Reform Enstitüsünün, “Üç ay sonra: 31 Mart tablosu kalıcı mı?” Başlıklı araştırması seçimin, “Cumhur İttifakı'na kızıp sandığa gitmeyen seçmen” yüzünden kazanıldığı ezberini düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Tabii CHP’nin hangi alanlarda daha çok çalışması gerektiğini de…
Bu sabah ilginç bir araştırma dinledim. CHP’nin 31 Mart seçimlerinde belediye başkan adaylarının belirlenmesinde başında olduğu birimim yaptığı araştırmalarla önemi payı bulunan Mehmet Ali Çalışkan’ın başında olduğu Reform Enstitüsü, “Üç ay sonra: 31 Mart tablosu kalıcı mı?” başlıklı bir araştırma sundu.
Araştırmanın sonuçlar hem önemli hem de ilginçToplantının son bölümünde Çalışkan dışanda enstitüden; Mesut Yeğen, Nezih Onur Kuru, Seda Demiralp ve Emine Uçak araştırma ile ilgili yorumları da önemliydi.
Araştırma, 81 ilde 2023-2024 seçim sonuçları baz alınarak CHP-Cumhur İttifakı rekabet durumuna göre sıralı 5 grupta kümelendi, 5 bölge üzerinden Türkiye’yi temsil edecek şekilde nicel ve nitel araştırmalar tasarlanmış.
Nicel araştırma kapsamında 15-18 Mayıs tarihlerinde 6900 kişilik örneklemle CATI araştırması gerçekleştirilmiş. Nitel araştırma kapsamında 5 ayrı bölgede 6 büyükşehir, 6 il ve 11 ilçede derinlemesine görüşmeler yapılmış.Araştırmada, 31 Mart hareketliliği, motivasyonlar, 31 Mart’ta ortaya çıkan tablo kalıcı mı, CHP ülkeyi yönetebilir mi, CHP’ye yönelik duygular, kim uzak, kim yakın gibi pek çok başlık var.
CHP’ye AK Parti’den 1,4 milyon, İYİ Parti’den 1,5 milyon, DEM Parti’den 1 milyon, MHP’den 780 bin oy gelmiş. Yani CHP, farklı partilerden en çok oy almış parti.
ARAŞTIRMADAN BAZI SONUÇLAR
Araştırma kapsamında 2023 ve 2024 seçim sandık sonuçlarına göre farklı kümeler/bölgeler tanımlanmış.Bunlar;
- “CHP Hinterlandı”: CHP’nin Cumhur İttifakı (Cİ) rekabetinde önde olduğu iller,
- “CHP Rekabetçi”: CHP’nin 2019 ve 2024’te rekabetçi hale geldiği iller
- “CHP Yükselen”: Genelde Cİ’nin önde olduğu, CHP’nin 2024’te kazandığı/başarı elde ettiği iller,
- “Sağ Hakimiyeti”: Rekabetin sağ partiler arasında yaşandığı iller ve
- “DEM Hinterlandı” : DEM’in yerel rekabette avantajlı olduğu iller olarak kümelenmiş.“Kümelere Göre 2023 ve 2024 Sonuçları Karşılaştırması” yapıldığında Cİ bütün bölgelerde oy kaybetmiş. CHP yarıştığı 3 bölgede oy artırırken, son 2 bölgede oy kaybetmiş. DEM hinterlandında kazanan yok.
- “CHP Hinterlandı”nda CHP 4 puan yükselirken Cİ 4 puan gerilemiş.
- “CHP Rekabetçi” olduğu illerde CHP’nin 10 puanla en çok yükseldiği bölge. Cİ ise burada 9 puan gerilemiş.
- “CHP Yükselen” olduğu illerde CHP 1 puan artarken, Cİ 13 puan gerilemiş.
- “Sağ Hakimiyeti” olduğu illerde Cİ 16 puan gerilerken, CHP’de düşüş 1 puan. Burada esas artış YRP ve diğer partilerde (12 puan)
- “DEM Hakimiyeti”nin olduğu illerde Cİ 5 puan, CHP 3 puan, DEM 9 puan gerilemiş. YRP ve diğer partiler 6 puan yükselmiş.
Araştırmadaki ilginç sonuçlardan birisi “Partiler ve İttifaklar Arası Geçiş Yapanlar Kaç Kişi?” sayısında.Buna göre;
- 2024’te CHP’ye oy veren 17,4 milyon seçmenin 6,3 milyonu 2023’te CHP’ye oy vermemiş ‘yeni’ seçmen.
- CHP’ye oy veren seçmenin yaklaşık yüzde 37’sini yeni seçmenler oluşturuyor.
- CHP’ye AK Parti’den 1,4 milyon, İYİ Parti’den 1,5 milyon, DEM Parti’den 1 milyon, MHP’den 780 bin oy gelmiş. Yani CHP, farklı partilerden en çok oy almış parti.
- Bu açıdan sonuçlar seçimin, “Cumhur İttifakı'na kızıp sandığa gitmeyen seçmen” yüzünden kazanıldığı ezberini düşünmemiz gerektiğini ve Mayıs 2023 ile Mart 2024 arasındaki 9 ayda 10 milyondan fazla seçmenin fikir değiştirdiğini söylüyor.
Araştırmada yer alan; “CHP’ye Gelenler, CHP’den Gidenler Kim?” sorusunun cevapları ise;
- Orta ve üst yaş grubu AK Parti’den kopmaya başladığını,
- Cumhur İttifakı’ndan kopan seçmende 40 yaş üzeri seçmenin ağırlığı yüksekliğini,
- CHP’ye gelen seçmenlerde eğitim seviyesi, Zafer Partisi’nden gelenler istisna olmak üzere CHP’nin sabit seçmeninden daha düşük olduğunu,
- CHP’ye, AK Parti, İYİ Parti, DEM, YRP ve 2023’te sandığa gitmeyenlerden gelen seçmenin eğitim gibi gelir seviyesi de daha düşük olduğunu,
- Daha düşük gelir ve eğitim gruplarından seçmenlerin katılmasıyla CHP eskisine nazaran daha heterojen bir parti olduğunu gösteriyor.
Araştırma CHP muhalefetin müttefiksiz ittifak partisi haline geldiğini gösteriyor. Nitekim bu pazar seçim olsa; kararsızlar dağıtılmadan CHP yüzde 30 ile birinci parti.
CHP 1. PARTİ OLMAYA DEVAM EDİYOR
Yine araştırma CHP muhalefetin müttefiksiz ittifak partisi haline geldiğini gösteriyor. Nitekim bu pazar seçim olsa; kararsızlar dağıtılmadan CHP yüzde 30 ile birinci parti.
Diğer yandan Cumhur İttifakı’nın düşüşü sürse de hala 45-48 bandında iktidar adayı olmaya devam ediyor.
2023’ün yükseleni TİP çözülmüş, yeni yükselen YRP ve Zafer Partisi. DEM Parti ise bölgede tutunuyor ama Batıda düşüşü sürüyor.
Diğer yandan AKP’den kopan kadın seçmenler CHP’ye giderken erkekler ise YRP’ye oy vermiş.
Seçmenler, mülteciler, hukuk adalet, ekonomi, eğitim konularında CHP daha iyi yönetir diye düşünürken; milli güvenlik, dış politika, alt yapı-ulaşım, sağlık konularında AKP daha iyi yönetir buluyor. Doğal afetlere hazırlık, sosyal yardımlar, şehircilik konularında iki partiye de duyulan güven birbirine yakın.
DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA CHP’NİN İKNA EDİCİ OLMALI
Araştırmanın “Ülkeyi AK Parti mi Daha İyi Yönetir, CHP mi?” başlığında ise “CHP Türkiye’yi yönetebilir” fikri oluşuyor ancak henüz çok kuvvetli değil. Diğer yandan AK Parti’nin yönetebilirliğine güven giderek düşüyor.
Seçmenler, mülteciler, hukuk adalet, ekonomi, eğitim konularında CHP daha iyi yönetir diye düşünürken; milli güvenlik, dış politika, alt yapı-ulaşım, sağlık konularında AKP daha iyi yönetir buluyor. Doğal afetlere hazırlık, sosyal yardımlar, şehircilik konularında iki partiye de duyulan güven birbirine yakın.Bu sonuçlar bize CHP’nin güvenlik politikaları ve dış politika daha ikna edici olması gerekiyor.
CHP seçmende heyecan uyandırmasa da seçmenin umutlu olmak için CHP’yi kendisine adres seçtiğini gösteriyor. En azından CHP’nin ne dediğine kulak verenlerin sayısı artmış.
CHP’YE KULAK VERENLER ARTIYOR
Peki bu tablo içinde seçmen CHP’ye nasıl bakıyor?
Araştırma sonuçları bize CHP’nin seçmende olumsuz duygular uyandırmadığını söylüyor.
Seçmenin yüzde 16,8’i CHP’ye öfkeliyken, CHP’den kaygı duyanların oranı yüzde 24,6.Kaygı/endişe hissetmeyenler ve hissedenler arasında 28 puanlık fark var, Cİ seçmeninde dahi kaygı hissetmeyenler daha fazla.
CHP tüm seçmenlerin yüzde 26,6’sında heyecan uyandırabiliyor ancak güven duyanlar yüzde 30,1, umutlu olanlar yüzde 34,7.Özetle CHP seçmende heyecan uyandırmasa da seçmenin umutlu olmak için CHP’yi kendisine adres seçtiğini gösteriyor. En azından CHP’nin ne dediğine kulak verenlerin sayısı artmış.
Araştırmada yer alan; “CHP Ne Kadar Umutlandırıyor?” sorusuna verilen cevaplar bize, CHP’nin henüz veren bir partiye dönüşmediğini gösteriyor.
Hiç veya az umut hissettiğini söyleyenlerin oranı umut hissedenlerden 7 puan önde (yüzde 42 - yüzde 35)Umut hissedenlerin hissetmeyenleri geçtiği partiler sırasıyla CHP, DEM ve İYİ Parti. Bununla birlikte Cİ seçmeninin yaklaşık yüzde 20’ye yakını umut hissetse de hissetmeyenler açık ara çoğunlukta.
CHP Merkez Parti olma yolunda, CHP seçmene uzak bir parti değil, uzak hissedenler azınlıkta. Seçmenin yüzde 33’ü kendini CHP’ye uzak hissetmiyor. Yüzde 29’u ortada.
CHP’YE MESAFE AZALIYOR
Araştırmada cevabı arana bir soru da; “Kendinizi CHP’ye Ne Kadar Uzak Hissediyorsunuz?”
Bu soruya verilen cevaplara göre; CHP Merkez Parti olma yolunda, CHP seçmene uzak bir parti değil, uzak hissedenler azınlıkta.
Seçmenin yüzde 33’ü kendini CHP’ye uzak hissetmiyor. Yüzde 29’u ortada.Özetle CHP’nin seçmene seslenme alanı oldukça genişlemiş. Kulağını CHP’ye tümden kapatan seçmen oranı sadece 37. Kulak verenler ise yüzde 63.
Bu araştırma sorunları bize CHP'nin seçmene seslenme alanının oldukça genişlemiş olduğunu gösteriyor. Nitekim, CHP'ye duyulan kaygıda Cumhur İttifakı bileşeni seçmenleri dahil bir azalma var.Ancak bu sonuçlar tek başına sonraki seçimde iktidar blokunun kaybedeceğini de göstermiyor.
Ancak, iktidar bloku içinde MHP’nin AKP’ye kaybettirdiğine dair algı güçleniyor. Son zamanda başta Sinan Ateş cinayeti davasında yaşananlar; yargı içindeki gerilim, ekonomide beklenin henüz karşılanmamış olması iktidar bloku için olumsuz işaretler. MHP ile ittifak devam ettikçe, yargıda, demokraside iyileşme olmayacağını düşündüğümüzde, ekonomide de olumlu gelişme beklemek çok gerçekçi görünmüyor.
Mehmet Ali Çalışkan’ın; “CHP daha eğitim, tarım, ekonomi, adalet, dış politika konusunda topluma bir şey önermiş değil. Eğer CHP topluma bir siyaset teklif etmez ve iktidarın başarısızlığı üzerinden bir iktidar umut ederse bu ona kaybettirir. Çünkü ülkeyi yönetme siyaseti kişilere indirgenecek bir konu değil. İktidar değişimi garanti değil…. CHP şehirleri kim daha iyi yönetir sorusuna yanıt verdi ama ülkeyi daha iyi kim yönetir sorusuna yanıt verebilmiş değil; özellikle ekonomi, güvenlik, adalet, eğitim, dış politika gibi karar kuvvetindeki konularda.” ifadeleri CHP’nın geliştirmesi gereken kaslara işaret etmesi açısından önemlidir.Evet ufukta bir iktidar umudu var ama zayıf kasların geliştirilmesi kadar parti içi iktidar tartışması yapılmadığı sürece gerçekçi bir umut olur…
Yorum Yazın