Dünyada böyle bol para birilerinin elinde iken sadece vatandaşın üretim ve tüketimine yön vererek ekonomiyi düzetmek çok zor olacaktır. Money talks. Onu dinleyeceksin. Ekonomi profesörü bile olsan kısa vadede parayı dinleyen kazanır.
Dünyanın kafa karışıklığı sürüyor. Daha önce defalarca yazdığım gibi dünyanın ekonomik sıkıntısı, dünya merkez bankalarının faiz artırıp indirmesiyle çözülecek kadar basit değil. Önce Mortgage sonrasında Covid salgını sırasında major merkez bankaları dünyayı paraya boğdular. Bu paraların büyük çoğunluğu dünya varsıllarının eline geçti ve onları azgınlaştırdıkça azgınlaştırdı. Bedava gelen parayı altına, petrole, gümüşe, coinlere, hisseye, tahvile yatırıp varlıklarını resmen katladılar. Dünyada böyle bol para birilerinin elinde iken sadece vatandaşın üretim ve tüketimine yön vererek ekonomiyi düzetmek çok zor olacaktır. Money talks. Onu dinleyeceksin. Ekonomi profesörü bile olsan kısa vadede parayı dinleyen kazanır.
Bugün major merkez bankaları faiz indiriminde, süresinde ve şiddetinde bir türlü ortak noktaya varamıyor. Oysa Covid krizinde ortak hareket edip panikle faizleri düşürmüşler, Covid sonrası hızla faizleri artırmışlardı. Bir yıldır dünya faiz indirimi konuşuyor. Ama FED, ECB, BOE bir türlü zamanda ve şiddette ortak hareket edemiyorlar. Hatta diğerleri faiz indirirken BOJ faiz artırıyor; hatta daha 50 baz daha artıracağı konuşuluyor.
Artık doların tahtının sallanması gerekiyor ama dünyanın “risk zamanlarında dolarda kalınır” algısı dolara talep getiriyor. Dünyanın ekonomik durgunluğa girmesine karşı yine güvenilecek liman dolar olduğundan kafalar karışıyor.
‘RİSK ZAMANLARINDA DOLARDA KALINIR’ ALGISI TALEP GETİRİYOR
Doların dayanılmaz hafifliği; Major ekonomiler durgunluk safhasına girmişti, ABD’nin de en azından yumuşak iniş yapacağı kesinleşti gibi. Artık doların tahtının sallanması gerekiyor ama dünyanın “risk zamanlarında dolarda kalınır” algısı dolara talep getiriyor. Dünyanın ekonomik durgunluğa girmesine karşı yine güvenilecek liman dolar olduğundan kafalar karışıyor.
16 Ağustos 2024 TCMB ve BDDK verilerine göre; Tüketici kredileri ve kredi kartları artık çoğu haftayı eksi büyüme ile geçiyor. Yıllarca krediye ve ithalata eroinman gibi alıştırılan şirketlerimiz ve vatandaşlarımız bu yoksunluğu nasıl atlatacaklar bakalım.
DTH da, şirket hesaplarında kayda değer bir hareket yok ama, vatandaşlar üç haftadır döviz pozisyonlarını artırıyor. Üç haftada vatandaş DTH 2,6 milyar dolar arttı. Piyasada dolaşan “artık döviz patlar” söylentisi etkiliyor sanırım. Seçim öncesi de “seçimden sonra döviz patlayacak” söylentisi şirketler döviz satarken vatandaşa 8 milyar dolarlık döviz aldırmıştı. Seçim sonrası hepsini sattılar. Bakalım bu sefer neler olacak?
Yabancıların hisse satışı ve tahvil alımı devam ediyor. Nisan ayından ilgili haftaya yabancıların 12,5 milyar dolar tahvil alışları var. Ben daha önce dört ayda böyle bir giriş hatırlamıyorum doğrusu.
Yabancıların üç dolar üstünden Türk hisselerini pahalı bulacaklarından almayacaklarını defalarca yazmıştım ama böyle bir tahvil alışı da beklemiyordum. Türkiye’nin enflasyonu düşüreceğine ve ekonomik durgunluğa gireceğini bekliyorlar. Enflasyon düşerse faiz de düşecektir ve döviz fiyatları düşecek ya da makul bir artış sağlyacaktır.
Türkiye’de bu para politikası ve Mehmet Şimşek olduğu müddetçe kısa vadede yabancı çıkışı beklemiyorum. Hatta 2025 yılıyla beraber Major merkez bankaları hızlı faiz indirimine başlar; %5 civarında olan faizlerini bir anda %2 civarına çekerse %40 Türkiye faizi onları Türkiye riski almaya itebilir ve Türkiye’ye bir döviz dalgası daha gelebilir.
“TL’de kalın” diyorum 15 Ocak tarihinden beri. Normal bir vatandaşın üç aylık mevduat faizinden kazandığı gelir ile doların başabaş olabilmesi için doların 15 Ekim tarihinde 48 lira olması gerekir. Türkiye’de deli kazanç var, major merkez bankaları faiz düşürürse 2025 yılı da TL için “karlılık” demek olabilir.
2025 YILI DA TL İÇİN KARLILIK DEMEK OLABİLİR
Sorun ne zaman Allah bereket versin deyip Türkiye’den çıkacakları. O zamana kadar krediler ve ithalat azalır, ekonomik büyüme düşer, tarım ve sanayi şirketleri batar, işsizlik artar ama enflasyon, faiz ve döviz beklenildiği gibi sakin kalır. Dünyanın varsılları gibi Türkiye’nin varsılları da paralarını katlamaya devam ederler.
Dar gelirli vatandaş mı? Onlardan kime ne? Onlar daralmaya devam edecekler, şükür edecekler. Hatta içlerinde önemli çoğunluk döviz artmıyor diye iktidara övgüler bile düzecek.
Dolar/TL; “TL’de kalın” diyorum 15 Ocak tarihinden beri. Normal bir vatandaşın üç aylık mevduat faizinden kazandığı gelir ile doların başabaş olabilmesi için doların 15 Ekim tarihinde 48 lira olması gerekir. Türkiye’de deli kazanç var, major merkez bankaları faiz düşürürse 2025 yılı da TL için “karlılık” demek olabilir.
AKP iktidarı daha önce de defalarca sıcak parayı Türkiye’ye getirmeyi başardı. Yine getireceği belliydi. Türkiye yine deli kazanç kapısı parası olan için. Yine de bu kadar yüksek montamlı dövizin geleceğini düşünmüyordum doğrusu. Yeni ekonomi yönetiminin başına Ağbal’ın başına gelen gelmezse, Türkiye çok sert faizi düşürmezse, dünyada faizler düşmeye devam ederse TL’de kalmak daha mantıklı olmaya devam edecektir.
Bu hafta için 33,60 lira destek ve 34,05 lira direnç. Bir süre bu bantda kalacaktır sanırım. Şok çözülmeler 33,40 civarından döner. Şimdilik doları TL karşısında yukarı itecek tek sebep Japon merkez Bankasının 50 baz faiz indirimine gidebilecek olması olabilir.
Dolar Endeksi; Bir ay önce; “103,85 desteğini kırdı. Daha önce belirtiğim gibi 101 puan yolculuğu başladı” tahmininde bulunmuştum. 100,60 puana kadar geldi. 99,50 puanı görme olasılığı olsa bile 100,40 üstünde tutunacağını düşünüyorum.
ABD 10 YR tahvil; Bir müddet %3,65 ile %3,91 arasında kalacağını tahmin ediyorum. FED in dört yıl aradan sonra ilk kez faiz indirimine gidecek olması alıcıları fazlasıyla tahvil almaya itti diye tahmin ediyorum. Biraz kar satışı bile gelebilir.
Bu hafta da 10400 puanın üstüne atamadığı müddetçe 8600 puanı görme olasılığı fazla. Bist100 halen 2,85 dolar civarında. Dünyada sabit getirili ürünlerde böyle deli kazanç var iken borsaya alıcı beklemek zor. Üstelik dünya ve Türkiye’de ekonomik duraklama beklenirken.
BORSAYA ALICI BEKLEMEK ZOR
Hisse Senedi Borsaları; Major borsalar tarihi zirvelerine yeniden yaklaşıyor. Buraların geçilip bir hafta üstünde kalıp kalamayacağı önemli. Ben bu borsaların ikinci şans verdiğini, sonrasında ciddi gevşeme olasılığının daha yüksek olduğunu düşünüyorum.
Bist100 de, Bu hafta da 10400 puanın üstüne atamadığı müddetçe 8600 puanı görme olasılığı fazla. Bist100 halen 2,85 dolar civarında. Dünyada sabit getirili ürünlerde böyle deli kazanç var iken borsaya alıcı beklemek zor. Üstelik dünya ve Türkiye’de ekonomik duraklama beklenirken.
Eur/Usd; 29 Nisan haftası, 1.0690 seviyesinden “Euro lehine pozisyon alınmalı” diye yazmıştım. 1.1150’den dolara geçmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. 1.1225 direnci var. Oraya kadar beklenbilirdi ama son zamanlarda dirençlere az bir fiyat kala satış yiyor hemen tüm ürünler. 1,1225 seviyesinin yukarı kırıldığından emin olursak yeniden pozisyon açabiliriz çünkü 1.1670 hedefe girer. Ben bu haftadan başlayarak birkaç hafta Euro nun dolar karşısında gevşeyeceğini düşünüyorum.
Altın; “Hedef 2600 dolar” devam. Altının onsu 2500 doları aşınca bir külçe altında bir milyon dolarlık psikolojik sınırını aştı. Bir külçe altın yani 400 ons, yani 12 kilo altın bir milyon dolar artık. İnsanların bir külçeye bir milyon dolardan fazla para vermeye istekli olmaları önemli bir eşik bence.
Gümüş; 29,85 direncini kırmayı denedi ama başarılı olmadı. 31,50 dolar hedefi devam. 2011 yılında altın 1920 dolara çıktığında gümüş 49 doları görmüştü. Bugün altın 2011 fiyatının %31 üstünde işlem görürken gümüş %40 altında işlem görüyor. 2011 yılında altın, gümüşten 40 kat değerli iken bugün 85 kat değerli. Tam birliktelik (korelasyon) olmasa da bu kadar farklılık olması da normal değil.
Bticoin; Şubat ayında 42000 dolar civarından alım, Mayıs ayında 69000 dolar civarında satış önermiştik. Bir daha da alım önermedim. Önceki hafta kapanışı 60 340 doların altında gerçekleşmişti. Geçen hafta çok sert yukarı yapıp kapanışı 60340 dolar üstünden gerçekleştirdi ve 64750 dolar direncine dayandı. Benim için aşırı riskli durumda. Yorum yapmamak en iyisi.
Brent ve Ham petrol; Çin ile birlikte yavaşlayan dünya ekonomisi OPEC in tüm arz kesintisine rağmen dünyada arz fazlası oluşmasına yol açıyor. Jeopolitik riskler de petrolu etkilemiyor. Yine de ham petrolde 75 dolar civarından, brent petrolde 77 dolar bazından pozisyon alınabilir tahminimi devam ettiriyorum.
Yorum Yazın