31 Ağustos 2023 tarihinde Çağdaş Ertuna’nın Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan yazısında Levent Çalıkoğlu’nun eser alımlarında müze ile prensip ayrılığına düştüğü için görevini bıraktığından bahsediliyor. Çalıkoğlu’nu ve bazı sanat galerilerini töhmet altında bırakan söylentiler her geçen gün ciddiyet kazanıyor.
Ağustos 2023 tarihinde İstanbul Modern Sanat Müzesi, sadece altın üyelik sahiplerine bir e-posta yollayarak 2004 yılından beri kurumda çeşitli görevlerde bulunan, 2012 yılından itibaren de müzenin genel direktörlüğünü sürdürmekte olan Levent Çalıkoğlu’nun 30 Eylül 2023 tarihinde görevinden ayrılacağını duyurdu. Müze e-posta duyurusunda Çalıkoğlu’nun kariyerinde ilerleme arzusunu gerekçe gösterdi. İstanbul Modern Sanat Müzesi benzer bir ayrılığı 2007 tarihinde yaşamıştı. Henüz sekiz aydır görevde olan müze müdürü David Elliott bir basın bildirisi ile istifa ettiğini duyurmuştu. İlginçtir ki Elliott da ayrılık kararını farklı bir kariyer arayışı ile gerekçelendirmişti. İki ayrılıkta da müzenin kamuoyunu bilgilendirmemiş olmasının yanı sıra; David Elliott’tan farklı olarak Levent Çalıkoğlu’nun sessiz kalması, sanat çevresinde bu gelişmeye dair farklı yorumlara neden oldu.
İstanbul Modern Sanat Müzesi her ne kadar özel müze statüsünde olsa da kendine has ayırt edici bazı nitelikleri barındırıyor. Müzenin üzerinde yer aldığı arazinin kamuya ait olması ve kurumun bağlı olduğu İstanbul Modern Sanat Vakfı’nın Cumhurbaşkanı tarafından 2011 yılında vergiden muaf vakıf statüsüne sokulması İstanbul Modern’in üzerine önemli sorumluluklar yüklüyor. Şüphesiz ki şeffaflık ve hesap verebilirlik bu sorumluluklar arasında önde yer alıyorlar.
Oya Eczacıbaşı, Aralık 2004 tarihinde Milliyet Gazetesi’nde Yaprak Aras’a verdiği röportajda kamu arazisi meselesinin nasıl çözümlendiğini anlatıyor: “Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a başvurduk. "Yıllık kira bazında hemen başlayın" dedi. Ama bu yatırım açısından zor olacaktı. İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın katkısı çok oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan geldi. "Hemen başlayın, burayı size tahsis ediyorum" dedi.” Eczacıbaşı Ailesi’nin kamu arazisi için Maliye Bakanlığı’na kira ödemek yerine maliyetsiz bir tahsisi tercih etmesi nedeniyle Egemen Bağış İstanbul Modern’in kuruluşundaki en önemli aktörlerden oldu.
İstanbul Modern Sanat Müzesi, İstanbul Modern Vakfı’na bağlı bir işletme statüsünde bulunuyor. İstanbul Modern Vakfı, Oya ve Bülent Eczacıbaşı çiftinin 2005 yılının sonunda İKSV bünyesinden ayrılma kararını vermeleri sonucunda kuruldu. Fakat İMSAV İKSV’denfarklı olarak toplum ile farklı bir iletişim tarzını benimsemiş durumda. İKSV, şeffaflık ilkesi doğrultusunda son senelerde önemli adımlar atarken İstanbul Modern Vakfı’nın web sitesi (imsav.org) neredeyse yirmi senedir yapım aşamasında. Nitelikli içeriğe sahip yanıtlar beklentisiyle yöneltilen şu soruların İstanbul Modern yönetimi tarafından ciddiye alınması umuduyla…
İstanbul Modern Vakfı’nın şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde yönetilmesine yönelik farklı bir yaklaşımı benimsemeyi planlıyor musunuz?
ŞEFFAFLIK İLKELERİ ÇERÇEVESİNDE YÖNETİLME
1. Levent Çalıkoğlu’nun görevinden ayrıldığını neden kamuoyuna kapalı bir yöntem izleyerek yalnızca altın üyelerinize duyurdunuz? 31 Ağustos 2023 tarihinde Çağdaş Ertuna’nın Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan yazısında Levent Çalıkoğlu’nun eser alımlarında müze ile prensip ayrılığına düştüğü için görevini bıraktığından bahsediliyor. Kamuoyu gerektiği gibi bilgilendirilmediği için Levent Çalıkoğlu’nu ve bazı sanat galerilerini töhmet altında bırakan söylentiler her geçen gün ciddiyet kazanıyor.
2. İstanbul Modern dünyada ciddiyet içinde yönetilen her müzenin yaptığı gibi son dönemdeki yeni alımları açıklamayı düşünür mü? Hangi sanatçıların hangi eserlerinin koleksiyona katıldığının açıklanması kurumun prestijini arttıracağı gibi sanatseverler arasında İstanbul Modern’in izlediği yola dair ilgiyi de arttıracak, sanat tarihi alanına güncel tartışma konuları katacaktır. (İstanbul Modern 2005 yılında Haşim Nur Gürel – Ali Akay – Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde Yeni Alımlar sergisi düzenlemişti)
3. İstanbul Modern Vakfı’nın şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde yönetilmesine yönelik farklı bir yaklaşımı benimsemeyi planlıyor musunuz?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2024 Yerel Seçimler Bildirgesi’nde şöyle bir cümle yer alıyor:“Demokratikleşmenin sağlanabilmesi için belediyelerin temsil, katılım ve şeffaflık esaslarına göre yönetilmesi gerekmektedir.” Aynı bildirgenin içinde şeffaflık ve hesap verebilirliğin halkçı belediyecilik anlayışının kavramları olduğundan bahsediliyor. Partinin Yerel Seçimler Bildirgesi’nin yanı sıra 2019 yılında Şeffaflık Taahhütnamesi’ni imzalayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da yönetim anlayışlarının en önemli ilkelerinden birinin şeffaflık olduğunu mütemadiyen vurguluyor. Bu çerçeve içinde tatmin edici bir içerik ile yanıtlanması umuduyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne şu sorular sorulabilir:
1. Levent Çalıkoğlu ile Botter Apartmanı’nda düzenlenecek beş sergi için anlaşma sağlandığı biliniyor. CHP’nin yerel yönetim anlayışına dair ilan ettiği ilkeler doğrultusunda bu anlaşmanın idari ve mali ayrıntılarını içeren, kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yapacak mısınız?
2. Levent Çalıkoğlu bugüne kadar düzenlediği sergiler ile Türkiye’nin sanat tarihine şüphesiz ki çok önemli katkılar yapmış bir sanat insanıdır. Bununla birlikte yine de şu soru akla geliyor: İBB içinde bu konuya dair karar verme mekanizması nasıl işlemiştir?
İstanbul Modern Sanat Müzesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yöneltilen bu sorular kurumların iletişim adreslerine de iletilmiştir.
Yorum Yazın