Kasım ayında Siyasi Yabancılaşma, Aralık ayında da Kürt Meselesi başlıklarını odağına alan PanoramaTR bu ay Türkiye’nin psikolojik esenliğini ölçtü.
Panorama Türkiye’nin psikolojik esenlik ve mutluluk düzeyini hem duygular hem de psikolojik yaşantılar temelinde ele alırken; katılımcılara 2024 yılına verdikleri not ve yıl içinde yaşanılan en üzücü ve en sevindirici olayları sordu.
PanoramaTR, “Türkiye’nin 2024 Duygusu” başlıklı çalışmasını Türkiye’nin önde gelen (sosyal) psikologlarından, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi Toplumsal Psikoloji Çalışmaları Koordinatörü Prof. Dr. Nebi Sümer ile birlikte hazırladı.
Hayattan memnuniyet
Araştırmaya göre; hayatından memnun olduğunu ifade eden katılımcılar (%54,7) memnun olmadığını ifade eden katılımcılardan (%45,2) fazladır. Katılımcıların yüzde 46’sı hayatından memnun olduğunu ifade ederken sadece yüzde 9’u çok memnunum yanıtını vermiştir. Hayatından memnun olmadığını ifade edenlerle (%23,6) hiç memnun olmadığını belirtenler (%21,6) birbirine yakın iken katılımcıların hayat memnuniyeti yarı yarıya bölünmüş görünmektedir.
Hayat memnuniyeti ile iktidara veya muhalefete yakınlık arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu ortaya koyan araştırmada; iktidar seçmeninde memnuniyet oranı muhalefete oranla daha yüksek olduğu görülmektedir. AK Partili ve MHP’li seçmen yüzde 80’e yaklaşan oranlarda hayatlarından memnun olduğunu belirtirken bu oran CHP seçmeninde yüzde 37, DEM Parti seçmeninde ise yüzde 25 oranında kalmıştır. DEM Parti seçmenlerinin yarısının “hayatımdan hiç memnun değilim” seçeneğini işaretlemesi siyasi duyguların memnuniyete yansıması olarak görünmektedir.
Araştırmaya göre; erkekler ve kadınlar arasında hayattan memnuniyet bakımından önemli bir farklılık olmamasına karşın hayatımdan “hiç memnun değilim” yanıtını erkeklerin (%26) kadınlardan (%18) daha fazla verdiği görülmüştür.
2024 nasıl bir yıldı?
Katılımcılara bitmek üzere olan 2024 yılına 0 ile 10 arasında bir puan vermeleri istendiğinde 2024 yılının aldığı puanların ortalaması 4 olmuştur.
Katılımcıların 2024 yılına 1-10 arasında verdiği puanların ortalaması 4 iken bu puan orta değer olan 5’in altındadır. Katılımcıların beşte biri 2024 yılına 0 puan vermiştir. 10 puan verenler ise yalnızca yüzde 6’dır. 2024 yılı için en çok verilen puan 0 iken ardından yüzde 14 ile 5 puan gelmektedir. 5 ve altındaki puanların verilme sıklığı 5’in üzerindeki puanlara göre çok daha yüksektir.
2024 yılına en yüksek puanı veren seçmen kitlesi 6,5 puan ile AK Partililer iken en düşük puanı DEM Parti seçmeni (1,5) vermiştir. 5’in üstünde puan veren tek grubun iktidar seçmeni olduğu araştırmada dikkat çekmektedir.
Gelir seviyesi arttıkça 2024 yılına verilen puan artmaktadır. Ancak yüksek gelirlilerde ortalama puanın ölçeğin orta noktası 5’in biraz üzerinde (5,5) olması yüksek gelir sahibi kesimin bile hayatlarından pek memnun olmadığını göstermektedir.
2024 hâkim duygular
Katılımcılara psikolojik esenliği ölçmek için kullanılan Olumlu ve Olumsuz Duygular Envanteri kapsamında 12 duyguyu geçtiğimiz yıl içinde hangi sıklıkla yaşadıkları sorulduğunda olumsuz duyguların daha sık yaşandığı görülmektedir. Belirtilen duyguları “her zaman” ve “sık sık” yaşayanların toplamı alındığında en çok hissedilen duyguların başında kızgınlık (%46,9), ikinci sırada da üzüntü (%44,4) gelmiştir. Kritik olumsuz duyguların bu düzeyde yüksek yaşanması toplumdaki gerginlik ve kötü hissetme seviyesini göstermektedir.
AK Parti ve MHP seçmeni en yüksek psikolojik esenlik puanına (4,78 ve 1,45) sahiptir ve olumlu olumsuz duygular dengesinin pozitif yönünde yer almaktadır. Psikolojik esenlik puanı en düşük olan kesimler ise sırasıyla CHP ve DEM Parti seçmeni olarak görünmektedir (-7,90 ve -6,47). Olumlu duyguları ağır basan kitlenin iktidar seçmeni olduğu görülmektedir.
Gelir düzeyi ile katılımcıların psikolojik esenlikleri arasında güçlü bir ilişki görünmektedir. Kendilerini üst-orta ve yüksek gelirli olarak tanımlayan bireylerin olumlu duyguları daha yoğun hissettiği (19,47) ve psikolojik esenlik puanının (3,77) en yüksek seviyede olduğu görülmektedir. Gelir düzeyi düştükçe psikolojik esenlik puanı da düşmektedir. Kendilerini düşük gelirli olarak beyan eden katılımcılar için ise bu değer -6 olmuştur. Bu grupta, olumsuz duyguların yaşanma yoğunluğu (20,81) genel ortalamanın 2 puan üzerindedir.
En üzücü olay
Katılımcıların 2024 yılında yaşanan en üzücü olaya verdiklerini yanıtlar incelendiğinde da ilk sırayı kadın/ çocuk cinayetleri ve istismar vakalarının aldığı görülmektedir. Ağustos ayında 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi ve 19 yaşlarındaki İkbal ve Ayşenur cinayetleriyle birleştirildiğinde katılımcıların üçte biri ülkede yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerinin en üzücü olay olduğunu görünüyor. Ekonomik kriz yüzde 13 ile ikinci sırada gelmektedir.
Verilen yanıtlar arasında hastanelerde bebek ölümlerine yol açan Yenidoğan Çetesi, Suriyeli göçmenlerin varlığı ve İsrail-Filistin de dahil olmak üzere Ortadoğu’da devam eden iç savaş yer almaktadır.
Herhangi bir üzücü olay yok diyenler katılımcıların yüzde 5’idir.
En sevindirici olay
Araştırmaya göre, katılımcıların üçte birinden fazlası 2024 yılında yaşanan sevindirici bir olay veya gelişme olmadığını düşünmektedir. Sevindirici bir gelişme olarak en çok verilen yanıt ise Esad rejiminin yıkılması ve Suriyelilerin memleketine geri dönecek olmaları olmuştur. Yüzde 10’un üzerinde verilen ikinci yanıt olimpiyatlarda elde edilen başarılar, alınan Nobel Ekonomi ödülü, uzaya çıkan ilk Türk olarak Alper Gezeravcı gibi spor/kültür ve bilim alanındaki başarılar olmuştur. Fikrim yok diyenlerle birlikte 2024’e dair sevindirici bir olay belirtmeyenlerin oranının yüzde 50’ye yaklaşması, 2024’ün ağırlıkla üzücü olaylarla akılda kaldığını ve toplumun tümünü derinden etkileyecek sevindirici, mutlu eden olayların pek yaşanmadığını göstermektedir.
Raporu incelemek için tıklayınız.
Yorum Yazın