Varoufakis’e göre; sayıları milyarları bulan kullanıcılarının, verilerini toplayan bu “ahir zaman feodalleri” süreç içinde onları vassallara dönüştürüyorlar. Doğrusu verdiği örnekleri ABD’nin ünlülerine dayandırmasa, insan bir ara Türkiye’deki gelişmelerden söz ettiğini düşünecek. Kayırmalı kamu ihalelerinden kazandıkları milyarları, sürekli yinelenen vergi indirimleri ya da aflarıyla katlayan, bizde çok ünlü bir “Beşli”yi kast ettiğini sanabilirsiniz.
Yunanistan’ın eski ekonomi bakanlarından Yanis Varoufakis'in, "dijital feodalizm" tanımı yeni bir tartışmayı başlatacağa benziyor. Özellikle son ABD seçimlerinde Trump’ın yanında görünmeye başlayan, Elon Musk’ın temsil ettiği dar bir bir kesimin, son yıllarda aşırı büyüyen ekonomik gücünü simgeliyor.
Küresel ölçekte yaygınlaşan ve kendine özgü bir pazar ekonomisi kurgulayan şirketlerin, örneğin Amazon, Google ve Facebook’un sahipleri, yeni tür ekonomik etkinlikleri tayin ederken, Varoufakis’e Ortaçağın feodallerini çağrıştırmış olmalı.
Varoufakis’e göre; sayıları milyarları bulan kullanıcılarının, verilerini toplayan bu “ahir zaman feodalleri” süreç içinde onları vassallara dönüştürüyorlar. Kapitalizmin temel dayanaklarından olan, serbest rekabeti ortadan kaldırarak piyasaları diledikleri gibi yönetiyorlar.
Doğrusu verdiği örnekleri ABD’nin ünlülerine dayandırmasa, insan bir ara Türkiye’deki gelişmelerden söz ettiğini düşünecek. Kayırmalı kamu ihalelerinden kazandıkları milyarları, sürekli yinelenen vergi indirimleri ya da aflarıyla katlayan, bizde çok ünlü bir “Beşli”yi kast ettiğini sanabilirsiniz.
Satın aldıkları medya kuruluşları, yer altı zenginlikleri, karayolu ulaşım ağları ve havalimanları ile sürekli desteklenen bu kesimi büyüten, ekonomi yönetimi Türkiye’de uzun yıllar sonra muhalefeti canlandırdı.
Öylesine şaşırtıcı bir hareketlenme gözlendi ki, yıllarca merkez sağ ve muhafazakar çizgideki partilere oy veren, Orta Anadolu’da bile yükselen tepkiler muhalefeti bile şaşırttı diyebiliriz. Yıllarca enflasyonu düşürme bahanesiyle ithalata yönelen ekonomi yönetimi, sonunda tarımı bitirdi.
Çatalhöyük’te günümüzden 9 bin yıl öncesine uzanan topraklarda, yaklaşık 2 bin yıl kesintisiz süren bir eski uygarlığın, yeryüzünde buğday tarımını ilk kez başlattığı bu ülkede, savaşan iki ülkeden-Ukrayna ve Rusya- buğday ithal eder hale gelindi.
Düşük kur politikası yüzünden, başta turizm olmak üzere ihracata dönük sektörlerde Türk Lirası cinsinden artan maliyetler, 2025 yılının ilk üç ayında yayınlanan bilançolara bakıldığında katlanılması güç zararlara yol açtı.
Muhalefet Ankara’nın imar rantından vazgeçilmezlik sınırlarını zorlayan bu yaklaşımlarıyla, İstanbul’daki tutuklamalar arasında nasıl bir ilişki kuracak bilemeyiz. Ancak Türkiye’de taban fiyatları ve doğrudan ve dolaylı desteklerle ayakta kalmaya çalışan çiftçilerin, Yozgat mitingindeki tavırları ülkede bazı şeylerin değişeceğini gösteriyor.
Özellikle CHP Mitinginde Genel başkandan önce otobüsün üzerine çıkan, yaşlı bir çiftçinin söyledikleri çok ama çok önemliydi: Bu düzeni yıkacağız.

Yorum Yazın