Türkiye özelinde, stagflasyonun nedenlerinin değerlendirdiğimizde; Ekonomik Birimlerin Beklentilerinin Yanlış Yönetilmesi, Maliyet Enflasyonu ve Ücret-Fiyat Sarmalı Yaşanması ve Piyasa Yapısında Yaşanan Değişiklikler öne çıkmaktadır. Türkiye’nin stagflasyon problemiyle maalesef talep enflasyonuyla mücadele politikalarıyla mücadele edilemez ve sorun çözülemez.
Stagflasyon, yüksek enflasyon oranları, yüksek işsizlik oranları ve ekonomik durgunluğun veya düşük büyüme oranlarının aynı anda ortaya çıkması durumunu ifade eder. Stagflasyonun nedenleri karmaşık olup birden fazla faktörün birleşmesiyle oluşabilir. Ancak, stagflasyonun yaygın nedenleri; arz şoklarının yaşanması, ekonomik politikaların yanlış kurgulanması ve uygulanması, ekonomik birimlerin beklentilerinin yanlış yönetilmesi, maliyet enflasyonun ve ücret – fiyat sarmalının yaşanması, piyasa yapısında yaşanan bozulmalar, küresel gelişmeler ve iklim değişikliği şeklinde sıralanabilir.
1. Arz şoklarının yaşanması:
1970'lerde yaşanan petrol krizleri, arz şoklarına neden olarak stagflasyona neden olan tarihteki en önemli örnektir. Petrol fiyatlarındaki ani artışlar, üretim maliyetlerini artırarak mal ve hizmetlerin fiyatlarını yukarı çekmiş, bu da enflasyonu tetiklemiştir. Aynı zamanda, üretim maliyetlerindeki bu artış, ekonomik büyümeyi yavaşlatmış ve işsizliği artırmıştır.
Diğer bir ifade ile; enerji, metal ve tarım gibi temel hammadde fiyatlarındaki ani yükselişler, genel fiyat düzeyini artırarak enflasyonu yükseltirken, ekonomik faaliyetleri yavaşlatarak işsizliği artırabilir. Bu durum, arz cephesinde şokların yaşanmasının hem fiyatları hem de işsizliği aynı anda arttırmakta ve stagflasyona yol açmaktadır.
2. Ekonomik Politikaların Yanlış Kurgulanmasıve Uygulanması:
Merkez bankalarının ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla para arzını aşırı şekilde artırması, talep enflasyonuna neden olabilir. Ancak bu politikalar, enflasyonu kontrol altına almayı zorlaştırır ve enflasyonun yükselmesine yol açmaktadır.
Hükümetlerin mali disiplinden saparak aşırı kamu harcamaları yapması, talebi artırarak enflasyonu körükleyebilir. Ancak bu harcamalar sürdürülebilir olmadığı için sonunda ekonomik durgunluğa yol açmaktadır.
3. Ekonomik Birimlerin Beklentilerinin Yanlış Yönetilmesi:
Eğer tüketiciler ve firmalar gelecekte enflasyonun artacağını beklerlerse, bu beklentiler gerçeklemeyecek bir enflasyonun gerçekleşmesine yol açar. Çünkü, firmalar, maliyet artışlarını beklemeyerek; gelecekte artacağını beklediği oranda fiyatları artıracaktır. Bu durum enflasyonu tetikler. Aynı şekilde, tüketicilerde gelecekte fiyatların artacağını düşünerek, taleplerini erkene çekebilir ve sürdürülmesi mümkün olmayan bir büyüme oluşacaktır. Sonuç olarak izleyen dönemlerde, tüketim düşeceği için, talep azalacak ve işletmeler yatırım harcamalarını düşürecek ve ekonomik büyüme yavaşlayacaktır.
Piyasalarda oligopol veya monopol gibi rekabetin sınırlı olduğu durumlarda, firmalar fiyatları daha kolay artırabilmektedir. Bu durum enflasyonu körüklemekte ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, tam rekabet ortamının oluşması için, kamu otoritesinin özellikle tarım sektöründe üreticilerin son tüketiciye kolay ulaşmasını sağlayacak mekanizmalar kurması gerekmektedir.
4. Maliyet Enflasyonu ve Ücret-Fiyat Sarmalı Yaşanması:
Yaşam maliyetlerinin yükselmesine bağlı olarak haklı olarak emek kesiminin enflasyona karşı kendilerini korumak için daha yüksek ücret talep etmesi, firmaların da verimliliklerini arttırmak yerine; bu yüksek ücretleri karşılayabilmek için ürün fiyatlarını artırması, maliyet enflasyonuna neden olacaktır. Bu süreç, ekonomik büyümenin yavaşlamasına ve işsizliğin artmasına yol açmaktadır.
5. Piyasa Yapısında Yaşanan Bozulmalar:
Piyasalarda oligopol veya monopol gibi rekabetin sınırlı olduğu durumlarda, firmalar fiyatları daha kolay artırabilmektedir. Bu durum enflasyonu körüklemekte ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, tam rekabet ortamının oluşması için, kamu otoritesinin özellikle tarım sektöründe üreticilerin son tüketiciye kolay ulaşmasını sağlayacak mekanizmalar kurması ve tedarik zincirinin monopol güçlerin eline geçmesini önlemesi gerekmektedir.
6. İklim Değişikliği:
Tarım ürünlerindeki verimliliği azaltarak gıda fiyatlarını artırabilmekte ve enflasyona yol açabilmektedir. Aynı zamanda, üretim süreçlerinde aksamalara neden olarak ekonomik büyümeyi yavaşlatabilmektedir.
Türkiye özelinde, stagflasyonun nedenlerinin değerlendirdiğimizde; Ekonomik Birimlerin Beklentilerinin Yanlış Yönetilmesi, Maliyet Enflasyonu ve Ücret-Fiyat Sarmalı Yaşanması ve Piyasa Yapısında Yaşanan Değişiklikler öne çıkmaktadır.
Türkiye’nin stagflasyon problemiyle maalesef talep enflasyonuyla mücadele politikalarıyla mücadele edilemez ve sorun çözülemez.
Yorum Yazın