Bugün yine bir kitaptan bahsedeceğim. Matt Haig, Rahatlama Kitabı adını verdiği bu kitabın dağınıklık bölümünde diyor ki; Kimi zaman kafamızın içindeki dağınıklıktan kaçabilmek için hayatımızda kasten dağınıklık yaratıyoruz. Dışarıdaki dağınıklık ortadan kalktığında, içimizdeki dağınıklıkla yüzleşmek zorundayız çünkü.
İnsan farkında olsun ya da olmasın rutinlerine tutunarak yaşar. Hayatın seçimlerimizden oluştuğunu biliriz ama neyi neye göre seçtiğimizin her zaman aynı oranda bilincinde olmayız. Bu yüzden sıradan bir alışkanlık hayatımızda önemli bir belirleyici haline gelebilir.
Sürekli zihnimize ve bedenimize görevler yaratır, durağanlıktan kaçarız.Bu yüzden meditasyon çoğumuza zor gelir, istikrarlı olarak sürekli dingin bir zihinle yaşayabilen çok az kişi vardır. Çünkü durmak ve yalın biçimde kendi düşüncelerimizi izlemek eninde sonunda bir yüzleşmeye dönüşür.Hele bu çağda her şeyimiz çok dağınıktır. Kameramızda instragramda paylaşmak için çekilmiş o tek bir kare için belki silmediğimiz onlarca kötüsü bulunur. Çok beğenerek aldığımız ve her gün sürdüğümüz o rujun yanında belki yarım yamalak çantanın dibinde bekleyen boynu bükük diğerleri. Oysa ne büyük hevesle internetten sipariş edip ucuza getirmişti beni diye okunmayı bekleyen onlarca kitap. Bunları belki de bilinçdışı bir sebeple ayıklayıp atmaya vakit ayırmıyoruz çünkü dışarıdaki bu dağınıklık kafamızı meşgul edip bizi yüzleşmek zorunda olduklarımızdan koruyor.
Matt Haig kitaplarından haberdarım ama hiçbiri uzun süredir dikkatimi çekmemişti. Rahatlama kitabını tatile giderken zihnimi hafifletecek bir şeyler okuyayım diye düşünerek aldım. Okuduktan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde ilginç bir bilgiyle de karşılaştım. Meğer bu kitap yayınlandıktan çok kısa süre sonra yazara hem ADHD hem de otizm tanısı konmuş.
YAZARA HEM ADHD HEM DE OTİZM TANISI KONMUŞ
Bugün yine bir kitaptan bahsedeceğim. Matt Haig Rahatlama Kitabı adını verdiği bu kitabın dağınıklık bölümünde diyor ki; Kimi zaman kafamızın içindeki dağınıklıktan kaçabilmek için hayatımızda kasten dağınıklık yaratıyoruz. Dışarıdaki dağınıklık ortadan kalktığında, içimizdeki dağınıklıkla yüzleşmek zorundayız çünkü. Bütün o karmaşayla. Ama o dağınıklığa odaklandıkça, içindeki düzeni daha net görebiliriz. Aslında her şeyin yerli yerinde olduğunu. Dağınıklığı farklı bir şekilde düzenlemeyi ya da olduğu gibi bırakmayı isteyebiliriz. Bizler kusursuz değiliz çünkü yaşıyoruz.
Matt Haig kitaplarından haberdarım ama hiçbiri uzun süredir dikkatimi çekmemişti. Rahatlama kitabını tatile giderken zihnimi hafifletecek birşeyler okuyayım diye düşünerek aldım. Okuduktan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde ilginç bir bilgiyle de karşılaştım. Meğer bu kitap yayınlandıktan çok kısa süre sonra yazara hem ADHD hem de otizm tanısı konmuş. Uzun yıllardır yaşadığı anksiyete, panik atak, depresyon gibi pek çok zorluktan kitapta sıkça bahsediyor ve bazı listeler yapıyor, özetler veriyor ve çözümler öneriyor.
Tatilden sonra geride bıraktığım bazı dağınıklıkları elemeye karar verdim. Bakalım ortalık toparlandığında o dağınıklığın içinde nasıl bir düzen olduğunu daha iyi anlayabilecek miyim göreceğiz...
Yorum Yazın