Geçen cumartesi yine “Görkemli Hatıralar”ı seyretmeye koyulduğumda biraz şaşırdım. Şaşırmamın nedeni program Ağrı yöresiydi çekimler de İshak Paşa Sarayında yapılıyordu ve fakat sahnede iki CHP’li milletvekili vardı. Biri 27.Dönem Uşak Milletvekili şimdiki Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ile İstanbul Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek.
Siyaset bilimcileri “modern siyaset medya siyasetidir” derler. Yani medyanın siyasetle ilişkisinin çok yakın bir ilişki olduğunu vurgularlar. Doğrusu ben bunu Türkiye’de en önce kavrayanların başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geldiğini düşünürüm. İktidara yürürken bir “havuz” kurarak medyayı neredeyse tümüyle kontrol altına almıştı. Darbe girişiminden sonra da Cemaatin bütün yayın organlarına çökülerek devasa bir “havuz medyası” oluşturdu.
Medya’nın bu denli tekelleşmesinin doğruluğu yanlışlığını bir yana bırakırsak medyanın siyasetteki rolünü ana muhalefet partisi olan CHP ise hiç anlamadı. O nedenle de kendi sesini topluma ulaştıracak bir iki gazete ve bir iki küçük kanal dışında sesi pek duyulmadı. (Üstelik bu gazete ve kanalların yakınlığında ise parti olarak CHP’nin pek bir katkısı da yoktu).
Her neyse daha sonraları CHP’li siyasetçi ve iş insanlarından bir iki çıkış oldu. Bunların başında da Halk TV geliyordu. Nitekim Halk TV başarılı bir biçimde etkili oldu ve pazar payını arttırdı. Şu anda pazar payının ne olduğunu bilmiyorum ama çevremdeki birçok kişi ve ailenin Halk tv’yi ısrarla seyrettiğinden gidersem Halk Tv’nin de facto olarak CHP’nin en güçlü medya aygıtı olduğunu söyleyebilirim. Kanaldaki programların çoğuna CHP’li ve İYİP’li yorumcuların çağrıldığı, haberlerin çoğunda CHP’nin önde gelen isimlerine, siyasetçi ve belediye başkanlarına yer verildiği bu ilişkilendirmemi haklı gösteren kanıtlar.
Bu programlardan bir ise cumartesileri ve pazarları da yayınlanan Serhan Asker’in yönettiği ve sunduğu “Görkemli Hatıralar” programıdır. Çok başarılı olduğunu düşündüğüm bu program genellikle “seküler kesimin” ve özellikle de CHP’ye yakın sanatçı ve yorumcuların katılımıyla her hafta değişik yer ve mekanda canlı yayın yaparak muhalefete eğilimli vatandaşlara ulaşıyor. Mesela diyelim bu hafta İzmir’de bir program olacaksa, mutlaka oranın CHP’li bir belediye başkanı, oranın CHP’li bir milletvekili ve dediğim gibi seküler kesimin onayını almış bir sanatçısı sahne alıp, konuya göre konuşup şarkı ya da türkü söylüyor.
Geçen cumartesi yine “Görkemli Hatıralar”ı seyretmeye koyulduğumda biraz şaşırdım. Şaşırmamın nedeni program Ağrı yöresiydi çekimler de İshak Paşa Sarayında yapılıyordu ve fakat sahnede iki CHP’li milletvekili vardı. Biri 27.Dönem Uşak Milletvekili şimdiki Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ile İstanbul Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek. Şaşırmamın nedeni de bu idi. Acaba dedim bu ikisi de Ağrılı falan mı? Öyle ya bugüne kadar genellikle programla çağrılılar arasında hep bir uyum olduğuna göre.
Ama muhalefetin diğer partilerine CHP ile ortak siyaset alanları yaratılamazsa CHP de asla iktidara gelemeyecek. Özellikle başta Kürtler olmak üzere bütün mağdurların, solcuların, demokratların partisi DEM partinin bu konuda rolü ortadadır. DEM’in desteği olmadan iktidar olmayı düşlemek ham bir hayaldir.
DEM’İN DESTEĞİ OLMADAN İKTİDAR OLMAYI DÜŞLEMEK BİR HAYALDİR
Bu yörede muhalefet partileri arasında CHP’li yoksa neden muhalefetten bilinen birkaç ismi çağırmak akıllarına gelmemiş diye düşündüm. Böyle bir yaklaşım CHP’nin iktidara yürümek için ihtiyacı olan “kapsayıcı” politikaya daha uygun bir tutum olmaz mıydı? Örneğin bir DEM partili vekil davet edilemez miydi? Ben tam bunu düşünürken DEM parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ile Erzurum Milletvekili Meral Daniş Beştaş’ın tweetlerini gördüm. Benzer bir serzenişte bulunuyorlardı. Sonra da Serhan Asker’in özür dileyen cevap tweetleri sosyal medyaya düştü.
Bu programın böyle oluşmasında neden neydi doğrusu bilemiyorum. Ama bu yazıyı bu konu üzerinde yazmamın nedeni CHP içinde birilerinin “HDP” alerjisi olduğunu düşündüğümden. Çünkü biliyorum ki CHP içinde böyle düşünen insanlar var. Ama bu yazı vesilesiyle yeniden altını çizelim ki “Bir gün herkes CHP’li olmayacak!” Ama muhalefetin diğer partilerine CHP ile ortak siyaset alanları yaratılamazsa CHP de asla iktidara gelemeyecek. Bunu herkesin anlaması gerekiyor. Özellikle başta Kürtler olmak üzere bütün mağdurların, solcuların, demokratların partisi DEM partinin bu konuda rolü ortadadır. DEM’in desteği olmadan iktidar olmayı düşlemek ham bir hayaldir.
Not: Bu eleştirilerime rağmen Serhan Asker’in bu programda Kürtçe şarkılara yer vermesi kutlanmaya değer bir adımdı. Kürtçe diye bir dilin ve kültürün varlığını bize hatırlattığı için.
Yorum Yazın