✓ Dokuz ayda verilen cari açıkta geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 31 milyar dolarlık iyileşme var.
✓ Peki bu iyileşmenin kaynağı ne; dış ticaret açığının azalması.
✓ Dış ticaret açığındaki azalmanın kaynağı ne, ithalatın düşmesi.
✓ İthalatın düşmesinin nedeni ne, hammadde ithalatının gerilemesi.
Cari işlemler dengesi haziran, temmuz ve ağustostan sonra eylül ayında da fazla verdi. Eylüldeki yaklaşık 3 milyar dolarlık fazlayla birlikte yılın ilk dokuz ayındaki açık 5.3 milyar dolara indi.
Cari açık son çeyreklerde artar artmaya ama yine de bu yılın tümünde orta vadeli programda tahmin edilen 22 milyar doların altında kalınabilir. Gidişat onu gösteriyor.
31 milyarlık iyileşme...
Geçen yılın ilk dokuz ayındaki 36.1 milyar dolar açıktan bu yıl 5.3 milyar dolar açığa... Neredeyse 31 milyar dolarlık bir iyileşme sağlandı.
Peki bu nasıl oldu dersiniz? Yanıtı çok basit ve başlıkta...
■ Dış ticaret açığını azalt, cari açık azalsın!
■ Dış ticaret açığı nasıl mı azalacak, ithalatı azalt!
■ Peki ithalat nasıl azalacak, daha az hammadde ithal et, daha az altın ithal et! Türkiye için formül bu kadar basit!
■ Ne kadar az hammadde ve altın ithalatı, o kadar düşük ithalat...
■ Ne kadar düşük ithalat, o kadar az dış ticaret açığı...
■ Ne kadar az dış ticaret açığı, o kadar az cari açık, hatta cari fazla...
İşte dokuz ayın verileri...
Dokuz ayda cari açıktaki iyileşme 30.9 milyar dolar.
Dokuz ayda dış ticaret açığındaki iyileşme, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesine göre yine aynı düzeyde, 30.9 milyar dolar. Tam tutarları vereyim; cari açıktaki azalma 30 milyar 851 milyon dolar, dış ticaret açığındaki azalma 30 milyar 860 milyon dolar. Aradaki farka bakın, yalnızca 9 milyon dolar.
Devam edelim... Dış ticaret açığındaki iyileşmenin 25.6 milyar doları ithalat düşüşünden, 5.3 milyar doları ise ihracat artışından gelmiş.
Dış ticaretin bir de FOB ihracat ve CIF ithalat olarak klasik verilerine bakalım.
İthalattaki azalma 21.9 milyar dolar. Bu kapsamda hammadde ithalatı 26.1 milyar azalmış. Bu 26.1 milyar dolarlık azalmanın yarısı, 13.3 milyar doları da altın ithalatındaki azalmadan kaynaklanmış. Altın ithalatına getirilen kota bu durumun oluşmasını sağladı.
Yani ithalatın hammadde dışındaki kalemlerinde artış var. Özellikle de tüketim malı ithalatında.
İlk dokuz aydaki durum böyle.
Cari açık azalmış azalmaya ama bunu sağlayan tek etken hammadde ithalatının azalmış olması.
Az ithalat-az üretim...
Bu iyi bir gelişme mi, memnun olunacak bir gelişme mi?
Türkiye hammadde ya da ara mal ithalatını azalttığı ölçüde daha az üretim yapacak demektir. Zaten öyle de oluyor.
Adı üstünde, ara mal; bu mallar ithal edilecek ki üretim sekteye uğramasın, azalmasın.
Oysa son veri daha dün açıklandı ve sanayide üretim eylülde ağustosa göre bir miktar artmakla birlikte dört aydır geçen yılın altında seyrediyor. Bu durup dururken olmuyor.
Gerçi zaten amaç da bu; para politikası sıkılaştırılarak talebin azalması sağlansın, bu daralmanın etkisiyle fiyatlar az artsın.
Talep daralması da belli ki sanayi üretimini vuruyor, daha az üretim yapan sanayici de daha az hammaddeye ihtiyaç duyuyor ve zincirleme bir reaksiyonla bu durum daha az cari açık vermeye kadar gidiyor.
Ekonomide az cari açık vermek elbette iyi de, nihai amaç bu olabilir mi?
Bu konu “Tam alışacaktı öldü” aşamasına kadar gitmesin de!
Diğer kalemler aynı
Cari işlemler dengesi ile ilgili ilginç bir ayrıntı daha var. Bu ayrıntıyı cari işlemleri "dış ticaret dengesi" ve "diğer kalemler" olarak iki grupta ele alınca somut olarak görüyoruz.
Dış ticaret açığındaki azalma aynı ölçüde cari açığa yansımış durumda. Çünkü diğer kalemlerin cari açığa etkisi hiç değişmemiş. Kapsamında turizm gibi, taşımacılık gibi önemli gelir kalemlerinin yer aldığı bu gruptan elde edilen net gelir geçen yılın ilk dokuz ayında 36 milyar 208 milyon dolarmış; gelir bu yıl 36 milyar 199 milyon dolar olmuş. Aynı düzeyde kalınmış. Asıl burayı harekete geçirmek geliri artırmak gerekiyor.
----
Bu yazı, yazarın izniyle https://www.ekonomim.com/yazar/alaattin-aktas/30 adresinden alınmıştır.
Yorum Yazın