ABD daha az tüketirken, dünya resesyona girerken Türkiye bu ortamdan nasıl kazançlı çıkacak, ben anlayamıyorum doğrusu.
Trump bizi diskoya götür. Dünya türbülansa doğru sürükleniyor. Haftaya Trump’ın Putin’i tehdidi ile başladık. Ertesi günü Rusya’yı bırakıp Ukrayna’yı tehdit etti. Hafta ortası ise arabadan içkiye tüm dünyayı vergiye boğdu. En ağır vergiler Çin’in tabağına gitti. Çin de anında karşı vergi açıkladı. Türkiye’nin payına düşük vergiler düştü.
ABD’nin yeni vergilerinden Türkiye’nin olumlu etkileneceği hemen gündem oldu tabi. ABD, dünya üretiminin üçte birinden fazlasını tek başına tüketiyor. Asrın en yüksek Abd vergilerinin ve karşı taraf misillemelerinin dünya ekonomisinde resesyona yol açacağı ciddi endişe kaynağı artık. ABD daha az tüketirken, dünya resesyona girerken Türkiye bu ortamdan nasıl kazançlı çıkacak, ben anlayamıyorum doğrusu. Dünya ticaretinde Türkiye’nin payı %1,2 civarında. Dünya 100 birim üretiyorsa Türkiye’nin payı 1,2 birim. Bu sene dünya ekonomisi 80 birim üretirse Türkiye’de kendini aştı %1,5 üretti diyelim. Türkiye’nin payı yine 1,2 birim olacak. %1,5 seviyesine nasıl çıkacağız, o ayrı. Dünyanın kapımızda yatacağı hangi markamız hangi katma değerli ürünümüz var. Tekstille bu iş becerebilir miyiz?
Türkiye yeniden AB kapısında; Şimşek; “Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu 6 yıl sonra yeniden başlıyor. Avrupa Birliği ile daha güçlü ve stratejik işbirliğine hazırız” diye açıklamalarda bulundu. Zerre inancım olsa bayram yapacağım. “Ben ekonomistim, ekonominin sorumlusu benim” diyen başkanımız iki gün sonra “Ben tarihçiyim, tükürürüm AB nin içine” diyebilir. Daha önce hararetle başlayan AB uyum sürecimiz benzer açıklamalarla kaybolup gitti hatırlarsanız.
Mart Tüfe açıklandı; %2,90 beklentiye karşı Tüik %2.46 açıkladı. Ne olursa olsun enflasyon düşmeli; enflasyon düşmeli ki MB faiz indirmeye devam etmeli; faiz hafif hafif düşmeli ki rantiyeciler Türkiye’den para kazanmaya devam etmeli.
Merkez bankası rezervleri azalmaya devam etti. Mart ayını üç rezervde de azalma ile bitirdik. Mart 2024 sonu swapsız rezervimiz eksi 65,5 milyar dolardı, 14 Ocak 2025 tarihinde artı 71,2 milyar dolara kadar yükseldi. On ayda 137 milyar dolar arttı. Son iki haftada ise 38 milyar dolar civarına kadar gevşedi. Uluslararası kredi kuruluşları notumuzu artırırken “uluslararası rezervlerin yüksekliğine” özellikle dikkat çekiyorlardı. Son iki haftadaki rezerv azalışı devam ederse onların canı sıkılabilir; onlarda bizim canımızı sıkabilir.
Dünya emtia endeksi; ABD ek vergileri ve misilleme cevapları dünyada resesyon tehlikesini yeniden hortlattı. Emtia fiyatları başta petrol olmak üzere sert gevşedi. 99 puana kadar gevşedi. 98 puanda çok güçlü destek var. Buranın aşağı kırılması resasyon tehdidinin çok kuvvetli olduğunun kesin sinyali olur.
Dolar/TL; Dolar tüm dünya paraları karşısında gevşeyince TL karşısında da sakin kaldı. Buna rağmen TL karşısında değerlenmesi daha yüksek olasılık görünüyor.
ABD 10 yıl tahvil; Aylar önce faizin eninde sonunda %3,95 seviyesini göreceğini defalarca yazdım. Bu hafta %3,86 görüp %4 kapadı. %4,30 – %3,95 arasında sanırım biraz dinlenir.
Eur/Usd; Euro lehine ilginç bir tepki gösterip 1.1075 direncini kırmayı denedi. Euro’nun değerlenmesi bana mantıklı gelmiyor. Dikkatli olmanızı öneririm.
Bist100; ABD, Avrupa, Asya borsalarının hepsi birden çöktü resmen. Çok ciddi destekler aşağı kırıldı. Bu hafta üstüne atıp kalabilirse “harika bir kar realizsayonu” der geçeriz.ama, destek altında kalırsa gevşeme uzun soluklu olabilir.
Türkiye borsası ise yerinde saydı. Dünya yandı, bizim borsa saçını taradı sanki. Gerçekçi bir borsa olsa 8500 puan yolculuğuna çoktan çıkmış olmalıydı.
Ham ve brent petrol; Ham petrol çok güçlü 66 dolar desteğinin altına geldi. Brent petrol 71 dolar güçlü desteğinin altına geldi. Bu hafta bu seviyelerin üstüne çıkamazsa 2020 yılında pandeminin hayatı durdurduğu döneme gidiyoruz demektir.

Yorum Yazın