İktidar bloğunun 19 Mart hamlesi siyasette peş peşe önemli gelişmelerin yolunu açtı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu siyaseten tasfiye etmek amaçlı başlatılan hukuki operasyon toplumu üzerine çok konuşup, konuştuğunun gereğini yapmadığı adımlar atmaya itti.
Ülkenin farklı illerinde CHP’li olsun olmasın binlerce insan meydanalara çıktı, süreci protesto ederek İmamoğlu ve diğer gözaltında alınanlara sahip çıktı.
Üniversite öğrencileri uzun bir aradan sonra üniversitelerinden çıkarak medyadanlara yürümeye geleceklerine sahip çıkmaya başladı.
Muhalefetteki tüm partiler CHP liderini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ziyaret edereki destek sundular.
Ancak CHP bu desteğin anlamını ilk gün yeterince çıkaramadı.
Mesela geleceğine sahip çıkan öğrencilere daha ilk gün sahip çıkma konusunda cesur davranamadı. Onların eylemine mesafeli durdu.
Ancak ne olduysa 20 Mart’ta yaşandı.
O günün akşamında CHP lideri partisi için uzun süreden bu yana ilk kez siyasi bir adım attı ve toplumun farklı kesimlerinden gelen çağrılara kulak verdi ve hepsini sahiplendi.
Şimdi bütün mesele CHP’nin parti olarak bu toplumsal taleplere ne kadar öncülük ve taşayıcılık yapabileceğinde.
Bunu da bu akşamdan itibaren göremeye başlayacağız.
Bu noktada şunu söylemek mümkün; CHP uzun bir aradan sonra ilk kez toplumla, toplumun farklı kesimleriyle konuşmaya, buluşmaya, onların siyaseten temsilcisi olmaya soyundu.
Bu CHP için büyük bir adım.
19 Mart’tan bugüne yaşananlar, iktidarın bu adımlarını şimdilik boşa çıkardı. Bütün bunlar, CHP’yi siyaseten güçlendiren adımlar oldu.
KAYYUMA KARŞI OLAĞANÜSTÜ KURULTAY
İktidar bloğu, muhalefetin en güçlü partisi CHP’yi “Yerli ve Milli” muhalefetin parçası yapmak, İmamoğlu’nu siyasetin dışına itmek için partiyi ablukaya aldığını biliyoruz.
Ve bunu siyaset üzerinden değil, yargı üzerinden yapıyor.
Açık ve gizli tanıklarla belediyelere operasyon, 16 ay önce yapılmış olağan kurultayın iptal edilmesi hatta CHP’ye kayyım atanması bunun içinde.
Hatta iktidara yakın isimler Kayyum ile partinin eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine verileceği bile yazıldı.
Belli ki, bunu yazanlar Kılıçdaroğlu’nu hiç tanımıyor.
CHP bunun yani muhtemel partiye kayyum atanmasının bir olasılık değil bir gerçek olduğu bilgisini alır almaz, erken davranarak olağanüstü kurultay kararı aldı.
CHP’nin bu hamlesi, partiye kayyum atanmasının önünü kesti.
Bu da açıkçası, CHP’nin siyasetle tanışması açısından önemli bir adımdır.
Evet, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Necati Özkan, Buğra Gökçe, Mehmet Ali Çalışkan, Murat Ongun ve adlarını sayamadığım pek çok ismi gözaltında alarak İmamoğlu’nu tasfiye sürecine, diploma iptalinden sonra ikinci büyük adımı attı.
Ancak 19 Mart’tan bugüne yaşananlar, iktidarın bu adımlarını şimdilik boşa çıkardı. Bütün bunlar, CHP’yi siyaseten güçlendiren adımlar oldu.
Son olarak şunu ifade edelim. Bugün Nevruz. Nevruz Diyarbakır’da büyük bir coşku ile kutlandı. Ancak orada Öcalan’dan beklenen mesaj, Adalet Bakanlığı’nın Dem Parti heyeti başvurusuna izin vermediği için gelmedi.
Sonuç olarak demokrasinin asgari gereklerinin dahi ortadan kaldırıldığı bir siyasi iklimde “Barış” hedefi olan sürecin, demokratikleşme getireceğine inanç sanırım ihtiyatlı iyimserler da dahil olmak üzere farklı kesimlerde azaldı.

Yorum Yazın