Haziran 2024 ayına göre dış borcumuz yine rekor kırdı. 512 milyar dolar ve milli gelire oranı %42,6 oldu. Buna iç borcu da ekleyin. Yüksek teknoloji ihracatımız yok denecek kadar az, ihracatımız taşeron mallar üzerinden, markamız yok, sanayi ve tarım üretimimiz daralıyor. Eğitim, adalet, güvenlik, uzmanlık konularında hızla geriliyoruz. Allah aşkına bu borç nasıl ödenecek?
Dünyadan; Dünya ne güzel faiz indirime hazırlanırken geçen hafta sonu beklenti üstünde gelen ABD tarım dışı istihdam verileri yelkenleri şişiren rüzgarın dinmesine sebep oldu. “2024 yılında başka faiz indirimi gelmeyecek” beklentisi bir anda akıllara girdi. 10 Ekim günü açıklanacak ABD Eylül ayı istihdam verisi “faiz indirimi durdu” ya da “faiz indirimine devam” beklentilerini yeniden şekillendirecektir. Bir yıldır yazdığım gibi bu likitide fazlasında her verinin her söylemin piyasaları dalgalandırması, dalgalandırmaya devam etmesi son derece doğal.
Öte yandan Euro bölgesi uzun bir aradan sonra enflasyonda %2’nin altına geldi. PMI verileri %50 seviyesine doğru hareketlendi. Bu veriler ECB nin 50 baz, hiç olmazsa 25 baz faiz indirimine gideceği beklentilerini artırdı.
Sadece finansal veriler değil dalgalanmaya yol açan. Çin’in bir önceki hafta açıkladığı teşviklerin çoşkusu yerini yavaş yavaş teşvik sonuçlarının neler getireceği beklentisine kaydı. ABD seçimleri yaklaşıyor. Trump ve Harris’in birbirine uzak başta ekonomik politikaları, kimin başkan adayı olacağı beklentisine göre gelecek haftalarda dalgalanmayı artıracaktır. ABD limanlarındaki grevlerin geçici olacağı beklentisi olsa da tedarik zincirinde sıkıntı.
İsrail, İran çatışmasının bölgesel hatta dünya savaşına yol açağı haberleri piyasayı şimdilik çok etkilemese de “felaket tellallarının” git gide daha çok gündemi belirlemesi sıkıcı olabilir. Felaket tellelarına göre İsrail’in yanına ABD; İran’ın yanına Rusya, Rusya’nın yanına da Çin gelerek harika bir 3. Dünya savaşı çıkacak. İnsanlar asırlardır nedense felaket senaryosu yazmakta ve inanmakta çok başarılılar.
Helene kasırgasının eleoktronik ve otomotiv sektöründe bazı maddelerin tedarik zincirini ciddi etkileyebileceği konuşuluyor. Son haftanın takip edebildiğim gündeminden seçtiklerim bunlar. Daha pek çok gündem maddesi var.
TÜİK enflasyonuna göre 2025 Ocak ayı emekli zamları %12 ile %15 arasında kalacaktır. Bu demektir ki emeklileri zor günler bekliyor. Gerçi tüm dar gelirlerin durumu da aynı.
EMEKLİLERİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Türkiye’den; Türkiye’de moralleri bozan ilk gelişme Eylül ayı enflasyonu oldu. TÜİK verileri bile beklentinin üstünde geldi. Uzun zamandır enflasyon yıllık bazda ilk kez %50 altına inmesine rağmen moraller, “2024 yılında TCMB faiz indirmez” beklentisinin artması ile bozuldu. Yılın kalanında her ay enflasyon aylık %2 gelirse yılsonu enflasyonu %44 seviyesinin biraz üstünde kalır. Bir ay bile %1 gelse %42 olacaktır. Ben enflasyon hedefinin tutturulmasında halen TÜİK’e güveniyorum. TCMB’nın 2024 yılında faizi indireceğine de.
TÜİK enflasyonuna göre 2025 Ocak ayı emekli zamları %12 ile %15 arasında kalacaktır. Bu demektir ki emeklileri zor günler bekliyor. Gerçi tüm dar gelirlerin durumu da aynı.
İSO PMI endeksi sert gevşedi; PMI endeksi Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyesini gördü. İstanbul Sanayi Oddası tarafından yayınlanan imalat sanayi endeksi bir önceki ay 47,8 iken Eylül ayında 44,3 seviyesine inerek daralmayı iyice belirginleştirdi.
Haziran 2024 ayına göre dış borcumuz yine rekor kırdı. 512 milyar dolar ve milli gelire oranı %42,6 oldu. Buna iç borcu da ekleyin. Yüksek teknoloji ihracatımız yok denecek kadar az, ihracatımız taşeron mallar üzerinden, markamız yok, sanayi ve tarım üretimimiz daralıyor. Eğitim, adalet, güvenlik, uzmanlık konularında hızla geriliyoruz. Allah aşkına bu borç nasıl ödenecek?
Dünya emtia endeksi; FED’in 50 baz faiz indirimi, Çin’in açıkladığı teşviklere jeopolitik riskler yüzünden petrol fiyatlarındaki artış da eklenince endeks aylar önce belirttiğimiz 102 puan hedefimize ulaştı. 102 puanın üstünde kalırsa 109 puan hedefi gündeme gelir. Ben bir müddet buralarda oyalanacağını düşünüyor olsam da artık hedefim 109 puan.
27 Eylül 2024 TCMB ve BDDK verilerine göre; Yabancılar, ilgili hafta 440 milyon dolarlık tahvil satışı yaptılar. Stoklarını artırarak al-sattan para kazanmayı da ihmal etmiyorlar. Hisse senedinde ise 206 milyon dolarlık alışları oldu. Mayıs ayından beri ilk kez bu montamda alış yaptılar. Borsanın 2,60 dolar bazındaki desteği ilgilerini çekmiş olmalı.
TCMB brüt, net ve swapsız rezervleri ilgili hafta da artıp yeni rekorlar kırdı. Burada bir başarı var, doğru. Bu başarının ardında portföy yatırımlarının ağırlıklı olması ve bu yüzden Türkiye’nin döviz borcunun hızla artması, başarının bir anda felakate dönüşme riski taşıdığını ihmal etmemek gerek.
Krediler de; kredi kartları hafiften bir kıpırdanmış ama tüketici ve ticari krediler sakin. Bireysel kredi ve mevduat faizleri sakin gevşemeye devam ederken ticari faizleri iki puana kadar yukarı gitmiş.
BİST100, dünyanın en çok düşen hisse endeksi oldu. Yabancılar 2,60 doları kesin destek görüyorlar mı, yakında göreceğiz. TL bazında haftalar önce yazdığım 8600 puan desteğini görmeden rahat edemeyecek gibi duruyor.
BİST100, 8600 PUANI GÖRMEDEN RAHAT ETMEYECEK GİBİ DURUYOR
Dolar/TL; Bu hafta 34,05 ile 34,32 arasında sıkışmaya devam.
Dolar Endeksi; “Bir süre 102,50 ile 100,50 arasında oyalanacak” beklentim vardı biliyorsunuz. ABD istihdam verileri sonrası FED in faiz indirmeyeceği, Euro verileri sonrası da ECB nin faiz indireceği beklentisi ile birleşince dolar hızlı yükselip 102,69 puan oldu. 102,50 ile 101,50 puan arasında bekleme olasılığı var artık.
ABD 10 YR tahvil; ABD verileri, faiz indirimine ara verileceği beklentisini artırınca ABD tahvillerine sert kar realizasyonu geldi. %3,92 üstüne çıkıp kalırsa faiz yükselmesi devam edebilir. Ben bu hafta alış gelip faizin %3,85 civarına kadar gevşemesini bekliyorum.
BİST100; Dünyanın en çok düşen hisse endeksi oldu. Herkes pek çok sebep söyleyecektir. Ben ise aylardır söylediğimi tekrarlayacağım. Bist100 pahalı. Bu fiyattan yabancı gelmez. Yukarı gidememesinin tek sebebi bu. Dolar bazında 2,60 dolar 20 yıllık ortalaması. Geçen hafta burasını deneyince yabancı alışı geldi bir miktar. Yabancılar 2,60 doları kesin destek görüyorlar mı, yakında göreceğiz. TL bazında haftalar önce yazdığım 8600 puan desteğini görmeden rahat edemeyecek gibi duruyor.
Eur/Usd; Geçen hafta ; “Bu hafta 1.1075 desteğini deneyebilir” demiştim. Altına bile geldi. Fed in faiz indirimine gitmeyip ECB nin faiz indirimi yapacağı beklentisi haftaya egemen olunca 1.0950 seviyesine kadar indi. İlk destek 1.0870 seviyesinde.
Gümüş; Bu seneki zirve olan 32,51 dolar zirvesini geçemiyorsa da, haftayı 31,50 dolar desteği üstünde kapamayı becermesi, halen 35 doları hedefte tutuyor.
Petrol; Çin teşvikleri ve İsrail gerginliği petrolü yukarı taşıdı. Bu bir tepki mi yoksa kalıcı yükseliş başlangıcı mı, henüz belli değil. Bir, iki hafta ham petrol 73,50 dolar; brent petrol ise 75,50 doların üstünde kalırsa yükseliş kalıcı olabilir.
Doğalgaz; Temmuz ayında 2.01 dolardan açtığımız pozisyonumuzu iki buçuk ay sonra dolar bazında %42 kazançla 2,85 dolardan geçen hafta kapattık. Biraz daha geri çekilme devam edecekmiş gibi duruyor. 2,50 dolar desteği. 3.02 ve 3,15 dolar dirençleri.
TR 10 yr ve 2 yr tahvil; Pozisyonumuzu koruyoruz. İki yıllık tahvilde %33,80, on yıllık tahvilde %25,50 beklentimiz devam ediyor.
Yorum Yazın