Demokrasiyi ve liberalliği reddeden HTŞ ve Colani’nin tutumlarını ve politikalarını, pragmatizm kavramıyla değil, hile kavramıyla ifade etmek daha yerindedir. HTŞ ve Colani, toplumsal yararın peşinde değil, kendi mutlak iktidarlarını kurmanın peşindedirler.
Suriye’de iktidarı ele geçiren Heyet-üt Tahrir’üş Şam ve lideri Colani, kademeli olarak bütün Suriye’de yıllar sürecek kendi diktatörlüklerini inşa etmektedirler. HTŞ içindeki 18 grubun askeri liderleri toplanarak Muhammed Colani’ye biat etmiş ve onu cumhurbaşkanı olarak ilan etmişlerdir. Cihadist grupların askeri liderleri tarafından Colani’nin Cumhurbaşkanı olarak atanması, Suriye’de kurulmak istenen rejimin özelliklerini net olarak ortaya koymaktadır.
Esad diktatörlüğünün yıkılması Ortadoğu ve Suriye halkları açısından önemli bir gelişmedir. Ancak Esad diktatörlüğünün yıkılması, Suriye’de çoğulcu, sivil ve katılımcı bir liberal demokratik sistemin kurulacağı anlamına gelmemektedir. Esad diktatörlüğü yerine HTŞ, Colani liderliğinde cihadist-selefist nitelikte bir şeriat diktatörlüğü kurmaktadır. Yıkılan diktatörlüğün yerine demokrasi kurulmamaktadıır. Mısır’da yıkılan Mübarek diktatörlüğü yerine Sisi’nin militarist diktatörlüğü kurulmuştur. Libya’da yıkılan Kaddafi diktatörlüğü yerine parçalanan ve çatışan otoriter ve despotik yönetimler ortaya çıkmıştır. Ortadoğulu Müslüman toplumların kültürlerinde ciddi bir sorun bulunmaktadır. Ortadoğu kültürleri ve toplumları, despotizm ve diktatörlük kurmak konusunda çok başarılı ve verimli olmalarına rağmen, özgürlükçü demokratik yönetimler ve kültürler oluşturma konusunda ise çok başarısızdırlar ve kuraktırlar. Ortadoğu’da demokrasi ve liberalizm yoktur. Despotizm ve diktatörlük, Ortadoğu’yu çoraklaştırmakta ve çölleştirmektedir.
HTŞ ve Colani, Suriye’de sivil değil, militarist bir rejim oluşturmayı istemektedirler. HTŞ’nin silahlı grupları, cihadist militarizmin dayandığı en büyük güçtür. On sekiz cihadist grubun silahlı liderlerinin, askeri üniformalarıyla Colani’ye biat etmesi ve onu Cumhurbaşkanı olarak ataması, bundan sonra Suriye’de kimin muktedir olacağını göstermektedir. HTŞ bloğu içinde yer alan grupların komutanlarının Colani’ye militer biatı, Suriye’de silahın hakimiyetine dayanan bir militer rejimin inşa edildiği anlamına gelmektedir. HTŞ, Colani’yi devrimin lideri ve komutanı, kendisini oluşturan cihadist grupların komutanlarını da devrim komuta konseyi olarak sunmaktadır. Militarizm açısından Saddam rejimi ile HTŞ-Colani rejimi açısından hiçbir fark yoktur. Militarizm, HTŞ’nin yeni Baas, Colani’nin de yeni Saddam olarak ortaya çıktığını göstermektedir. HTŞ ve Colani, silahlara dayanarak Suriye’nin üzerine oturmaktadırlar.
Cihadist ve selefist bir ideolojiye bağlı olan HTŞ ve Colani, Suriye’de şeriatın tek yasama, yürütme ve yargı kaynağı olması gerektiğine inanmaktadır. HTŞ gruplarının askeri biatıyla cumhurbaşkanı atanan Colani, Şura sistemiyle Suriye’yi yöneteceklerini ifade etmiştir. Colani’nin Şura sisteminden kastı, Şeriat yönetimidir.
COLANİ’NİN ŞURA SİSTEMİNDEN KASTI ŞERİAT YÖNETİMİDİR
El-Kaide-IŞİD-HTŞ geleneği ile Usame bin Ladin-Eymen Zevahiri-Zarkavi-Ebubekir Bağdadi-Muhammed Colani gibi cihadist-selefist figürler, demokrasiyi ve liberalliği kesinlikle reddederler. Muhammed Colani’nin ve HTŞ’nin pragmatizminden, dünyada övgüyle söz edilmektedir. Pragmatizm, liberal ve demokratik bir siyasetin ve sistemin özelliğidir. Pragmatizm, demokratik ve açık toplumlarda insani duruma uygun bir şekilde değişimin gerçekleşmesi ve siyasal, hukuksal ve sosyal yararın üretilmesi için daha verimli, ileri ve gerekli olanın arayışında olmayı ifade eden bir yaklaşımdır. Demokrasiyi ve liberalliği reddeden HTŞ ve Colani’nin tutumlarını ve politikalarını, pragmatizm kavramıyla değil, hile kavramıyla ifade etmek daha yerindedir. HTŞ ve Colani, toplumsal yararın peşinde değil, kendi mutlak iktidarlarını kurmanın peşindedirler. Selefist-cihadist ideoloji için iktidar için her türlü hile yapılması meşrudur ve gereklidir. Bu yaklaşıma göre savaş hiledir, siyaset hiledir, hukuk hiledir, diplomasi hiledir. Despotizm ve diktatörlük, pragmatizmle değil, hile ile kurulmaktadır. Hile merkezli siyasetin, diplomasinin, hukukun ve rejimin yeni bir örneği, Suriye’de sergilenmektedir.
Cihadist ve selefist bir ideolojiye bağlı olan HTŞ ve Colani, Suriye’de şeriatın tek yasama, yürütme ve yargı kaynağı olması gerektiğine inanmaktadır. HTŞ gruplarının askeri biatıyla cumhurbaşkanı atanan Colani, Şura sistemiyle Suriye’yi yöneteceklerini ifade etmiştir. Colani’nin Şura sisteminden kastı, Şeriat yönetimidir. Colani ve HTŞ’nin şura sisteminden kastettikleri şey, İdlib’teki yönetim biçimini bütün Suriye geneline uygulamaktır. Şura sisteminde, parlamento, hükümet ve yargı, seçimlerle oluşturulmamaktadır. Yasama ve yürütme organları, şura konseyi denilen yapı tarafından belirlenmektedir. Şura yönetimi, despotizmdir, demokrasi değildir. Şura kavramının demokrasiyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. HTŞ ve Colani, Arab ve Şeriatçı kimliklerinden hiçbir şekilde taviz vermemektedirler. HTŞ ve Colani’ye göre Arab cumhuriyeti olarak Suriye, şeriat ve şura rejimiyle yönetilmelidir.
HTŞ ve Colani tahakkümündeki Suriye’nin demokratik ve liberal olması mümkün değildir. Suriye’nin bugününe ve geleceğine hakim olan şey, despotizm, Arapçılık ve şeriatçılıktır. Siyasal, askeri, diplomatik ve propagandist hilelerle adım adım Suriye’de cihadist, selefist, şeriatçı ve Arapçı bir statüko oluşturulmaktadır.

Yorum Yazın