Trump’ın dış ticaret politikaları, mevcut küresel ekonomik düzenin sorgulanmasına yol açtı ve belirli alanlarda yapısal değişikliklere neden oldu. Ancak bu, henüz tam anlamıyla "yeni bir ekonomik düzen" doğurdu demek için erken olabilir. Daha çok, yeni bir düzenin ön sinyalleri ve alternatif düzen arayışlarının başlangıcı olarak yorumlanabilir.
Trump'ın uyguladığı sert dış ticaret vergileri (gümrük tarifeleri), özellikle Çin'e karşı başlattığı ticaret savaşı bağlamında değerlendirildiğinde, yeni bir ekonomik düzenin tohumlarını atma potansiyeli taşımaktadır, ancak bu sürecin karmaşık ve çok aktörlü olduğunu belirtmek gerekir. Aşağıda bu sürecin bazı temel etkilerini inceleyebiliriz:
1. Küreselleşmeye tepki ve Yeni Ticaret Blokları
Trump’ın bir önceki dönemde uyguladığı tarifeler, küreselleşmenin sorgulanmasına yol açtı. Bu durum bazı ülkeleri daha içe dönük ekonomik politikalar izlemeye veya yeni bölgesel ticaret anlaşmaları yapmaya yönlendirdi. Örnek: ABD'nin Trans Pasifik Ortaklığı’ndan (TPP) çekilmesi sonrası Çin, Asya-Pasifik’te etkisini artırmaya çalıştı. Bu durum, küresel tedarik zincirlerinde kaymalar ve bölgesel ekonomik kutuplaşmaları ortaya çıkardı.
2. Tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması
Sert tarifeler, özellikle ABD şirketlerini Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmaya zorlamaktadır. Bir daha önce uygulanan tarifeler nedeniyle, "Çin+1" stratejisi gibi politikaların yaygınlaşmasına neden olmuştu. Şirketler üretimlerini sadece Çin'de değil, Vietnam, Hindistan gibi başka ülkelerde de yapmaya başladılar. Küresel üretim ve ticaret ağlarında yeniden yapılanma gözlemlendi. Ama Trump bu döneminde küresel dış ticaret vergileri uygulamaktadır. Bu durum, ABD’li şirketlerin doğrudan yatırımlarını arttırarak, pazara yakın yerlerde üretim yapma gibi stratejileri öne çıkaracaktır. Bu durum, ABD’den çok gelişmekte olan ülkelerin lehine bir duruma işaret etmektedir.
3. Kısa vadeli ekonomik gerilimler
Trump’ın dış ticaret politikaları bazı sektörlerde belirsizlik ve ekonomik durgunluk riski arttıracaktır. ABD’de çiftçiler ve sanayi ürünleri ithalatına bağımlı sektörler zarar görecektir. Küresel büyüme yavaşlayacak, yatırım kararları ertelenecektir. Ama bu süreç kısa sürecektir, ABD kendine karşıt yeni bir blokun inşaasının temellerini attığını görünce, ya geri adım atacak ya da ABD dışında yeni bir dış ticaret sistemi kurulacaktır. Bu sistem, yeni dünya düzeninin de temelini oluşturacaktır.
4. Yeni Ekonomik Düzen: Ne kadar mümkün?
Trump’ın ticaret politikaları mevcut ekonomik düzeni sarsmış olsa da, bunu "yeni bir düzenin kurucusu" olarak değerlendirmek için daha geniş çaplı, kalıcı değişiklikler gerekir. Dünya ekonomisi çok taraflı ticaret anlaşmaları, dijitalleşme ve finansal entegrasyon gibi birçok faktörle şekillenmektedir. Sert tarifeler, bir kırılma noktası olabilir ama düzenin tümden değişmesi için çok daha kapsamlı dönüşümler şarttır.
Trump’ın dış ticaret politikaları, mevcut küresel ekonomik düzenin sorgulanmasına yol açtı ve belirli alanlarda yapısal değişikliklere neden oldu. Ancak bu, henüz tam anlamıyla "yeni bir ekonomik düzen" doğurdu demek için erken olabilir. Daha çok, yeni bir düzenin ön sinyalleri ve alternatif düzen arayışlarının başlangıcı olarak yorumlanabilir. Ancak, her açıdan yeni bir dünya düzeninin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu da ortaya çıkmış durumdadır. Trump istemeden, gelişmekte olan ülkeler ve gelişen piyasaların kendine gelmeleri için sarsmaktadır...

Yorum Yazın