Bu yazı, obezite sebeplerini, tanı, tedavi ve korunmada dikkat edilmesi gereken hususları konunun uzmanlarıyla en ayrıntılı biçimde ele alan Türkiye'nin Obezite Gerçeği Dosyası: Her Yönüyle Obezite Yazı Dizisi kapsamında yayımlanmaktadır.
Obeziteyle mücadelede gençler yalnızca “hedef kitle” değil, aynı zamanda “değişimin taşıyıcısı” olabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını yayma, bilimsel bilgiyi toplumla buluşturma ve sağlık sistemine katkı sunma açısından gençliğin enerjisi, bugünün en güçlü kaynağıdır.
Obezite artık sadece fazla kilo meselesi değil. Sağlığı, toplumu, ekonomiyi ve geleceği doğrudan etkileyen çok boyutlu bir halk sağlığı krizine dönüşmüş durumda. Özellikle gençler, bu sorunun hem risk grubunu hem de çözüm gücünü aynı anda temsil ediyor. Onlara yapılacak yatırım, yalnızca bireysel sağlıklarını değil, toplumun genel sağlığını iyileştirme potansiyeline sahip.
Obezite: Büyüyen Bir Tehdit
Obezite; tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türleriyle doğrudan ilişkili. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre obezite, diyabetin %44’ünden, iskemik kalp hastalıklarının %23’ünden ve bazı kanser türlerinin %7 ila %41’inden sorumlu (WHO, 2023). Türkiye ise OECD verilerine göre Avrupa’da obezite oranı en yüksek ülke; yetişkin nüfusun %32’si obez (OECD, 2021).
Bu sağlık tablosunun ekonomik yansıması da oldukça ağır. 2024 tarihli Obezite Tanı ve Tedavi Rehberi’ne göre, obeziteye bağlı hastalıkların sağlık sistemine yıllık maliyeti 22 milyar TL’ye ulaşmış durumda. 2019 yılında bu rakam 12 milyar TL civarındaydı. Yani yalnızca birkaç yılda neredeyse iki katına çıkan bu maliyet, durumun aciliyetini açıkça ortaya koyuyor.
Gençler Risk Altında ama Aynı Zamanda Çözümün Parçası
Obeziteyle mücadelede gençlerin rolü sadece korunma düzeyinde kalmamalı. Gençler bu mücadelenin aktif öznesi olabilir. Çünkü hem yaşam biçimleri hem de sosyal etkileri, farkındalık oluşturmak ve davranış değişikliği başlatmak açısından güçlü bir etki yaratabilir.
Ancak gençler bugün birçok risk faktörüyle karşı karşıya. En belirgin olanlardan biri hareketsizlik. Türkiye’de 15 yaş ve üzeri bireylerin %43,6’sı fiziksel olarak yetersiz düzeyde aktif (Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi, 2022). Bu oran gençler için ekran bağımlılığı gibi etkenlerle daha da yükseliyor. 2023 TÜİK verilerine göre gençlerin yaklaşık %70’i günde 4 saatten fazla ekran karşısında vakit geçiriyor. Bu, yalnızca fiziksel hareketsizliğe değil, düzensiz beslenme, uykusuzluk ve sosyal izolasyona da neden olabiliyor.
Dijital Alanda Farkındalık Gücü
Gençlerin dijital dünyaya olan yatkınlığı bir risk unsuru olduğu kadar aynı zamanda bir fırsat. Bilgiye hızlı ulaşmaları, sosyal medya üzerinden büyük kitlelere seslenebilmeleri ve teknolojiyi etkili kullanabilmeleri, onları sağlık iletişimi açısından değerli birer aktör haline getiriyor. Gençler bu noktada devreye girerek, bilgiyi anlaşılır, erişilebilir ve etkileyici şekilde yayabilirler.
Bu etkiyi ortaya koyan örneklerden biri Youth Impact tarafından Afrika’da yürütülen projelerdir. “Choices” programı sayesinde dijital eğitim araçlarıyla gençlerin sağlıklı karar alma becerileri geliştirilmiş, HIV ve ergen gebelik oranlarında %40’a varan azalma sağlanmıştır. Aynı kuruluşun uyguladığı Teaching at the Right Level (TaRL) programı ise öğrencileri seviyelerine göre gruplandırarak temel okuma ve matematik becerilerini geliştirmeyi hedeflemektedir. Programın uygulandığı öğrencilerin %80’i sadece 30 gün içinde yeni bir matematik işlemi öğrenmiştir. Bu veriler, gençlerin doğru yöntemlerle desteklendiğinde bilgiyi yayma ve davranış değişikliği yaratma konusunda ne kadar etkili olabileceklerini ortaya koymaktadır.
Obeziteyle mücadelede gençlerin taşıdığı potansiyele inanan ve bunu pratiğe döken örneklerden biri de Medipreneurs. Sağlık alanındaki üniversite öğrencilerinin liderlik ve girişimcilik becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bu topluluk, gençleri yalnızca bireysel farkındalık düzeyinde bırakmıyor; aynı zamanda onları toplumsal dönüşümün aktif birer öznesi haline getirmeyi hedefliyor.
Gençlerden Gelen Çözümler
Gençlerin yalnızca potansiyel değil, sahada etkili bir güç olduğunu gösteren birçok örnek var. İnovatif Hemşireler Derneği tarafından düzenlenen ve obeziteye yönelik inovatif projelerin değerlendirildiği yarışmaya, lise ve üniversite düzeyinden yüzlerce genç başvuru yaptı. Bu başvurular, gençlerin sağlık alanına yönelik düşünmeye, üretmeye ve çözüm geliştirmeye ne kadar istekli olduklarını ortaya koydu.
Benzer şekilde, 4 Mart Dünya Obezite Günü kapsamında İstanbul, İzmir ve Adıyaman başta olmak üzere birçok şehirde, üniversite öğrencileri yürüyüşler, bilgilendirme çalışmaları, sosyal medya kampanyaları ve yerel buluşmalar gerçekleştirdi. Bu etkinliklerde gençler hem organizasyonda hem sahada liderlik rolü üstlendi, tecrübeli hocalarının desteği ile güçlendi. Yalnızca bir günlük farkındalık yaratmakla kalmayıp, uzun vadeli bir toplumsal bilinç oluşturmanın adımları atıldı.
Aynı hedefle, 12–13 Nisan 2025 tarihlerinde obeziteyle mücadeleyi odağına alan yeni bir hackathon daha düzenliyoruz. Amacımız, gençlerin yaratıcı çözümlerini sadece fikir olarak bırakmak değil, sürdürülebilir etkiye dönüştürmek.
Genç İnisiyatiflere Bir Örnek: Medipreneurs
Obeziteyle mücadelede gençlerin taşıdığı potansiyele inanan ve bunu pratiğe döken örneklerden biri de Medipreneurs. Sağlık alanındaki üniversite öğrencilerinin liderlik ve girişimcilik becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bu topluluk, gençleri yalnızca bireysel farkındalık düzeyinde bırakmıyor; aynı zamanda onları toplumsal dönüşümün aktif birer öznesi haline getirmeyi hedefliyor.
Biz Medipreneurs olarak, sağlıklı bir toplumun tabandan yukarıya, yani gençlerden başlayarak inşa edilebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle oluşumumuzu bir gençlik inisiyatifi olarak başlattık. Bugün geldiğimiz noktada, deneyimli aktörlerin desteğiyle yolumuza devam ederken, en büyük gücümüzün hâlâ gençler olduğunun farkındayız. Çünkü gençlere yatırım yapmak, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir etki yaratmanın en sağlam yoludur.
Gençlerin sahip olduğu dijital yetkinlikler, iletişim becerileri ve enerjileriyle sağlık sisteminin farklı katmanlarına ışık tutabileceklerine inanıyoruz. Hastalarla, sağlık çalışanlarıyla, hatta politika yapıcılarla doğru bilgi arasında bir köprü olabilirler. Onların bu bilgiyi teknolojiyle harmanlayarak yayma gücü, yalnızca farkındalık değil, dönüşüm yaratır. Bu anlamda gençler, adeta bir ateş böceği gibi; kendi ışıklarıyla önce çevrelerini aydınlatır, sonra bu ışığı yayarak daha geniş bir alana umut taşırlar.
Bu vizyonla, 2023 yılında yaşadığımız büyük deprem felaketinden sonra Medipreneurs olarak bir hackathon düzenledik. Katılan takımlardan, deprem bölgesindeki bulaşıcı hastalıklar ve halk sağlığı sorunlarına yönelik dijital çözümler geliştirmelerini istedik. Kazanan üç takımı belediyeler, kuluçka merkezleri, fuarlar, yatırımcılar ve politika yapıcılarla buluşturduk. Bu üç girişim halen gelişmeye ve yol almaya devam ediyor.
Aynı hedefle, 12–13 Nisan 2025 tarihlerinde obeziteyle mücadeleyi odağına alan yeni bir hackathon daha düzenliyoruz. Amacımız, gençlerin yaratıcı çözümlerini sadece fikir olarak bırakmak değil, sürdürülebilir etkiye dönüştürmek.
Sonuç: Gençlik Bugünün Enerjisi, Yarının Sağlığı
Obeziteyle mücadelede gençler yalnızca “hedef kitle” değil, aynı zamanda “değişimin taşıyıcısı” olabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını yayma, bilimsel bilgiyi toplumla buluşturma ve sağlık sistemine katkı sunma açısından gençliğin enerjisi, bugünün en güçlü kaynağıdır.
Bu nedenle, gençleri desteklemek, güçlendirmek ve liderliklerine alan açmak, sadece onların değil, toplumun tamamının sağlığı için gereklidir. Çünkü gençlerin ışığı, yalnızca kendilerini değil, geleceği de aydınlatır.

Yorum Yazın