Mahkemenin kadın hakimi de kadın duruşma savcısı da kendini "Türk Milliyetçisi" olarak tanımlayan bu kişiyle aynı fikirdeydiler ve bana mahkemenin duruşma salonunda bir kez de yüzüme karşı hakaret ettirdiler!
Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. 1 işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, 1 işçi de 5 Nisan 2023'te tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
Maden kazasına dair 15 Ekim 2022'de X hesabımdan şu iletiyi paylaşmıştım:
Şu “kader planı” olan şeyin yanında bir de “tedbir” denen şey de gerekmiyor mu?! Şu kahpe kaderin planı sadece yoksul emekçinin tepesinin üstününe çökmeye dair mi yürüyor bu hayatta?! #Bartın
Bu iletimin altına Ramazan Uğur (@Ramazan67141598) isimli bir troll bu iletimin altına şunu yazdı (imla hataları aynen trolle aittir):
“Bu provokasyon yapan iran şiasına daha ne kadar göz yumacaksınız? Defol git irana zübük sana ne lan bizim ülkemizden utanmaz git orada ne halt edersen et ajanmısın nesin oğlum defolun gidin pisliğinizi buraya getirmeyin defolun”
Bu ileti üzerine avukatım troll hakkında 2022'de suç duyurusunda bulundu, şahsın kimliğinin tespiti ve ifadesinin alınması 2 yıldan fazla sürdü. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma savcısı trollün hakaret suçunu işlediğine kanaat getirerek hakkında iddianame düzenledi ve kamu davası açtı. Dosya yeni kurulan Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi'ne düştü.
Ramazan Uğur isimli troll elinde tespihle mahkeme salonuna girdi; faşizmin doruğunda bir edebiyatla bağıra bağıra kendisinin ümmetçi bir Türk milliyetçisi olduğunu, benim provokatör bir İranlı olduğumu, bir İranlı'nın Türkiye'de böyle şeyler yapamayacağını, bir İranlı'nın şikayetiyle Türk olan kendisinin mahkemeye çıkarılmasının ayıp olduğunu ve kendisine ceza verilmemesi gerektiğini filan söyledi özetle.
Ben ise özetle 15 yıldır gazeteci olduğumu, gazetecilik akademisyeni olduğumu, görevimin yorum ve haberlerimle halkı bilgilendirmek olduğunu, sanığın nefret suçu, ırkçılık ve mezhepçilik yaptığını ve benim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumu söyledim.
Ben bu trollün kızacağı ne yapmıştım yazdığım iletide?! Yoksul emekçinin başına çöken madene neden tedbir alınmadığını ve her şeyin kadere bağlanmamsı gerektiğini söyleyerek nasıl bir "provokatörlüğe" sebep olmuştum?!
Görevini layıkıyla ve şerefle yapan hakim ve savcıların olduğunu biliyorum ve onları tenzih ediyorum ancak Türkiye'de Türk milliyetçisi ve mukaddesatçıların elinde olan yargı sistemi muhaliflere hakaret eden ırkçı ve kafatasçı faşistleri aklama mekanizmasına dönüştü!
YARGI SİSTEMİ, FAŞİST AKLAMA MEKANİZMASINA DÖNÜŞTÜ
Ama mahkemenin kadın hakimi de kadın duruşma savcısı da kendini "Türk Milliyetçisi" olarak tanımlayan bu kişiyle aynı fikirdeydiler ve bana mahkemenin duruşma salonunda bir kez de yüzüme karşı hakaret ettirdiler! Zaten milliyetçi-mukaddesatçı olmayan birinin şu an hakim veya savcı koltuğunda oturabilme şansı var mı? Yok!
Mahkeme kayıtlarına göre 1989'da Fransa'da suç hayatına başlayan ve sabıka kaydında 18 suç olan Ramazan Uğur isimli troll bana bir de mahkemenin kararından sonra duruşma salonunun önünde "İkile şimdi git nereye şikayet edersen et' dedi ve yürüyüp giderken Bakırköy Adliyesinin koridorlarında "Adalet işte budur, akıllı olacaksın" diye bağırmaya devam etti.
Görevini layıkıyla ve şerefle yapan hakim ve savcıların olduğunu biliyorum ve onları tenzih ediyorum ancak Türkiye'de Türk milliyetçisi ve mukaddesatçıların elinde olan yargı sistemi muhaliflere hakaret eden ırkçı ve kafatasçı faşistleri aklama mekanizmasına dönüştü!
Bu faşistler mahkemelerin duruşma salonlarında bile hakim ve savcının önünde hakaretlerine devam ediyorlar çünkü "zamanın ruhuna" uygun hareket ettiklerini ve başlarına hiçbir şey gelmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Ama bir gün kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette!
Yorum Yazın