Nasıl ki bankalara yıllar önce aldıkları kredi dosya masraflarını iade etmeleri dikte edildiyse şirketlere de ödemedikleri ya da az ödedikleri vergiler geriye dönük tarh edilebilir. Bunun için yapılması gereken irade göstermektir. Bu irade zamanında gösterilmiş ve bankalardan geriye dönük tahsilat sağlanmıştır. Mehmet Şimşek’e önerim yine kendisinin ekonomi yönetiminin tepesinde olduğu dönemde hayata geçirilen geriye dönük tahsilat sistemini önce vergi tahsilatında hayata geçirmek.
Son günlerde yoğun bir tartışma konusu da vergi vermeyen şirketler. Aslında finansal okuryazarlığı olan birisi için bu tartışma mutlak butlandır. Hukuki anlamıyla tümden geçersizdir.
Bir şirketin temel iki mali tablosu vardır. Biri bilançodur yani borçlarını ve alacaklarını gösterir. Diğeri gelir tablosudur. Gelir ve giderlerini gösterir. Bu iki tablo birbirinin sebep ve sonucudur. Bilanço olmadan gelir tablosu olmaz. Teorik olarak mümkün olsa da tersi de pratikte mümkün olmaz. Gelir yaratmayan bilanço da anlamsızdır.
Gelir ile kar ise farklı şeylerdir. Karınız gelirinizle ilişkilidir ama bu ilişki sektörden sektöre değişir.
Örneğin akaryakıt istasyonunuz varsa cironuz ne denli yüksek olursa olsun karlılığınız sınırlı kalmaya mecburdur.
Bir şirket vergi ödemiyorsa bu normal şartlarda kar edemediğini ya da sağlanan çeşitli kamusal indirimler çerçevesinde yatırım veya sosyal fayda sağladığını gösterir.
Bu üç maddeyi detayla incelersek kar edemeyen bir şirketin durumu aslında yüksek rekabet ortamına işaret eder. Bu toplum için iyi bir şeydir. Ya da şirketin yüksek giderlere maruz kaldığını gösterir bu durumda giderin kime ödendiğine bakmak gerekir. Örneğin iktidara yakın medyaya ya da iktidarın yayın organına dönüşmüş TRT’ye verilen reklamların gider kaleminde yüksek pay aldığı şirketleri yakından incelemek yerinde olacaktır.
Vergi vermediği iddia edilen şirketlerin hiçbiri vergi denetiminden uzak kalma lüksüne sahip değiller. Muhtemelen Türkiye’nin en iyi vergi uzmanları ile çalışıyorlar ve attıkları her adımı kılı kırk yararak atıyorlar.
Muhtemelen en iyi vergi uzmanlarıyla çalışıyorlar
Diğer tarafta çeşitli vakıflara yapılan bağışlar da vergiden indirilebilmektedir. Bu bağışların da hangi vakfa yapıldığına ve bu vakıfların faaliyetlerine odaklanmak gerekmektedir.
Bahsettiğimiz başlıklar iktidarın canını sıkacağı için pek de kabul görmeyecektir.
Diğer yandan yatırım yaptığı için vergi vermeyen şirketlerin durumu ise kendi içinde değerlendirmeye muhtaçtır. Neticede yatırımlara sağlanan istisnayı da devlet belirlemektedir. Kurallara göre yapılmış vergi istisnalarını sonradan sorgulamak ne derece yerinde olacaktır.
Tamamı kurumsal ilkelerle ve SPK kurallarına tabi olarak faaliyet gösteren şirketlerin vergi vermedikleri ve az vergi verdikleri için mercek altına alındıkları bir ortamda Mehmet Şimşek’in bu şirketleri tekrar incelemeye alma ifadesi bir yönüyle kulağa hoş gelse de yapılacak incelemelerin pek de önemli sonuç vermeyeceğini düşünüyorum.
Vergi vermediği iddia edilen şirketlerin hiçbiri vergi denetiminden uzak kalma lüksüne sahip değiller. Muhtemelen Türkiye’nin en iyi vergi uzmanları ile çalışıyorlar ve attıkları her adımı kılı kırk yararak atıyorlar.
Bu ülkede 2010’lu yıllar boyunca bankalardan kredi dosya masrafı iadesi adı altında nasıl geriye dönük tahsilat yapıldıysa az vergi veren şirketlerden de ödemedikleri vergiler gelecekteki gelirlerine mahsuben tahsil edilebilir.
Şirketlerden ödemedikleri vergiler tahsil edilebilir
Bu şirketleri mevcut kurallarla incelemek, denetlemek boşa vakit kaybı olacak.
O zaman bu konuda öneri getirmek ve az vergi veren şirketlerin bu zamana kadar ödemedikleri vergileri tahsil etmek için daha yaratıcı çözümler gerekir.
Çözüm elinizin altındadır. Çözüm denenmiştir.
Bu ülkede 2010’lu yıllar boyunca bankalardan kredi dosya masrafı iadesi adı altında nasıl geriye dönük tahsilat yapıldıysa az vergi veren şirketlerden de ödemedikleri vergiler gelecekteki gelirlerine mahsuben tahsil edilebilir.
Bunun için tek yapılması gereken bir karar almaktan ibarettir.
Nasıl ki bankalara yıllar önce aldıkları kredi dosya masraflarını iade etmeleri dikte edildiyse şirketlere de ödemedikleri ya da az ödedikleri vergiler geriye dönük tarh edilebilir.
Bunun için yapılması gereken irade göstermektir. Bu irade zamanında gösterilmiş ve bankalardan geriye dönük tahsilat sağlanmıştır. Bankalar sadece dosya masraf iadesi işini yapmak üzere birimler ihdas ettiler ve bunun için ayrıca personel çalıştırdılar.
Mehmet Şimşek’e önerim yine kendisinin ekonomi yönetiminin tepesinde olduğu dönemde hayata geçirilen geriye dönük tahsilat sistemini önce vergi tahsilatında hayata geçirmek.
Daha önce denenmiş başarıya ulaşmış bir sistem olduğu için uygulama kolay olacaktır.
Ardından geriye dönük tahsilat için kollar sıvanır ve farklı sektörlere el atılır.
Burada kafesteki kazların yeterli tüye sahip olması gerek ve yeter koşuldur.
Yorum Yazın