Aylar önce “8600 puan desteğini görmeden rahat etmeyecek” diye yazmıştım. 8836 puana kadar gevşedi. Burada asıl önemli olan dolar bazında yirmi yıllık desteği olan 2,60 dolar. Geçen hafta sonu itibariyle buranın altında kapandı. Bu hafta üstüne atamazsa 2,50 dolar olan on yıllık dolar bazı desteğine kadar gevşeme sürebilir. Bence 2,60 dolar ve altından hisse pozisyonu açılabilir.
Dünyadan; İsrail’in bölgede yarattığı gerginlik piyasaları etkilemeye devam ediyor. Zaman zaman dünya savaşının kıvılcımları olarak yorumlanırken genelde Rusya – Ukrayna savaşı gibi yavaş yavaş gündemden düşeceği beklentileri ağır basıyor.
ABD’nin yaşadığı Helene ve Milton Kasırgaları ciddi maddi zararlar verdi. 60 milyar dolar üstünde sigortasal zarardan bahsediliyor. Ödeme zincirini ne büyüklükte etkilyeceği endişe yaratıyor piyasalar üstünde.
Orta-Doğu, fırtınalar, Çin teşviklerinin beklenenen etkileri petrol fiyatlarında ciddi dalgalanmalar yaratıyor. Aylar önce petrol fiyatlarının diplerde olduğunu belirtmiştim. Bu haber ve verileri kullanıp parasına para katan petrol yatırımcıları olacağını daha önce defalarca yazdım.
Çin’in açıkladığı teşviklerle uçan başta Asya olmak üzere dünya piyasaları, teşviklerin istenilen sonucu verip vermeyeceği endişesiyle eski karamsarlığına dönmek üzere.
İlginç bir dönemdeyiz. FED enflasyonu, faizi ve büyümeyi düşürmek için çabalarken; ECB faizi düşürüp büyümeyi artırmak istiyor. Çin ekonomik büyümeyi yüksek tutmak zorunda, Japonya ise faiz artırmak durumunda kalıyor.
FED beklentisi, Kasım ayında 50 baz puan indirim yapıp indirimlere devam edeceği yönündeydi son iki haftaya kadar. Beklenti üstü gelen istihdam, Tüfe ve Üfe verileri; bu hafta beklentiyi, Kasım ayında 25 baz indirim ama sonrasında süresi belirsiz bir dinlenmeye yönlendirdi
ECB’nin ekonomik canlanmayı sağlamak için faiz indirimlerine hızlanarak devam edeceği, BOJ’un ise Ocak 2025 ayında faiz artırımına gideceği beklentisi ağırlık kazandı.
Türkiye’den; Ekonomi yönetimi her hafta Türkiye’nin finansal verilerini gururla açıklamaya devam devam ediyor. Geçen hafta da cari açığın milli gelire oranının yüzde birin altına düştüğünü açıkladı. Cari açık düşüyor, MB kasaları dövizle şişiyor. Ülke, makro finansal istikrarı ve ekonominin finansal dayanlıklığında sevindirici gelişmeler gösteriyor. Ama ya reel sektör. Üretim, dış borç azaltma, iç borcu düşürme, ithalatı ikame yatırım, eğitim, adalet.
Bunlarda iyileşme olmazsa defalarca yaşadığımız gibi altı ayda güçlenen finansallar, bir sonraki altı ayda çökebiliyor. Dış ve iç borç sürekli artıyor. Bu konuda tek sevindirici haber, yılbaşına göre daha düşük maliyetle borçlanabiliyoruz. Adalet ve eğitim konularında uluslararası kurumlarının verilerine göre yerlerde sürünüyoruz. Faizimiz dünyanın en yüksek ikinci faizi, enflasyonumuz da öyle. Bir önceki yılın aynı ayına göre sanayi üretimi Haziran ayında %7,4, Temmuz ayında %5, Ağustos ayında %5,4 azaldı.
Görünen o ki finansal verileri güçlü gösteren en büyük etken ülkeye delice akan döviz. Bu dövizin çoğunluğu yüksek faizimize geliyor. Yüksek faiz tüketimi ve üretimi daraltıyor. Vatandaş daha ne kadar, bu daralmaya dayanabilecek. Üstelik siyasi aritmetikte artık muhalefete düşmüş görünen bir iktidar var.
Kılıç üstünde yürüyen Türkiye. Ülkeye döviz yağıyor, çünkü dehşet para kazanıyorlar. 15 Ocak tarihinde on bin dolarını 30,20 liradan bozup TL mevduat yapan bir yatırımcı, üç aylık mevduat yapsa ve bunu Ekim 15’e kadar her üç ayda bir ortalama %50 ile tekrarlasa 15 Ekim’de eline net 423,976 lira geçer, bunu Cuma gününün kapanış kuru olan 34,24 liradan dolara dönse 12,382 dolar eder. Dokuz ayda net kazancı dolar bazında %24. Büyük para. Bu parayı bırakıp nerede yatırım yapıp bu parayı kazanacaklar?
Major merkez bankaları faiz indirimine giderse TCMB’nın faizleri %40 seviyelerine çekmesi bile Türkiye’den döviz çıkmasını hatta yeni döviz girmesini sağlayabilir. ABD’de faizler %5 iken Türkiye’de %50 faize döviz yağdı. FED faizi 2025 yılında %3 seviyesine çekse Türkiye yine yatırımcıya ciddi kazanç sağlamaya devam eder. Ama Türkiye hep kılıç üstünde yürür.
4 Ekim 2024 TCMB ve BDDK verilerine göre; Yabancılar, ilgili hafta 124 milyon dolarlık tahvil satışı yaptılar. Mart 2024 ayından beri ilk kez iki hafta üst üste satış yaptılar. Yine de Mart ayından bugüne toplam alışları 13,9 milyar dolarda. Hisse de ise 291 milyon dolar satışları var. Yılbaşından bu yana 2,3 milyar dolar satış yapmışlar.
TCMB brüt rezerv de hafif bir azalış olmasına karşın, net ve swapsız rezervleri ilgili hafta da arttı. DTH ise sakin.
Kredilerde önceki haftaki hafif artış, geçen hafta yerini yeniden sakinleşmeye bıraktı. Ticari kredi faizlerinde iki hafta üst üste artış var. Ortalaması %57,74 den %60,64 seviyesine yükseldi. Bireysel kredi ve mevduat faizleri ise sakin.
Dünya emtia endeksi; Aylar önce belirttiğimiz 102 puan hedefine ulaştı. Buralarda oyalanması normal. Veriler ve MB kararları emtia kararlarını etkilemeye devam edecek. 98 puan ile 102 puan arasında sıkışacak gibi. Hedefimiz 106 ve 109 puanda artık.
Dolar/TL; 33,30 lira kuvvetli destek haline geldi. Sıkışma devam ediyor. Ocak 2025 ayına kadar da devam edecek sanırım. Sıkışmanın sonlanmasına dair bir görüntü yok. Sonlanmanın ilk belirtisi geldikten tahminen üç ile altı ay sonra döviz sert yukarı yapabilir. Bu hafta 34,08 ile 34,50 arasında sıkışmaya devam. Haftalık kapanış 34,16 civarından olabilir.
Dolar Endeksi; 103,22 puanı gördü, bence biraz fazla yükseldi. Daha yukarı gideceğini sanmıyorum. 102,50 ile 101,50 puan arasında bekleme olasılığı yüksek.
ABD 10 YR tahvil; Beni çok şaşırttı. %3,90 üstünde kalmasını beklemiyordum. Bu hafta %4,04 üstünde kalabilirse %4,30 yeniden hedefe girer ki o zaman bu bir kar satışı değil kararan gelecek beklentisi demektir. Yeniden alım gelip %3,90 altına sarkması ise sıkı bir kar realizasyonu yaşandı demektir.
Eur/Usd; 1,1075 direnç, 1.0865 destek. FED faiz indirime ara verecek, buna karşın ECB faiz indirimlerinde hızlanacak beklentisi ağırlık kazanırsa Euro’nun dolar karşısında güç kaybetmesi doğal sonuç olur ve 1,0865 desteği dayanamayabilir. Bu hafta 1,0935 önemli. Altında kalırsa Euro gevşemesi devam edecek demektir.
Gümüş; 31,50 dolar desteği üstünde ısrarla kalması, 35 doları hedefte tutuyor.
Doğalgaz; Temmuz ayında 2.01 dolardan açtığımız pozisyonumuzu iki buçuk ay sonra dolar bazında %42 kazançla 2,85 dolardan kapatmıştık. Geçen hafta 2,58 doları gördü. Bir müddet gündemimizden çıkarıyoruz.
Bist100 Ocak 2024 ayında 3,10 dolarda, Temmuz 2024 ayında 3,30 dolar civarındaydı. Bugün ise 2,60 dolar altında. Dolar bazında göre yılbaşına göre %20, bu yılın en yükseğine göre %27 daha ucuz. Dünyanın likidite fazlası, azalan faiz gelirleri ile birlikte ucuz Türkiye hisselerinin yıldızını parlatabilir.
UCUZ TÜRKİYE HİSSELERİNİN YILDIZI PARLAYABİLİR
Bist100; ABD hisse borsaları hariç Avrupa ve Asya borsaları Çin teşvik gazıyla alımlardan sonra satışa döndü. Bist100 ise güçsüz halini devam ettiriyor. Aylar önce “8600 puan desteğini görmeden rahat etmeyecek” diye yazmıştım. 8836 puana kadar gevşedi. Burada asıl önemli olan dolar bazında yirmi yıllık desteği olan 2,60 dolar. Geçen hafta sonu itibariyle buranın altında kapandı. Bu hafta üstüne atamazsa 2,50 dolar olan on yıllık dolar bazı desteğine kadar gevşeme sürebilir. Bence 2,60 dolar ve altından hisse pozisyonu açılabilir.
Ne zaman kazanç sağlanır; konusunda ise zaman veremiyorum. Dünyada ve Türkiye’de likitide fazlası var. Major merkez bankaları faiz indirimine devam edecektir. Özellikle ABD başta Avrupa hisseleri son bir yılda oldukça yükseldi. Bist100 ise Ocak 2024 ayında 3,10 dolarda, Temmuz 2024 ayında 3,30 dolar civarındaydı. Bugün ise 2,60 dolar altında. Dolar bazında göre yılbaşına göre %20, bu yılın en yükseğine göre %27 daha ucuz.
Dünyanın likidite fazlası, azalan faiz gelirleri ile birlikte ucuz Türkiye hisselerinin yıldızını parlatabilir. Türkiye’nin ve dünyanın bitmeyen tüketici talebi dibe vurmuş gibi, faiz indirimleri ile yeniden artacaktır.
TCMB faiz indirimin gündeme gelmesi hisseye ilk talebi getirebilir. 2025 enflasyon rakamlarının gerçekten %30 altına gelmesi beklentisi artarsa şirket gelirlerinin faizden daha çok olacağı inancını yayacağından hisse alımları hızlanabilir. Elinde yüksek faizli tahvil olan bankalar, faizlerin düşmesi ile hem portföy karlılıklarını hem kredi gelirlerini artıracaktır. Bankalar başta finansal yapısı ve müşteri tabanı güçlü reel sektör firmalarının hisseleri hızla yukarı tırmanabilir.
Türkiye’de döviz riski, bıçak gibi tepesinde sallanıyor. Türkiye’nin tüm finansal iyileşme rakamları, ülkenin yatırımcıya ciddi kazanç sağlamasından kaynaklanıyor. Döviz girişi bir anda tersine dönebilir mi, dönebilir. Ama şimdilik böyle bir olasılık yakınlarda görünmüyor.
Şubat 2024 ayında hisse için verdiğim “AL” önerisini Temmuz ayında kapatmıştım. Bir daha da BİST100 konusunda girmedim. Artık, hisseyi göz önünde bulundurma dönemine girdiğimizi düşünüyorum.
Yorum Yazın