YÖK bütün yükseköğretim kurumlarını temsil ettiğine göre buraya seçilen üyelerin de mutlak olmasa da ekseriyetle bütün temel alanların temsilcilerinden olması, üniversitelerin verimli ve salim bir şekilde yönetilmesi için hayati öneme sahiptir. YÖK’te bu hususa uyulup uyulmadığını ortaya koymak için Yükseköğretimdeki temel alanlarının neler olduğuna bakmak gerekir.
Yükseköğretim sisteminde köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğu açık ve acı bir gerçektir. Yeni anayasa yapılasının gündemde olduğu bu süreçte Anayasa’daki Yükseköğretim ile ilgili hükümlerin de ele alınması, ilim üzerinde yürüyerek güçlenecek Türkiye için de elzemdir.
1981 tarihli Yükseköğretim Kanuna ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK); özerklik ve kamu tüzel kişiliğe sahip olan, bütün yükseköğretimi düzenleyen, faaliyetlerine yön veren denetleyen ve "sürekli" görev yapacak bir üst kurul olarak kurulmuştu. Kuruluşunda 26 kişiden oluşan YÖK’ün; üyelerin sekizini Devlet Başkanı, altısını Hükümet, ikisi Milli Eğitim Bakanlığı, biri Genel Kurmay Başkanlığı ve sekizini de Üniversitelerarası Kurul seçmeye başlamıştı. Yıllar sonra 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle beraber 21 kişiden oluşmasına karar verilen YÖK’ün üyelerinin 14’dünü doğrudan Cumhurbaşkanı ataması zaruri hale gelmişti. YÖK’te görev yapacak diğer üyeler, eskiye göre 8 olan sayısı 7’ye düşürülmüş ve Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilmeye devam edilmişti. Ancak YÖK’teki problemler bitmemişti. Yeni anayasayı beklemeden YÖK dâhil bazı adımların atılması üniversitelerde de canlanmaya vesile olacağı muhakkaktır.
YÖK bütün yükseköğretim kurumlarını temsil ettiğine göre buraya seçilen üyelerin de mutlak olmasa da ekseriyetle bütün temel alanların temsilcilerinden olması, üniversitelerin verimli ve salim bir şekilde yönetilmesi için hayati öneme sahiptir. YÖK’te bu hususa uyulup uyulmadığını ortaya koymak için Yükseköğretimdeki temel alanlarının neler olduğuna bakmak gerekir.
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na göre üniversitelerdeki bütün bölümler 12 Temel Alan’da toplanmıştı.
2024 Mart’ta bu Temel Alanları şunlardır:
- Eğitim Bilimleri Temel Alanı
- Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı
- Filoloji Temel Alanı
- Güzel Sanatlar Temel Alanı
- Hukuk Temel Alanı
- İlahiyat Temel Alanı
- Mimarlık, Planlama ve Tasarım Temel Alanı
- Mühendislik Temel Alanı
- Sağlık Bilimleri Temel Alanı
- Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı
- Ziraat, Orman ve Su Ürünleri Temel Alanı
- Spor Bilimleri Temel Alanı
Şu anda yani 8.10.2024’te fiilen 19 kişiden oluşan YÖK üyelerinin; 6’ı Mühendis, 3’ü Osmanlı Tarihçisi, 3’ü İlahiyatçı, 3’i Hukukçu, 2’si İktisatçı, 1’i İşletmeci, 1’i Tıpçıdan oluşmaktadır. Bu üyeleri temel bilim alanlarına göre tasnif edersek; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’ndan 7, Mühendislik Temel Alanı’ndan 6, İlahiyat Temel Alanı’ndan 3, Hukuk Temel Alanı’ndan 2 ve Sağlık Bilimleri Temel Alanı’ndan 1 üyeye tekabül etmektedir. Esasında İlahiyat ve Hukuk Temel Alanı da Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’ndan olduğunu göz önüne alırsak Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’nın YÖK’teki üye sayısı 12’ye çıkmaktadır. Bu verilere göre, YÖK üyeleri, Üniversitelerarası Kurul’un belirlediği temel alanlardan sadece beşinden seçilmiş olup diğer 7 temel alandan hiç kimseye yer verilmemiştir. Bu da bütün üniversitelerin bağlı olduğu YÖK’te 7 Temel Alanı’n temsil edilmediği sadece 5 temel alan mensuplarına hasr edildiğini ortaya koymaktadır.
Temel Alanlarına göre YÖK’te temsilde dengesizlik olduğu gibi, bir temel alanı içinde de korkunç bir dengesizlik vardır. Mesela Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’nda 60 yakın bilim alanı varken bilim alanı farklı olmakla birlikte 3 üyenin Osmanlı Tarihi sahasından seçilmesini anlamak ta biraz imkânsız olsa gerektir.
KORKUNÇ BİR DENGESİZLİK
Bir de, YÖK üyelerinin 9’undan oluşun ve YÖK adına icraat yapan YÖK Yürütme Kurulu’nda temel bilim alanlarının temsiline de bakmak gerekmektedir. YÖK Yürütme Kurulu’nda; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’ndan 4, Mühendislik Temel Alanı’ndan 2, Hukuk Temel Alanı’ndan 2 ve İlahiyat Temel Alanı’ndan 1 üye bulunmaktadır. Burada dengenin daha da bozulduğu ve YÖK Yürütme Kurulu’nda 8 Temel Alanı’nın yani
- Eğitim Bilimleri Temel Alanı
- Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı
- Filoloji Temel Alanı
- Güzel Sanatlar Temel Alanı
- Mimarlık, Planlama ve Tasarım Temel Alanı
- Sağlık Bilimleri Temel Alanı
- Ziraat, Orman ve Su Ürünleri Temel Alanı
- Spor Bilimleri Temel Alanı
temsilcisinin mevcut olmadığı görülmektedir.
Temel Alanlarına göre YÖK’te temsilde dengesizlik olduğu gibi, bir temel alanı içinde de korkunç bir dengesizlik vardır. Mesela Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı’nda 60 yakın bilim alanı varken bilim alanı farklı olmakla birlikte 3 üyenin Osmanlı Tarihi sahasından seçilmesini anlamak ta biraz imkânsız olsa gerektir.
Değer bir problem de YÖK’e üye seçilenlerden YÖK Yürütme Kurulu’na girmesi konusunda yaşanan problemlerdir. Bazen bu durum hukuka uygun kararların çıkmasında büyük katkı sağlayacak nitelikteki üyelerin atıl duruma düşmesine neden olmaktadır. Mesela bugün YÖK üyesi olarak 2 özel ve 1 kamu hukukçusu bulunmaktadır. İşlerin güzel yürütülmesi için Kamu Hukuku Bölümü’nden olan üyenin YÖK Yürütme Kurulu’nda bulunması gerekirken, Özel Hukuk Bölümünden ticaret ve sigorta alanında uzaman 2 hukukçu YÖK Yürütme Kurulu’nda yer almaktadır. Kamu Hukukçusunun işini, başka bir hukuk alanda iyi uzmanlığı olsa bile ona havale etmek doğru değildir.
SONUÇ
Resmi olarak YÖK üyelerinin çoğunluğu Cumhurbaşkanının imzası ile seçilse bile, bu kadar iç ve dış mesele ile uğraşan Cumhurbaşkanının, YÖK kurul üyelerini kendisinin belirlemesine imkân olmadığından, ekseriyet itibariyle danışılanlar marifetiyle tesbit edildiği bilinen bir husustur. Eğer YÖK devam edecekse, YÖK üyelerin belirlenmesi Temel Alanlar dikkatte alınarak yeniden düzenlenmelidir. Tabi üniversitelerin Üniversitelerarası Kurul’a üye seçimleri gibi, Üniversitelerarası Kurul’unda da remzen YÖK’e üye seçimi ekseriyet itibariyle problemlidir. Yapılacak yeni düzenlemede Üniversitelerarası Kurul da YÖK’e üye seçecekse bunun da yeniden ele alınması şarttır.
Elhasıl YÖK üyeleri ile ilgili maddeye; “TEMEL ALANLAR ARASINDA DENGE GÖZETİLEREK, KENDİ ALANLARINDA EN BAŞARILI PROFESÖRLERDEN SEÇİLİR” cümlesi yerleştirilerek acilen yeniden düzenlenmeli ve günümüz problemlerini aşmak için görevden af usulü çalışmalıdır.
Yorum Yazın