Yapay zeka destekli terapilerin en büyük artılarından biri, OSB’li bireylerin sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilmesi. Düşünsenize, bir uygulama sayesinde sosyal durumlarda nasıl tepki vereceğinizi öğrenebiliyorsunuz. APA’nın da belirttiği gibi, yapay zeka, “bireylerin terapi süreçlerine daha etkin bir şekilde katılmalarını sağlayarak, sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir” Bu, OSB’li bireylerin özgüven kazanmaları ve kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için büyük bir adım.
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), bireylerin sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini etkileyen, pek çok ailenin yakından tanıdığı bir durum. Neyse ki, teknoloji bu konuda da imdada yetişiyor ve yapay zeka (AI) destekli terapi uygulamaları, OSB’li bireylerin hayatlarını daha da kolaylaştırmaya başlıyor. American Psychological Association (APA) da bu yeni teknolojilere dikkat çekiyor ve onların sunduğu faydaların altını çiziyor.
Yapay zeka destekli terapilerin en büyük artılarından biri, OSB’li bireylerin sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilmesi. Düşünsenize, bir uygulama sayesinde sosyal durumlarda nasıl tepki vereceğinizi öğrenebiliyorsunuz. Mesela, birisiyle konuşurken ne söyleyeceğinizi veya nasıl tepki vereceğinizi anında size öneriyor. APA’nın da belirttiği gibi, yapay zeka, “bireylerin terapi süreçlerine daha etkin bir şekilde katılmalarını sağlayarak, sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir” Bu, OSB’li bireylerin özgüven kazanmaları ve kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için büyük bir adım.
Bir diğer harika nokta ise yapay zekanın tamamen kişiye özel terapi programları sunabilmesi. Yani, her bireyin ihtiyacına göre ayarlanan bir terapi düşünün. Kimisi hızlı öğrenir, kimisi daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Yapay zeka, işte tam da bu noktada devreye giriyor ve herkesin kendi hızında ilerleyebilmesi için terapi sürecini kişiselleştiriyor. Örneğin, yapılan bir araştırmada, yapay zeka destekli terapilerin OSB’li çocuklarda sosyal becerileri geliştirmede geleneksel yöntemlere kıyasla daha etkili olduğu gösterilmiş (Smith & Jones, 2022). Örneğin, bir çocuk okulda arkadaşlarıyla iletişim kurmakta zorlanıyorsa, yapay zeka destekli bir uygulama onun bu zorluğu aşmasına yardımcı olacak özel senaryolar sunabiliyor. APA da bu tarz bireyselleştirilmiş yaklaşımların, OSB’li bireylerin gelişiminde gerçekten fark yaratabileceğini söylüyor.
Tabii, yapay zeka destekli terapilerin başka bir güzel tarafı da evde uygulanabiliyor olması. Yani, evinizin rahatlığında, kendi hızınızda terapi alabiliyorsunuz. Bu, özellikle pandemi döneminde, yüz yüze terapilerin pek mümkün olmadığı zamanlarda büyük bir avantaj sağladı. Örneğin, Jane adında bir anne, çocuğunun pandemi sırasında evden eğitim aldığı dönemde yapay zeka destekli bir uygulama kullandı ve çocuğunun sosyal becerilerinde gözle görülür bir gelişme olduğunu fark etti.
Yapay zeka destekli terapiler insan terapistlerin yerini alacak diye bir şey yok. Sonuçta, terapistlerimizin empatisi ve duygusal desteği, OSB’li bireylerin tedavisinde hâlâ çok önemli. Yapay zeka bu süreçte onlara destek olabilir ama insan dokunuşu her zaman gerekli.
İNSAN DOKUNUŞU HER ZAMAN GEREKLİ
Ama şunu unutmamak gerek: Yapay zeka destekli terapiler insan terapistlerin yerini alacak diye bir şey yok. APA da bu konuda net; yapay zeka terapistlerin işini kolaylaştıran, onlara destek olan bir araç. Sonuçta, terapistlerimizin empatisi ve duygusal desteği, OSB’li bireylerin tedavisinde hâlâ çok önemli. Yapay zeka bu süreçte onlara destek olabilir ama insan dokunuşu her zaman gerekli.
Özetle, yapay zeka destekli terapiler, OSB tedavisinde gerçekten büyük bir potansiyele sahip. APA’nın da belirttiği gibi, bu teknolojiler OSB’li bireylerin hayatını kolaylaştırabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Ama her şeyin dengeli ve etik bir şekilde yapılması önemli. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan dokunuşunun yerini hiçbir şeyin tutamayacağını unutmamak gerekiyor.
Yorum Yazın