Mevcut ekonomi yönetimi ve programı devam ettiği müddetçe ikinci bir döviz girdi dalgası yüksek olasılık gibi duruyor.
Konut satışlarında on ay sonra bir kıpırdanma oluşuyor.
Fitch Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. B+ dan BB- olduk. “Yatırım yapılabilir” kategorisine girmemize üç adım kaldı. Yabancı yatırımcı için Türkiye’ye yatırım yapmak, bir yıl önceye göre çok daha az risk taşıyor. Diğer kredi kuruluşları da Fitch’i takip edecektir. Bu durumu devam ettirebilir en azından koruyabilirsek major ülke merkez bankaları faiz indirmeye başlayıp faiz indirimini çoğaltıkça Türkiye’ye ikinci bir döviz girdi dalgası gelebilir. Yavaş yavaş doğrudan yatırım gelebilir ki, doğrudan yatırım, portföy yatrımı gibi altı ay içinde çıkmayacak bir yatırım demektir. Mevcut ekonomi yönetimi ve programı devam ettiği müddetçe ikinci bir döviz girdi dalgası yüksek olasılık gibi duruyor. Bir girdi dalgası daha olursa MB’da TL’nin değerlenmesini engelleyemez. Dövizde ciddi düşüşler olabilir 2025 yılında.
TÜİK Ağustos ayı enflasyonu açıklandı. TÜİK, Ağustos ayı tüfesini aylık %2,47 olarak açıkladı. Doğrusu ben %1,5 ile %2 arası bekliyordum. İTO bile %2 altında açıklamışken TÜİK’in verisi beni şaşırttı. Böylece yıllık enflasyon %51,97 ye gevşedi. Vatandaş,“Enflasyon nasıl düşüyor, benim cebim yanıyor” diye feryat ediyor. Haklılar. Vatandaş 2023 Ağustos ayında 100 liraya aldığı ürün ve hizmeti, 2024 Ağustos ayında TÜİK’e göre bile 152 liraya alıyor.
Enflasyon gevşiyor demek, ülkedeki fiyatlar genel düzeyindeki zam oranları azalıyor demek ama zamlar devam ediyor. Yılın bundan sonraki dört ayında aylık enflasyon %2 bile çıksa %41 civarı bir enflasyon ile yılı bitireceğiz demek. Yılbaşından beri %50 civarı faiz ile her üç ayda bir TL mevduat yapan tasarruf sahipleri için ciddi reel faiz kazancı demek.
Yabancı geldiği gibi çıkabilir; yabancı çıktığı an, yerli dövize geri koşturur. Peki böyle bir durum kısa zamanda olabilir mi? Şimdilik öyle bir hava esmiyor. Türkiye’de TL’den deli kazanç elde ediyorlar. Görünen o ki, bu kazancı engelleyecek herhangi bir değişim de yok. Parası olan para kazanmaya, dar gelirli daralmaya devam edecek.
PARASI OLAN KAZANMAYA DEVAM EDECEK
Türkiye’de dövizin sert yukarı gitme riski var mı? Türkiye gibi yabancı sermayeye, ithalata göbeğinden bağlı bir ülke için döviz riski her zaman yüksektir. Bu sene, seçim sonrası ülkeye döviz yağdı; TL’nin değerlenmesini MB dolar rezervlerini doldurarak engelledi. Rezervler, swaplar ve depo alımları ile değil; yabancı portföy yatırımcıları ve TL’ye dönen yerli döviz tasarrufçuları tarafından dolduruldu. Yabancı geldiği gibi çıkabilir; yabancı çıktığı an, yerli dövize geri koşturur.
Peki böyle bir durum kısa zamanda olabilir mi? Şimdilik öyle bir hava esmiyor. Türkiye’de TL’den deli kazanç elde ediyorlar. Görünen o ki, bu kazancı engelleyecek herhangi bir değişim de yok. Parası olan para kazanmaya, dar gelirli daralmaya devam edecek.
2001 yılı sonrasına çok benzeyen bir döneme giriyoruz. Türkiye ekonomik olarak dibe vurmuş, alınan ekonomik önlemlerle dipten dönüyordu. Ceremesini halkla beraber iktidar çekmişti. Eğer MHP mevcut koalisyon iktidarını yıkmasaydı büyük olasılık refahına da halkla beraber sahip olacaktı ve DSP büyük olasılık yıllarca iktidarda kalacaktı. Bugün aynı döngü tekrarlıyor gibi. Muhalefet iki yıl içinde ülkeyi seçime götüremez ise iki yıl sonra parası olanlar tıka basa doyduğu için arta kalanlar dar gelirliye gitmeye başlayacak. Dört yıl sonra vatandaş şükürler içinde bir kez daha AKP ye oy verecek.
Konut satışlarında kıpırdanma var. Temmuz ayında TL mevduat faizlerinin bir anda gevşemesi, konut fiyatlarının eskisi gibi hızlı yükselmemesine, devlet bankaları %1,49 ile konut kredisi verecek dedikoduları eklenince konut talebi oluştu. Kamuoyunun geçmiş tecrübeleri “konut kredisi faizi düşerse, konut fiyatları artar” diye söylüyor. Faiz düşüp konut fiyatları artmadan, konut fiyatları da on aydır fazla artmamışken konut alalım diyorlar. Konut sahipleri, müteahhitler ve emlakçılarda bu dedikoduyu gazlıyor. Konut satışlarında on ay sonra bir kıpırdanma oluşuyor.
30 Ağustos 2024 TCMB ve BDDK verilerine göre; Yabancılar, ilgili hafta 683 milyon dolarlık tahvil alışı yaptılar. Ağustos ayını bir milyar dolar artıda kapattılar.
DTH hesaplarında son bir aydır vatandaş döviz artışı yaşıyordu, ilgili hafta durmuşlar. Şirketlerde ise ilgili hafta azalış var.
Nisan ayından beri ilk defa üst üste iki hafta MB brüt rezervlerinden azalma oldu. Biraz vatandaş talebi, biraz sıcak para girişindeki azalma olunca döviz yukarı doğru paniklemesin diye sanırım müdahalede bulunuyorlar.
Krediler de ise, geçen haftaki oldukça yüksek kullanımın ardından ilgili hafta bireysel kredi kartları hariç sakinleşme gerçekleşmiş. Kredi kartları ise ilgili haftayı %3,1 artışla bitirdi. Yaz tatilini yazın son günlerine bırakanlarla, okulların açılış masrafları bu artışta etkili oluyor diye tahmin ediyorum. Sanırım birkaç hafta daha etkili olmaya devam edecek.
Bist100, bu hafta da 10400 puanın üstüne atamadığı müddetçe 8600 puanı görme olasılığı fazla. Şimdilik 9600 ile 10000 puan arasında sıkışmış duruyor. Devam. İkinci döviz girdi dalgası gelirse 2,60 dolar seviyelerinden yabancılar hisse alımına başlayabilir. Bundan emin olduğunuzda hisseye girin.
BİST 100, 9600-10.000 PUAN ARASINDA SIKIŞMIŞ DURUYOR
Dolar/TL; 33,85 ve 33,50 destek. 34,50 direnç. Mevcut ekonomi yönetimi ve programı sürerse yıl sonuna kadar bu sıkışmanın devam edeceğini, yıl sonunu 36 - 37 lira bandında tamamlayacağımızı düşünüyorum.
Dolar Endeksi; Bir süre 102,50 ile 100,50 arasında oyalanacak. Devam.
ABD 10 YR tahvil ; Bir müddet daha %3,65 ile %3,91 arasında kalmaya devam ama, her an %3,25 yolculuğu başlayabilir. Bu birkaç hafta %3,90 civarından yeniden alım yapılabilir.
Hisse Senedi Borsaları; Major borsalar geçen hafta yeniden sert aşağı yaptılar. Bir ay kadar önce major borsaların ikinci bir satış fırsatı için tarihi zirvelerini zorlayacağını ama daha fazla yukselemeyeceklerini yazmıştım. Geçen hafta bu tahminimi güçlendirdiler. Bir süre major borsalardan uzak durmak en iyisi.
Bist100, Bu hafta da 10400 puanın üstüne atamadığı müddetçe 8600 puanı görme olasılığı fazla. Şimdilik 9600 ile 10000 puan arasında sıkışmış duruyor. Devam.
İkinci döviz girdi dalgası gelirse 2,60 dolar seviyelerinden yabancılar hisse alımına başlayabilir. Bundan emin olduğunuzda hisseye girin. Demek ki 5 doları hedefliyorlar.
Eur/Usd; 1.1075 üstünde kalabilirse bir müddet 1.1225 ile 1.1075 arasında dinlenecek gibi duruyor. 1.0870 civarına gevşerse Euro lehine yeni pozisyon açılabilir.
Altın; “Hedef 2600 dolar” , 2485 dolar destek. Devam.
Gümüş; 29,85 dolar direncinin üstüne atmayı başaramıyor. 27,50 dolar destek devam. Hedef 31,5 dolar. Altın ve gümüşteki sakinlik beni rahatsız etmeye başladı.
Bitcoin; Satış yemeye devam ediyor. Geçen hafta; “Esas desteği 53185 dolarda” demiştik. Oraya geldi. 50500 doların altındaki haftalık kapanış 42100 dolara indirir.
Brent ve Ham petrol; ABD petrol stoklarındaki sert azalış petrolde dibi sağlamlaştırdı gibi duruyor. Brent petrolde 71,50 dolar, ham petrolde 66,50 dolar gerçekten çok kuvvetli destekler. Kırılması beni çok şaşırtır. Petrol fiyatları böyle dipte ise ekonomi duruyor demektir. Ekonomi duruyorsa hisse fiyatları nasıl tarihi zirvesinde. Ortak bir noktaya geleceklerdir.
TR 10 yr ve 2 yr tahvil; Geçen hafta; “yabancıların yeniden alım yaptıklarını düşünüyorum” diye yazmıştım. Gerçekten 683 milyon dolarlık alış yapmışlar. Alım satımdan vazgeçip artık “AL-KAL” dönemine gireceklerini düşünüyorum. 2 yıllık tahvilde %42 civarından, 10 yıllık tahvilde %28,80 civarından alım önermeye devam ediyorum.
Dolar/Yen; Haftalar önce 140,70 seviyesine kadar gevşemesini beklediğimi söylemiştim. Geçen hafta 141,78 Yen’i gördü. İki hafta buralarda tutunabilirse yeniden Yen e karşı dolar pozisyonu alınabilir. Ama, 140,70 Yen aşağı kırılırsa 133 Yen hedef olur. Büyük olasılık 140 Yen dayanır, yukarı aşağı oyalanıp Aralık ayında 136 Yen civarından yeni alım şansı verir.
Dünya Emtia Endeksi; Pandemideki şok durgunluktan çıkılan 2021 Ağustos ayından beri endeks hiç 94,50 puanın altına gelmedi. Hemen altında 88,50 puan var. Buralardan artık canlanmanın başlaması gerek. Yoksa dünya pandemi dönemindeki ekonomik şartlara geri dönüyor demek. Ben başta petrol fiyatları olmak üzere toparlanmanın başlamasına çok az kaldığını düşünüyorum. Dünyada emtia fiyatları düşükken zor baş edilen enflasyonla o zaman nasıl baş edebilir, hiçbir fikrim yok. Bildiğim emtia fiyatlarındaki artışın Türkiye’yi olumlu etkilemeyeceği. Ama döviz girdi dalgası olursa Türkiye’yi yine teğet geçeceğine eminim.
Yorum Yazın