Mehmet Şimşek’in anlayışına göre yurtdışına çıkıyor olmanız varlıklı olduğunuza gerek ve yeter şart. Ben Mehmet Şimşek’e hodri meydan diyorum. Başta kabine arkadaşınız Ersoy beyin otelleri olmak üzere Bodrum’da otelde konaklayan herkesten otele giriş harcı alabilirsiniz. Haftalığı milyona çıkan otelde gece başı 1.500 TL çerez tadını geçmeyecektir. İmkanı olmayanın Bodrum’da işi ne?
Nurettin Nebati’nin Maliye Bakanlığı süresince yapmaya çalıştığı iktisadi projeye literatürde imkansız üçleme deniyor. Kambiyo Rejimini serbest bıraktığınız bir ekonomide kur ve faizi eş zamanlı olarak kontrol edemezsiniz.
Nebati’nin imkansız üçlemesi yani düşük faiz, düşük kur ve serbest kambiyo rejimi Kur Korumalı Mevduat saçmalığı ile neticelendi.
Ekonomi bilimini ciddiye almayan Erdoğan ve ekibinin ekonomide imkansız diye birşey yoktur inadı ülkeye ağır faturalar ödetti ve ödetmeye devam ediyor. Yerçekimi uzayda farklılaşır ama arz talep yasası değişmez.
Seçimlere Nebati ile girip kazanan Erdoğan seçim bitince, rüyadan uyanınca kurtarıcı olarak Mehmet Şimşek’i getirdi. Sadece Şimşek’in gelişi bile 2023 seçimleri öncesi nasıl bir manipülasyonla karşı karşıya olduğumuzu göstermeye yeter. Mehmet Şimşek Nebati seçimden önce muhalefeti hemen neyle suçladı ise tamamını ekonomik program olarak hayata geçirdi.
Mehmet Şimşek’in en ilginç bulduğum özelliği ona son 1 yıldır göreve gelmiş muamelesi yapmamızı beklemesi. Son olarak Gri Listeden çıkışımızı kutlarken attığı twitte de aynı hava vardı. Ne dedi Sn. Şimşek: Başardık… Neyi başardık? Gri Listeden çıkmayı.Listeye ilk olarak ne zaman girdik? 2011’de. 2011’de ülke ekonomisinin başında kim vardı? Mehmet Şimşek.
GRİ LİSTEYE GİRERKEN EKONOMİNİN BAŞINDA KİM VARDI: ŞİMŞEK
Bu ay başında ilk yılını idrak ettiğimiz Şimşekli yılın özeti faizin hep yukarı yönde olması oldu.
Mehmet Şimşek’in en ilginç bulduğum özelliği ona son 1 yıldır göreve gelmiş muamelesi yapmamızı beklemesi.
Son olarak Gri Listeden çıkışımızı kutlarken attığı twitte de aynı hava vardı.
Ne dedi Sn. Şimşek:Başardık…
Neyi başardık?
Gri Listeden çıkmayı.Listeye ilk olarak ne zaman girdik?
2011’de.
2011’de ülke ekonomisinin başında kim vardı?
Mehmet Şimşek.Tam bir Kramer Kramer’e Karşı durumu.
Aslında bu kara listede olmak Türkiye için yapısal bir şizofreniydi. Neden mi? Bu kurumun mücadelesinin iki temel hedefi var. Birisi para aklama faaliyetleri, diğeri terörizmin finansmanı. Yanlış duymadınız. Terörizmin finansmanı için çaba sarf eden bir yapının kara listesinde duruyoruz.
Mehmet Şimşek’in yapmaya çalıştığı şey Nebati’nin yapmaya çalıştığı şeyler kadar imkansız aslında. Türkiye’de hukuk ve demokrasi alanındaki eksikler aynı şekilde dursun ama iktisadi olarak sorunlar çözülsün istiyor. Halkın özgür iradesiyle seçilmiş siyasetçiler hapiste kalmaya, AİHM yargısıyla aklanmış insanlar hapiste kalmaya devam ederken ülkede ekonomik iyileşme beklemek ve rasyonelliğe dönüş müjdesi vermek cüretkar.
ŞİMŞEK’İN YAPMAYA ÇALIŞTIKLARI, NEBATİ’NİNKİLER KADAR İMKANSIZ
Türkiye gibi sabahtan akşama herkesi teröristlikle itham edenlerin iktidarın tepelerinde gezdiği bir ülkede terörün finansmanı konularında eleştiriye uğramak akla ziyan geliyor ama öyle.
Mehmet Şimşek’in yapmaya çalıştığı şey Nebati’nin yapmaya çalıştığı şeyler kadar imkansız aslında. Türkiye’de hukuk ve demokrasi alanındaki eksikler aynı şekilde dursun ama iktisadi olarak sorunlar çözülsün istiyor.
Halkın özgür iradesiyle seçilmiş siyasetçiler hapiste kalmaya, AİHM yargısıyla aklanmış insanlar hapiste kalmaya devam ederken ülkede ekonomik iyileşme beklemek ve rasyonelliğe dönüş müjdesi vermek cüretkar.
Mehmet Şimşek cüretini Erdoğan’dan alıyor. Kendi özgeçmişinde (ki özgeçmişin son bölümü eksik, tamamlamasını bekliyoruz) AKP ile olan ilişkisini ve kendisini şu cümleyle tanımlıyor:
“İcraatlarını takdir ettiği ve dünya görüşüyle uyumlu bir partide siyaset yapmak, ülkeye hizmet adına son derece doğru bir yol olan bu süreç onun idealleri doğrultusundaki azmine önemli bir ivme kazandıracaktı.”
2018’den sonra kesintiye uğramış olsa da 2023’te tekrar başlayan görevlendirmenin arka planındaki vizyonu bu cümleden anlayabiliyoruz.
AKP gibi Erdoğan’ın varlığına endeksli bir partide dünya görüşü uyumu aslında Erdoğan ile dünya görüşü uyumu demek.
Şimşek’in Erdoğan’la olan uyumunu 1 Temmuz’da yurtdışı harcı artışını savunurken kurduğu cümleden çıkarsayabiliriz. Şimşek yurtdışı çıkış harcını “yurtdışına zenginler çıkar, imkanı olanlar çıkar” cümlesiyle savunuyor. Cahilin ferasetine güvenen okumuştan korkan AKP’li akademisyen/siyasetçiden pek de farkı yok bu yaklaşımın. Ülkede pasaportu olan kişi sayısı 10 milyonu geçmiyor ve bu kişilerin çok azı Hacca gitmek dışında pasaportu kullanıyor. Aslında kitabı da imkanı olan okuyor. Alın efendim kitaptan da 500 TL Kapak Vergisi.
Türkiye’nin sosyal gelişmişlik anlamında geriliğine mi yanalım, ekonomik krizle oluşan kur artışlarının yurt dışına çıkış kararlarını daha da zorlaştırmasına mı yanalım yoksa bırakın vizeyi vize randevusu vermeyen yabancı elçiliklerin elinde oyuncak olmamıza mı yanalım.
Mehmet Şimşek’in anlayışına göre yurtdışına çıkıyor olmanız varlıklı olduğunuza gerek ve yeter şart. Paranızı koyacak yer bulamadığınız için gezmeye gidiyor olmalısınız.
Ben Mehmet Şimşek’e hodri meydan diyorum.
Kontura sürkontur.
Üstelik yurtdışında hostelde kalıp, Lidl’dan sandviçle gün geçiren gezginden daha garanti bir varlık analizi.
Başta kabine arkadaşınız Ersoy beyin otelleri olmak üzere Bodrum’da otelde konaklayan herkesten otele giriş harcı alabilirsiniz. Haftalığı milyona çıkan otelde gece başı 1.500 TL çerez tadını geçmeyecektir.
İmkanı olmayanın Bodrum’da işi ne?
Yorum Yazın