Sabah uyandık ve yine bir sansür haberiyle uyandık. Ülkemizde en az 50 milyon küsür insanın kullandığı Instagram'a erişim engeli getirilmiş. Peki neden? Kimin canını sıkmışlar yine? Tam olarak bilmiyoruz lakin olan yine bize oldu.Türkiye’de internet sitelerine ve sosyal medya platformlarına yönelik engellemelere şerbetli bir toplum olarak, engel nereden gelirse gelsin, özellikle Gezi’den beri yaratıcılığıyla DNS’ti, VPN’di, ne varsa internet gurusu olmuş da geniş internet kullanıcısı topluluklarımız da var. Neler çıkmadı ki karşımıza? Ama bu sefer durum biraz farklı görünüyor. Bir sosyal medya platformuna, başka bir ülkede yaşayan bir örgüt liderinin taziyeleri sansürleniyor diye, kendi ülkemizde sansür uygulama kararı vermişiz gibi görünüyor. Gelin şimdi bunu bir yabancıya anlatın şimdi... Apron'da deve kesmek gibi bir olay.Bugün Instagram, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2 Ağustos 2024 tarihli ve 490.05.01.2024.-608903 sayılı kararıyla erişime engellendi. Bu engeli duyduğumda açıkçası şaşırmadım. Yine hükümetimizin hoşuna gitmeyen içerik veya içerikler yüzünden yurttaşlarımız haberleştikleri, birbiriyle görüştükleri, alışveriş yaptıkları, ticari faaliyet yürüttükleri, medya ve prodüksüyon süreçlerini yönettikleri yani kısaca tüm gündelik hayat pratiklerinde sosyal, siyasi, ticari, haberlerşme, iletişim ve ifade hürriyetlerini o veya bu şekilde kullandıkları bir sosyal medya platformuna erişemez bırakıldı. Fakat bu sefer engelleme durumu farklı. En azından ben ilk defa karşılaşıyorum. BTK, kararında Instagrama neden erişim engeli getirdiğini açıklanmıyor. Uygulamaya veya web sitesine girdiğimizde de sadece erişemez durumdayız ve herhangi bir bilgi notu veya açıklamayla karşılaşamıyoruz. Ama yine bu engellemenin arkasında bir keyfilik seziyorum. Yani eğer elimizde bir engelleme sopası varsa Türkiye Yüzyılı’nda neden onu kullanmayalım değil mi?
Bir sosyal medya platformuna, başka bir ülkede yaşayan bir örgüt liderinin taziyeleri sansürleniyor diye, kendi ülkemizde sansür uygulama kararı vermişiz gibi görünüyor. Gelin şimdi bunu bir yabancıya anlatın şimdi... Apron'da deve kesmek gibi bir olay.
Mesele sansüre sansür mü?
Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Instagram'ı herhangi bir politika ihlaline atıfta bulunmaksızın Hamas lideri Haniye'nin vefatı dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını aktif olarak engellemesini eleştirdi. Biliyorsunuz Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Heniye’nin suikaste uğramasının ardından çeşitli soysal medya platformlarında olayı kınayan açıklamalar ve taziyeler yapılmaktaydı. Özellikle Instagram platformu bu taziyelerin olduğu içerikleri anlaşılan o ki sistemli bir şekilde kaldırıyordu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun X (eski ismiyle Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada “Ayrıca, Heniye'nin şehadeti dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını herhangi bir gerekçe göstermeden engelleyen sosyal medya platformu Instagram'ı da şiddetle kınıyorum. Bu çok açık ve net bir sansür girişimidir. Küresel sömürü düzenine ve adaletsizliğe hizmet ettiğini defalarca göstermiş olan bu platformlara karşı ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Her fırsatta ve her platformda Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız” demişti.Birçok kişi bu açıklama sonrası gelen Instagram engelini bu doğrultuda atılmış bir adım olarak görüyor. Bu da ilginç bir durum oluşturuyor tabii. Bir platformun kendi öne sürdüğü gerekçelerle sansür uygulamasına yönelik etkili kamuoyu oluşturma, siyasi gündem yaratıp bu süreç hakkında şirketi sıkıştırmak yerine yine en sert yaptırım kararı alınarak Instagram engellenmiş ve dolayısıyla on milyonlarca insanın bilgi, haberleşme ve ifade hürriyeti baskı altına alınmış durumda.“Ben yaptım oldu” anlayışının ortadan kalkması gerekiyor. Çünkü olan yine bu platform üzerinden birbiriyle iletişimi, haberleşme süreçleri ve ticari faaliyetleri kısıtlanan ve engellenen bizlere oldu.
Yorum Yazın