Bu yazı, obezite sebeplerini, tanı, tedavi ve korunmada dikkat edilmesi gereken hususları konunun uzmanlarıyla en ayrıntılı biçimde ele alan Türkiye'nin Obezite Gerçeği Dosyası: Her Yönüyle Obezite Yazı Dizisi kapsamında yayımlanmaktadır.
Bu raporda bir obezite hastasının tıbbi sorgulama, muayene ve laboratuvar testleriyle nasıl değerlendirileceği ayrıntılı olarak anlatıldı. Hastanın cerrahi tedaviye hazırlık süreci, cerrahi sonrası dönemdeki beslenme ve egzersiz planı, takip sıklıkları ve takipler sırasında istenilmesi gereken tetkikler gibi detaylar tanımlandı.
“Obezitenin Mültidisipliner tedavisi” ne demek?
Obezite kronik ilerleyici ve tekrarlayıcı bir hastalıktır. Obezitenin altında yatan mekanizma karmaşıktır. Bir yandan iştah merkezinin uyarılma eşiği, enerjinin depolanma kapasitesi, kasların ve diğer dokuların enerjiyi kullanma hızı gibi bireysel faktörler, öte yandan yaşanılan çevre, kültürel ve sosyal yapı gibi çevresel faktörler obezite gelişiminde rol oynar. Her obeziteli bireyde bu faktörlerin etkisi farklı boyutlardadır. Bu nedenle bir obezite hastasını değerlendirirken bu kişide hangi nedenlerin daha ön planda olduğunu anlamak ve öncelikle o sorunlara yönelmek gerekir. Hiçbir endokrinoloji uzmanı, cerrah, diyetisyen, psikolog veya egzersiz uzmanı obeziteye neden olan faktörleri kendi başına tümüyle çözemez. Obezite tedavisi farklı sağlık profesyonellerinin birlikte çalışmasını gerektirir. Etkili ve sürdürülebilir bir tedavi için tıbbi ya da cerrahi tedavi uygulayan hekimlerin yanı sıra, hastaların duygu durumlarını, yeme bağımlılıklarını özgüvenlerini ve yaşam biçimlerini yöneten diyetisyen, psikolog ve spor uzmanlarının ortak çabası gerekir. Mültidisipliner tedavi, hastaların farklı disiplinlerce değerlendirilip eşgüdüm içinde tedavi edilmesi demektir.
Böyle bir rapora neden ihtiyaç duyuldu?
Türkiye, dünyada obezite sıklığı en yüksek olan ülkelerinden biridir. Ülkemizdeki yetişkinlerin üçte ikisinde kilo fazlalığı var. Erişkin nüfusun üçte biriyse obezite düzeyinde kilo fazlalığına sahip. Yurttaşlarımız diyabet, hipertansiyon, astım, kanser, eklem romatizması gibi nedenlerle sağlık merkezlerine çok sık başvuruyorlar. Ama bu hastalıkların altında yatan en önemli neden olan obezite için nadiren sağlık kuruluşlarına giderler. Oysa sadece yüzde on düzeyinde kilo kaybıyla bile birçok kronik hastalık önlenebilir veya tedavisi kolaylaşır.
Obezite merkezleri, mültidisipliner bir yaklaşımla hastalarımızda etkili ve sürdürülebilir kilo kontrolü sağlayabilir. Ülkemizde bu anlayışla çalışan bazı obezite merkezleri vardır ve sayıları giderek artmaktadır. Ancak bu merkezlerde obezite tanı ve tedavi yaklaşımları arasında farklılıklar bulunmakta, uygulamalarda aksamalar yaşanabilmektedir. Raporun amacı bu merkezlerin benzer fiziksel özelliklere ve bilimsel standartlara sahip olmaları için bir rehber görevi görmektir.
Rapor obezite tanı ve tedavisinde hangi konularda uzlaşı sağladı?
Ulusal Uzlaşı Raporunda obezite merkezlerinin fiziksel yapısı, personel durumu, sahip olması gereken ekipman tanımlandı. Ayrıca obezite merkezinde eşgüdümün nasıl sağlanacağı, hastaya farklı disiplinlerin ne zaman ve nasıl yaklaşacağı belirtildi. Günümüzde obezite hastalarının yönetiminde en önemli sorun olan obezite konseylerinin çalışma şekli, tedavi kararlarının nasıl alınması gerektiği ifade edildi. En önemlisi, obezitenin tıbbi ve cerrahi tedavisine karar verilirken uygulanacak standartlarda uzlaşıldı. Rapor sayesinde, özellikle cerrahi tedaviye karar verme konusunda dahili ve cerrahi branş hekimleri arasındaki fikir ayrılıklarının bilimsel standartlar ölçüsünde giderildiğine inanıyoruz. Ayrıca bu raporda bir obezite hastasının tıbbi sorgulama, muayene ve laboratuvar testleriyle nasıl değerlendirileceği ayrıntılı olarak anlatıldı. Hastanın cerrahi tedaviye hazırlık süreci, cerrahi sonrası dönemdeki beslenme ve egzersiz planı, takip sıklıkları ve takipler sırasında istenilmesi gereken tetkikler gibi detaylar tanımlandı.
Bu rapor obezite tedavisinde ne tür yararlar sağlayacak?
Obezite tedavisinde önemli olan kilo vermek değil, verilen kiloyu muhafaza edebilmektir. Hastaların sürekli ve düzenli olarak takip altında tutulabileceği obezite merkezleri bu yüzden çok önemlidir. Obezite uzlaşı raporu, bu tür obezite merkezlerinin hizmet standartlarını belirlemiştir. Böylece ülkenin her yerinde obeziteli bireylere benzer tanısal yaklaşımlarda bulunulması, aynı prensiplerle tıbbi veya cerrahi başlanması, tedavi sonuçlarının benzer aralıklarla kontrol edilmeleri sağlanacaktır.
Dünyada buna benzer uzlaşı raporları var mı?
Dünyanın diğer ülkelerinde, obezitenin tıbbi veya cerrahi tedavisi için yazılmış kılavuzlar var. Ama, bildiğimiz kadarıyla çeşitli meslek örgütlerinin bir araya gelip mültidisipliner bir anlayışla çıkardıkları böyle bir uzlaşı raporu yok.
Raporu hangi dernekler oluşturdu?
Bu uzlaşı raporu Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD), Türkiye Obezite Araştırmaları Derneği (TOAD), Türkiye Obezite Cerrahisi Derneği (TOSS), Türkiye Obezite Cerrahisi Vakfı (TOCV), Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği (BMCD) ve Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Diyetisyenleri Derneği (BMCDD) temsilcileri tarafınca hazırlanmış ve bu derneklerin yönetim kurullarınca değerlendirilerek onaylanmıştır.
Uzlaşı Raporuna nasıl ulaşılır?
Uzlaşı Raporu Avrupa Obezite Derneğinin Yayın organı olan Obesity Facts dergisinde basıma kabul edildi. Rapor yayınlanır yayınlanmaz, TEMD, TOAD, TOSS, TOCV, BMCD ve BMCDD kurumsal web sayfalarından da erişilebilir hale gelecektir.

Ellerinize emeğinize sağlık. Çağın vebası gibi hızla yayılan bu tablo için bilimselliğin yanı sıra farkındalık çabasının da önemli bir katman olduğunu düşünüyorum. Çok teşekkür ederim
Mustafa Köroğlu MD, MSc, PhD
28-03-2025 10:39