İPA’nın hazırladığı rapor, Türkiye’de orta sınıfın ağır bir erozyona uğradığını, son 5 yıl uygulanan ve bilimsel akılla çelişen ekonomik politikalarla neredeyse çöktüğünü gösteriyor. Bu gidişe son vermenin yolu raporda akıl ve bilim esaslı politikalarla ortaya çıkartılacak yeni bir ekonomi programından geçiyor.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) geçtiğimiz günlerde önemli bir çalışma yayınladı: Küreselden Yerele Orta Sınıf ve Gelir Dağılımı.
Prof. Dr. Tahsin Bakırtaş’ın hazırladığı ve Prof. Dr. Murat Şeker ve Doç. Dr. Buğra Gökce katkı sunduğu çalışma Türkiye’de yaşanan ekonomik buhranın orta sınıfı nasıl fakirleştirdiğini göstermesi açısından önemliydi. Yine rapor, dünyanın farklı ülkelerindeki verileriyle de kıyaslaması açısından değerlidir.
Orta sınıf, belirli bir gelir düzeyine sahip olan, eğitim ve meslek açısından belirli bir seviyede olan bireylerin oluşturduğu toplumsal katmandır. Ekonomik ve sosyal açıdan benzer özellikler gösterirler.
Gelir olarak toplumun az gelir elde eden grubunun üzerinde, çok geliri olan toplumun altındadırlar. Bu açıdan belli bir sosyal statüye sahip ve genel olarak da toplumun çoğunluğunu oluşturan toplumsal kesimdir.
Elbette tüm orta grubu tek bir kavramla ifade etmek mümkün değildir. Orta üst sınıf, orta alt sınıf olarak da alt gruplara ayırmak mümkündür. Bununla birlikte orta sınıfın tanım ve kapsamı, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir.
Orta sınıf, ekonominin sağlıklı bir şekilde işlemesinde de, toplumun genel huzuru açısından önemli rol oynar. Bu sınıfın varlığı ve gücü ülkelerde hem kalkınma hem de sosyal eşitlik ve siyasal istikrarın sağlanması açısından fazlasıyla belirleyici olmaktadır.
Bu yönüyle araştırma raporu bize Türkiye’nin durumu kuşkusuz ciddi toplumsal sinyaller verdiğini söylüyor.
Raporun tamamı kuşkusuz önemli ama ben özellikle sonuç bölümünde yere alan Türkiye ve İstanbul’daki orta sınıfla ilgili bazı tespitleri olduğu gibi sizinle paylaşmak istiyorum.
“2006-2023 Asgari Ücret -Nominal Medyan Gelir karşılaştırması yapıldığında 2007’deki 2,7 oranı 2023’te 1 düzeyine gelmiştir. Yani 2007’de medyan gelir 2,7 kat asgari ücrete eşitken, 2023’te 1 asgari ücrete eşittir. Bu bağlamda, Türkiye’de ortanca yurttaş, asgari ücretle geçinen yurttaş konumuna gelmiştir.”
TÜRKİYE’DE ORTA SINIF GERÇEKLERİ
“1. Türkiye’de halkın yaklaşık dörtte üçü kendini orta sınıf görmektedir. Halkın çok yüksek oranda kendini orta sınıf görmesi, orta sınıfın toplumda genel kabul gören bir kesimi oluşturmasındandır. Orta sınıfın altında olan kesim, orta sınıf gelir ve değerlerine önem vermektedir.
2. Türkiye’de reel medyan gelir “Epistemolojik Kopuş” un yaşandığı 2021 sonrası dönemde dramatik biçimde düşmüştür. Bu bağlamda Türkiye’de 2021 sonrası dönemde reel medyan gelirdeki düşüş, Türkiye’de gelir dağılımının uçlara savrulduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü medyan gelir, gelir dağılımının orta nokta değerini gösterir. 2021 ve sonrası dönemdeki yüksek enflasyon, ortanca hanehalkının net reel gelirini erozyona uğratmış ve önemli ölçüde tepedeki bir avuç insana gelir aktarmıştır.
3. 2006-2023 Asgari Ücret -Nominal Medyan Gelir karşılaştırması yapıldığında 2007’deki 2,7 oranı 2023’te 1 düzeyine gelmiştir. Yani 2007’de medyan gelir 2,7 kat asgari ücrete eşitken, 2023’te 1 asgari ücrete eşittir. Bu bağlamda, Türkiye’de ortanca yurttaş, asgari ücretle geçinen yurttaş konumuna gelmiştir.
..
6. Orta sınıfta, üst orta sınıfı oluşturan yüksek eğitimli hanelerin gelirinin zaman içinde azalmasına koşut orta sınıfın ortasına düştüğü görülmektedir. Buna karşın, daha düşük eğitimlilerin gelirlerinin artmasının bir sonucu olarak düşük orta sınıftan da orta sınıfın ortasına yöneldiğini görmekteyiz.
..
8. TÜİK’in gelir dağılım yönteminde kullandığı gibi kullanılabilir hanehalkı gelirinin bölgesel net medyan gelire göre sınıfsal olarak dağıttığımızda gelir dağılımında görece bir düzelmenin olduğu görülmektedir. Bu bağlamda daha güçlü bir orta sınıfın varlığı da ortaya çıkmaktadır. Ancak bu yöntem bölgesel gelir farklılıklarını göz ardı eden yöntemdir. Bölgesel medyan gelire göre geliri dağıtığımızda var olan bölgesel gelir uçurumlarını göz ardı edilmektedir. Örneğin Türkiye medyan gelirine göre Kuzeydoğu Anadolu’da yoksul olan hane, Kuzeydoğu Anadolu’nun medyan gelirine göre Üst orta sınıfta yer almaktadır. Bu nedenle çalışmada her iki yöntemle hesaplama yapılmıştır. Böylece çarpıklık çok daha açık görülmektedir.
..
10. World Inequality Database (WID)’e göre Türkiye’de orta sınıfın gelirden aldığı pay, AB-27, G-7 ve BRICS ülkelerinde Brezilya ile birlikte en düşük paya sahip olup, zaman içerisinde de payı giderek düşmüştür. Bu verilere göre üst sınıf gelirin %57’sini almakta ve payı artmaktadır. Alt sınıfın payı ise yaklaşık %12 düzeyinde sabittir.
…
12. TÜİK’in kullandığı yöntemle yaptığı hesaplama sonucu Türkiye’de 2006’dan bu yana alt ve orta sınıfların gelirden aldığı pay ile üst sınıfın gelirden aldığı payda dramatik bir değişiklik görülmemektedir. Ancak orta sınıfın 2014 sonrası azalan payı 2024’te artmış, buna karşılık üst sınıfın artan payı 2024’te düşmüş ve alt sınıfın payı da düşmeye devam etmiştir.
…
14. Türkiye’de İBBS 1’e göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelire göre sınıfsal dağılımına bakıldığında, ülkede bölgesel gelir dağılımının önemli derecede bozuk olmadığı gibi bir algı ortaya çıkmaktadır. Bu durum yöntemsel hesaplama odaklı ortaya çıkmaktadır. Medyan gelirde olduğu gibi yüzdelik dilimlerde de dağılım bölgesel bazdaki ortalamalar bağlamında gerçekleşmektedir. Türkiye ortalamaları ile bölgesel yüzdelik dilimler oluşturulduğunda tablonun farklılaşacağı açıktır. Bu tür bir hesaplamada bile, gelirin sınıfsal dağılımında bölgesel farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan, tüm bölgelerde gelirden en fazla payı nüfusun %40’lık kesimini oluşturan orta sınıf almaktadır. Ülkenin yarı nüfusunu oluşturan alt sınıf ise Doğu Karadeniz ve Ortadoğu Anadolu bölgeleri dışında en az geliri alan bölgelerdir.
15. Bölgesel Gini katsayıları incelendiğinde, gelirin görece en adaletli dağıtıldığı bölge Ortadoğu Anadolu iken en adaletsiz dağıtıldığı bölge İstanbul’dur. Nitekim Ortadoğu Anadolu bölgesinin Gini eşitsizlik katsayısı 32,5 iken İstanbul’unki 42,8’dir. Diğer yandan görece zengin ve medyan geliri yüksek bölgeler daha eşitsiz gelir dağılımına sahipken görece yoksul olan ve medyan geliri düşük olan bölgelerin daha adil gelir dağılımına sahip olduğu görülmektedir. Bu durum TÜİK’in her bölgenin medyan, ortalama gelirini dikkate alarak analiz yapmasından ileri gelmektedir. Türkiye medyan ya da ortalama değerler dikkate alınarak hesaplama yapılsa bu durum değişecektir.
16. Türkiye’de servetin sınıfsal dağılımı incelendiğinde servetin üst sınıfta toplandığı ve gelirde olduğu gibi, zaman içinde orta ve alt sınıftan üst sınıfa servet transferi yapıldığı görülmektedir.
17. Covid 19 Pandemisi ve Epistemolojik Kopuş alt ve orta sınıftan üst sınıfa gelir ve servet transferin hızlandırmıştır.
…
19. Emeğin kendi içinde dağılımına bakıldığında üst orta sınıfın zaman içinde pay kaybettiği, buna karşılık düşük nitelikli işçi sınıfı, nitelikli işçi sınıfı ve orta sınıfın emek gelirleri payının arttığını görülmektedir. Bu da zaman içinde üst orta sınıf ile orta sınıfın daha da yoksullaştığını göstermektedir.
20. Türkiye’de iş gücünün saatlik kazancının eğitim düzeyine göre ayrıştırılıp işçi başına çıktı ile karşılaştırıldığında, çalışmada incelenen ülke gruplarından oldukça farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Diğer ülkelerin aksine, Türkiye’de eğitim düzeyi yükseldikçe, iş gücünün saatlik kazanç artışı görece düşmektedir. Diğer yandan, Türkiye’de eğitim durumuna göre esas iş kazançları da benzer bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’de en fazla geliri reel olarak artan okur-yazar olmayan kesim iken, en düşük reel gelir artışı sağlayan kesim de yüksek öğretimli kesimdir.
…”
“2007’de İstanbul’daki ortanca hane halkının geliri asgari ücretin 4 katı iken, bu oran 2023’te 1,4 düzeyine inmiş olup neredeyse Türkiye ortalaması olan 1 asgari ücret düzeyine gelmiştir. İstanbul’daki hane halkının 2007’deki 100 TL’lik alım gücü 2023’te 35 TL’ye gerilemiştir.”
İSTANBUL’DA ORTA SINIF GERÇEKLERİ
“1. Türkiye’de sigortalı çalışan nüfusun yaklaşık dörtte biri İstanbul’da yaşamaktadır. İstanbul’da sigortalı çalışanların aylık kazancı asgari ücretin yaklaşık 2,5 katıdır. Çalışma çağındaki nüfus değerlendirildiğinde ise lise altı eğitime sahip nüfusun oranının azaldığı, yüksek öğrenimlilerin oranının arttığı görülmektedir. Bu veriler bağlamında İstanbul’un, çalışan orta sınıfın merkezi olduğu ortaya çıkmıştır.
2. İstanbul’da medyan gelir, 2006’dan 2021’e kadar Türkiye medyan gelirine yaklaşmıştır. Epistemolojik Kopuş ve sonrasında ise ıraksamıştır. 2006-2024 dönemi olarak baktığımızda ise yaklaşmıştır.
3. İstanbul’daki medyan hanenin görece refah kaybının Türkiye’den çok daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Diğer yandan, Türkiye’de ve İstanbul’da reel medyan gelir 2006 yılına göre düşmüştür; ancak düşüş İstanbul’da daha fazla olmuştur. Dolayısıyla İstanbul’daki ortanca hanehalkı Türkiye’dekinden daha fazla refah kaybına uğramıştır.
4. 2007’de İstanbul’daki ortanca hane halkının geliri asgari ücretin 4 katı iken, bu oran 2023’te 1,4 düzeyine inmiş olup neredeyse Türkiye ortalaması olan 1 asgari ücret düzeyine gelmiştir. İstanbul’daki hane halkının 2007’deki 100 TL’lik alım gücü 2023’te 35 TL’ye gerilemiştir.
5. İstanbul’daki hane halkı gelirinin, Türkiye’deki medyan gelire göre OECD sınıflaması yapıldığında İstanbul’daki hane halkının yaklaşık %58’inin orta sınıf olduğu görülmektedir.
6. İstanbul’daki hane halkı geliri Türkiye medyan gelirine göre değil de kendi medyan gelirine göre sınıfsal dağıtıldığında orta sınıfın payının %54,5 olduğu görülmektedir. Aynı zamanda, görece üst ve orta sınıfta yaşayan hanehalkı oranı düşerken, yoksul ve yoksulluğa düşme riski olan kırılgan hanehalkı oranı yükselmektedir. Orta sınıfın kendi içinde bölünmesinde de aynı durum geçerlidir. Nitekim, üst orta ve orta sınıf daha düşük oranlara sahipken alt orta sınıfın oranı daha yüksektir. Dolayısıyla bu yöntemde İstanbul’da daha zayıf bir orta sınıf yanında daha da kırılgan bir orta sınıfı tanımlanmaktadır. Bunun nedeni İstanbul medyan gelirinin Türkiye Medyan gelirinden yüksek olmasıdır.
7. TÜİK’in en son yayınlanan Gelir Dağılım İstatistikleri 2024 verileri dikkate alındığında yüzdelik dilimler çerçevesince orta sınıf olarak görülen orta %40’lık dilim en yüksek payı almakla birlikte, pay kaybeden bir sınıftır. Diğer yandan, üst sınıf olarak nitelendirilen tepe %10’luk kesimin gelirden aldığı pay yükselmektedir. Öyle ki 2020 yılında bu iki sınıfın pay neredeyse aynı düzeye gelmiştir. Aynı zamanda üst sınıf ile alt sınıf arasındaki oran farkı da 2014 sonrası dönemde açılmıştır. Farkın artmasında alt sınıfın aldığı payın azalmasına karşın, üst sınıfın aldığı payın artması etkilidir.
…”
Rapordan bu bölümleri özellikle aldım. Ki raporun tamamı burada.
Ekonomik alanda yaşanan soruna ilişkin haklı taleplerin benzerini, Türkiye’de siyasi alanının genişlemesi, demokrasiye dönüş ve yargının bağımsızlaşması talebi olarak da savunmak gerçekçidir.
SONUÇ YERİNE
Araştırmada AB-27 ve BRICS ülkelerinde orta sınıflarla ilgili tespitleri okuyup Türkiye ile kıyaslayabiliriz.
Ancak yukarda yer alan Türkiye ve İstanbul özelinde orta sınıf gerçekleri daha doğrusu orta sınıfın çöküşü bize hızla bazı adımları atmamız gerektiğini söylüyor. Türkiye’de orta sınıfın ağır bir erozyona uğradığı son 5 yıl uygulanan ve bilimsel akılla çelişen ekonomik politikalarla neredeyse çöktüğü tespiti yer alıyor.
Bu gidişe son vermenin yolu raporda akıl ve bilim esaslı politikalarla ortaya çıkartılacak yeni bir ekonomi programının uygulanması öneriliyor.
Diğer yandan ekonomik alanda yaşanan soruna ilişkin haklı taleplerin benzerini, Türkiye’de siyasi alanının genişlemesi, demokrasiye dönüş ve yargının bağımsızlaşması talebi olarak da savunmak gerçekçidir.
Sonuçta, iktidarın iktidar olmak halini korumak için aynı anda bastığı tüm düğmeler, toplumun her alanında ayarları bozduğu bir gerçektir.
İPA’nın bilimsel raporu bu gerçeğin sadece orta sınıf açısından verilerle bize sunuyor.
![Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?](https://www.yeniarayis.com/images/reklamlar/2024/11/yazarlar-sayfasini-izyeret-ettiniz-mi-1731847190.png)
Yorum Yazın