Batıdaki toplumsal gelişmelerden etkilenen, Dünyadaki siyasal gelişmeleri gerçekçi değerlendiren subayların ağırlıklı olduğu, Osmanlı aydınları arasında öne çıkan bir isim, “Ulusal Kurtuluş Savaşları” çağını başlatarak, ezilen halkların umudu olacaktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Salt Anadolu’yu işgalden kurtarmakla kalmamış, küresel ölçekte ezilen uluslara öncülük edecekti. Aramızdan ayrılışının 86.Yılında halkın artan sevgisiyle anıldı.
Osmanlı Hanedanı iktidarını koruyabilmek amacıyla, 3.Selim döneminden başlayarak bir takım reformları hayata geçirmeye çalıştı.
Hanedan Amerika kıtasının keşfiyle değişen, Dünya ticareti koşullarına uyum sağlamayı başaramadı. Saltanatı koruma içgüdüsü önceliği silahlı kuvvetlerin “modernleştirilmesi” olarak belirledi. Süreç içinde önemli bir iktidar odağına dönüşen, Yeniçeri Ocağı’nın iktidar oyunundan düşürülmesi de amaçlanmış olmalıydı.
Vergi gelirlerini toplama yetkisi verilen -mültezim-, zamanla yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınan - “Ayan ”dan oluşan- bir güç odağı ortaya çıktı. Özellikle Balkanlarda, Batıya dönük tarımsal ürünlerin üretimine yönelmeleri yanında iktidar oyununa katıldıklarını gösteren gelişmeler, Sarayda tedirginliklere yol açtı. Hanedan, imparatorluğun geleceğini kurtarmanın, yetkilerin merkezde toplanmasıyla sağlanabileceği yanılgısından son ana kadar kurtulamadı.
III.Selim’in vahşice öldürülmesiyle tahta çıkan, II.Mahmut günümüzde Türkiye’deki siyasal gelişmeleri anımsatan bir taktik izledi. “Rumeli Ayanı” nın önemli bir bölümünü temsil eden Alemdar Mustafa Paşanın, ayaklanan Yeniçeriler tarafından kuşatılmasına seyirci kaldı. Padişah teslim olmak yerine sadık korumalarıyla birlikte patlayıcıları ateşleyerek, ölmeyi yeğleyen Paşadan kurtulmakla kalmadı. Yunan savaşı yenilgisinden sorumlu tuttuğu Yeniçeri Ocağını bu ayaklanmayı öne sürerek, kanlı biçimde tasfiye etti.-1826-
Hanedan Sanayi Devrimi ile başlayan Dünyadaki değişimi kavramaktan kaçındı. Yüzeysel modernleşme girişimleri , temelde kökenleri araştırılmadan Batı tipi kurumsal yapıların kopyalanmasına dayalıydı.
Toprak kayıplarıyla giderek azalan gelirlerin , üretim ile karşılanması o süreçte Sarayın ve muhaliflerin gündemlerinde yer almıyordu. Karadeniz Havzası ve Balkanlarda uğranılan toprak kayıplarını önlemek amacıyla artan, askeri harcamaların karşılanmasında başvurulan, yüksek faizli dış borçlanma kısa vadede sorunları çözerken, Hazine üzerindeki yükü her geçen gün arttırdı.
Osmanlı egemenlik alanında olduğu varsayılan Mısır, çoktan askeri rakip haline gelmişti. Nizip Savaşının -1839- yitirilmesiyle ortaya çıkan bu gerçeklik, ardından gelecek yaklaşık 100 yıllık uzun yolculuğun sonunun belirlenmesinde etkili olacaktı. Hanedan; geleceğini geleneksel düşmanları arasındaki çıkar çatışmalarından kaynaklanan, çelişkilerden yararlanma dışında çözüm aramadı.
II.Mahmut ’un ardından tahta çıkan, Abdülmecit, Abdülaziz, V. Murat, II. Abdülhamit , V. Mehmet -Reşat-ve Vahdettin’in saltanatları sırasındaki tutumları, Hanedanın sonunu engelleyemedi.
Batıdaki toplumsal gelişmelerden etkilenen, Dünyadaki siyasal gelişmeleri gerçekçi değerlendiren subayların ağırlıklı olduğu, Osmanlı aydınları arasında öne çıkan bir isim, “Ulusal Kurtuluş Savaşları” çağını başlatarak, ezilen halkların umudu olacaktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Salt Anadolu’yu işgalden kurtarmakla kalmamış, küresel ölçekte ezilen uluslara öncülük edecekti.
Aramızdan ayrılışının 86.Yılında halkın artan sevgisiyle anıldı. Dünya siyasal tarihinde ölümünün ardından geçen bunca yıl sonra ülkesine önderlik eden başka bir siyasetçi yoktur.
Yorum Yazın