmesi isteniyorsa, o konuda mesaj sıklığı arttırılarak o konu üzerinde düşünülmesi, o konu hakkındaki mesajlara daha açık olunması sağlanır. İktidarın veya hakim siyasal güçlerin alacağı siyasal kararlara onay yaratılmak isteniyorsa yine pek çok medya kanalından o konu hakkında yoğun mesajlar oluşturulmaya başlanır. Reklamlar da hakkında belli bir tutum yaratmak istedikleri ürünlerle ilgili önce bir duygu yaratarak ilgi çekmek, mesaj tekrarı neticisinde de satın alma davranışı yaratmak isterler. Bazı reklamlar bizi şok ederek hatta korku, dehşet gibi olumsuz duygularımızı harekete geçirerek ilgi çeker ve neticesinde reklamın asıl konusu olan ürünü tüketme isteği yaratma isteği yaratırlar. Korku ve dehşet yaratmada kullandıkları sembolik unsurların asıl ürünle ilgisi yoktur, görevleri sadece onca mesaj arasından sıyrılmak, dikkat çekmektir.
Konu üzerine alınacak siyasal kararlara rıza yaratmak için öncelikle sokak köpekleri ile ilgili korku ve dehşet yaratacak içerikler yayılmaya başlanarak konu üzerine düşünülmesi sağlanmış, daha sonra konu ile ilgili alınacak siyasi kararlar için zemin hazırlanmıştır. Daha önce ‘sokak hayvanları’ başlığı altında anılan bu konu, daha sonra ‘başıboş sokak köpekleri’ başlığıyla tartışılır olmuştur.
‘SOKAK HAYVANLARI’NDAN ‘BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİ’ BAŞLIĞINA…
Son zamanlarda sokak hayvanları ile ilgili medya içeriklerinin de benzer şekilde çalıştığını düşünüyorum. Konu üzerine alınacak siyasal kararlara rıza yaratmak için öncelikle sokak köpekleri ile ilgili korku ve dehşet yaratacak içerikler yayılmaya başlanarak konu üzerine düşünülmesi sağlanmış, daha sonra konu ile ilgili alınacak siyasi kararlar için zemin hazırlanmıştır. Daha önce ‘sokak hayvanları’ başlığı altında anılan bu konu, daha sonra ‘başıboş sokak köpekleri’ başlığıyla tartışılır olmuştur. Sokak köpeklerinin saldırılarına ilişkin pek çok görüntü hem anaakım medya kanalları hem de sosyal medya hesapları aracılığıyla hızla yayılmaya başladı. Konuyla ilgili olarak kendilerini hayvansever olarak tanıtan bir takım gruplarla, sokakta başıboş köpeklerin yaratacağı sorunları anlatanların karşı karşıya getirildiği yayınlar yapıldı.
Geniş bir izeyici kitlesine böyle bir sorunun tarifi yapılarak, yaşananlarla ilgili siyasi bir kararın gerekli olduğu düşüncesi benimsetildi. Yayınlanan görüntüleri izleyenler, kendi çevrelerinde yaşanan benzer olayları düşünerek bir fikir oluşturmaya başladılar. Konuyla ilgili itlaf etme gibi bir tedbire büyük çoğunluk en azından çekimser yaklaştığı halde, iktidar temsilcilerinin meclisteki sayısı düşünüldüğünde alınacak karar aksi yöndeydi. Medya mesajlarıyla sokakta yaşayan köpeklerin sayısının arttığı ve doğalarında bulundukları alanı koruma içgüdüsüyle saldırgan davranabildikleri vurgulandı. Böylece konuyla ilgili daha önce düşünmeyen vatandaşlar bile düşünüp konuyla ilgili mesajlara yönelmeye ve fikir oluşturmaya başladılar. Halihazırda sokak hayvanları ile veya hayvan hakları ile ilgili sivil toplum kuruluşlarına üye olanlar ise, son zamanlarda yapılan yayınalara ve aktarılan mesajlara görece dirençli kalacak biçimde önceden bir tutum, fikir ve deneyime sahiptiler. Konu hakkında daha önce düşünmeyenlerin kimi fiziksel açıdan zayıf çocuk ve yaşlıları düşünerek iktidarın siyasi kararını destekleyecek yönde tutum geliştirdiler.
Medya mesajlarının siyasi kararlara zemin oluşturmak, vatandaşlarda olumlu tutum ve rıza geliştirilmesi için kullanımının bir örneğini yaşadık. Buradaki en büyük başarı, siyasi kararın konusu, sokakta yaşayan hayvanların, ‘sokak hayvanları’ başlığı ile değil ‘başıboş sokak köpekleri’ başlığı ile anılması sağlanarak, yasa kabul edilmeden önce, daha ifade aracı dilde bir önkabulün yerleştirilmesi olmuştur.
Yorum Yazın