Çin’e uygulanacak vergilerin Türkiye’ye fayda sağlayacağı beklentisine insanlar daha çok inanıyor. Geçen hafta da yazmıştım, atlet, pantalon satarak bunu sağlayamayız. Hatta bize olumsuz etkisi olabilir. Çin eğer ABD ye ürün satamazsa yeni pazarları arasında Türkiye olmayacak mı sanıyorsunuz. Türkiye 20 yıl önce iğneden ipliğe Çin malı ile dolmuştu hatırlarsanız. Yine aynısı olmayacak mı?
Trump’ın vergi artışlarını ötelemeyeceği kaygısıyla haftaya başlayan piyasalar, Çarşamba günü Turmp’ın Çin hariç çoğu ülkeye uygulayacağı tarife artışını üç ay ötelediği haberine deliler gibi sevindi. Trump piyasaları salladıkça azgın azınlık deli paralar kazanmaya devam ediyor ve sanırım başta Trump’ın kendisi.
Blomberg de çıkan bir haber aynen şöyle; “304 milyar dolar. Dün dünyanın en zengin insanlarının toplam net servetinde yaşanan artış, Bloomberg Milyarderler Endeksi tarihindeki en büyük günlük artış oldu” Nasıl ama?
ABD’nin Çin’e uygulayacağı gümrük vergisi %145 oldu. Çin önce bu artışa güldü. “Rüzgara karşı tükürmek olur artık bundan sonrası” dedi ama ertesi gün ABD’ye gümrük vergisini %125 seviyesine yükseltti. Şiddetli rüzgara karşı ısrarla en uzağa tükürme yarışındaki iki ülke. Üstleri, başları yakında salya, sümük olacak. Sadece onlar olsa iyi. Arkalarında onların tükürük yarışını seyreden tüm dünya salya, sümükten nasibini alacak.
ABD resasyonu; Bazı kuruluşlar her geçen gün ABD nin resasyona girme olasılığını artırıyor. Sene başı %35 olan bu oran artık, %45 seviyelerinde. Trump uygulamalarının ABD borcunu azaltacağı umuduyla bu programa ilk başta sahip çıkanlar bile endişe yaşamaya başladı. ABD doları ve tahvilleri güvenli liman olmaktan sanki uzaklaşıyor. ABD tahvillerine satış geliyor ve dolar diğer paralar karşısında değer kaybediyor.
Gerçi doların değer kaybetmesi bence ABD nin yararına. İhracatta rekabet ettiği ülkelere karşı ürünleri ucuzluyor. Mesela Euro’nun dolar karşısında 2021 yılında 1,22 den başlayan düşüşü 1,00 seviyesinin altına gelmişti. AB ülkelerinin ürünleri ucuzladı. AB nin durgunluktan beklenenden çabuk çıkmasının en büyük desteği ucuz Euro oldu bana göre. Şimdi sıra ABD‘de. Dolar fiyatı gevşeyip ABD ürünlerini rekabette öne geçirmeli.
FED ve ECB toplantıları; 17 Nisan tarihinde ECB toplantısı var. Beklenti bu hafta ve Haziran ayında 25 baz faiz indirimi. FED ise Mayıs ayının ilk haftası toplanıyor. Ekonomik durgunluğu önlemek için beklenti, bu yıl üç faiz indirimin gelmesi. Bu beklentiler ve gerçekleşme halleri, piyasaların dalgalı seyrini biraz daha artıracaktır.
Türkiye ise göreceli pembe dünyasında; Çin’e uygulanacak vergilerin Türkiye’ye fayda sağlayacağı beklentisine insanlar daha çok inanıyor. Geçen hafta da yazmıştım, atlet, pantalon satarak bunu sağlayamayız. Hatta bize olumsuz etkisi olabilir. Çin eğer ABD ye ürün satamazsa yeni pazarları arasında Türkiye olmayacak mı sanıyorsunuz. Türkiye 20 yıl önce iğneden ipliğe Çin malı ile dolmuştu hatırlarsanız. Yine aynısı olmayacak mı?
TÜİK verilerine göre sanayi üretimimiz Şubat ayında, aylık %1,6, yıllık %1,9 daralmış. İşin içine Çin de dahil olursa darala darala darlanmaz mıyız? Avrupa, Afrika ve Türki Cumhuriyetlere ihracatımızı Çin’e kaptırabilir miyiz? Hatta üç ay sonra ABD vergi artışı ile baş başa kalan AB ülkeri de bu lokasyonda ciddi rakibimiz olabilir mi? Yok, yok. Çin işi Türkiye’nin çok işine yarayacak. İnşallah dedikleri gibi olur.
04.04.2025 BDDK ve TCMB verilerine göre;
Yabancı Portföy; İlgili hafta hisse senedinde 445 milyon dolar, tahvilde 2 milyar dolar satış yaptılar. Hissede son üç haftadaki satışları 1,5 milyar dolar oldu. Hadi bu satışı 2024 başından beri görüyoruz ama DİBS ler de alışık değiliz. Son üç haftadaki tahvil satışları 5 milyar dolara ulaştı. 2024 boyunca haftalık böyle bir satışları yok, iki hafta üst üste hiç yok, ayı eksi de kapatıkları tek ay olmadı. Çıkıyorlar. Panik halinde değiller ama çıkıyorlar. Paniğe döner mi, dönmezse gidenler ne zaman geri gelmeye başlar, zaman gösterecek.
MB rezervleri ve DTH; Rezervlerdeki çözülme geçen haftada devam etti. Son üç haftada brüt rezervler 17 milyar dolar, net rezervler 25 milyar dolar, swapsız net rezervler 35 milyar dolar azaldı. Hurmalar, tırmalar bildiğiniz gibi.
Döviz mevduat hesaplarındaki artış ise devam ediyor. TL mevduattan dönen paranın bir kısmı fonlara bir kısmı da dövize kayıyor. Son bir ayda vatandaşlar 8 milyar dolar, şirketler 10 milyar dolar, toplamda 18 milyar dolar döviz mevduatlarını artırdılar.
Dikkat; Yabancı çıkıyor, yerli dövize dönüyor. Çok kritik bir yerdeyiz. Çok kritik. Bunun bir tık ötesi panik. Ekonomin yönetiminin rasyonel kararlar ve davranışlar sergilemesi çok önemli. Cumhurbaşkanı tüm bu olumsuzluğu Türkiye’nin lehine çevirebilir aslında. İmamoğlu ve diğer tüm muhalif zihinleri bıraksın, erken seçim kararı alsın. Dünyada sersem sepet olmuş yatırımcı Türkiye’ye akacaktır.
Krediler; Bayram haftasında kredi kartı harcamalarındaki artış hariç son iki hafta da krediler sakin seyrini sürdürdü. Faizler ise ciddi zıpladı. Ortalama üç aylık mevduat faizleri 400 baz, ortalama bireysel kredi faizleri 500 baz, ortalama ticari kredi faizleri ise 800 baz arttı.
Dünya emtia endeksi; Geçen hafta; “98 puanda çok güçlü destek var. Buranın aşağı kırılması resasyon tehdidinin çok kuvvetli olduğunun kesin sinyali olur” demiştim. 96 puana kadar gevşedi ama haftayı 101 puandan kapadı. Şimdilik yırtık. 98 puan ciddi destek. Her şey yoluna girmeye başlarsa 103 puanın üstünde kalacaktır. Bu hafta 103 puan direnç.
Dolar/TL; Dolar tüm dünya paraları karşısında gevşemeye devam etti. TL karşısında ise üç haftadır altı ayrı yerinden kazığa bağlanmış gibi kıpırdamıyor. Hayırlısı!
Döviz sepeti; Dolar gevşemiyor ama Dolar + Euro karşısında TL değer kaybediyor aslında. Bir ayda 38,38 liradan 40,65 liraya geldi. TL, %6 devalüe oldu, değer kaybetti. İhracatımız için iyi aslında.
Eur/Usd; Euro lehine güçleniyor. Bir müddet daha sürecek gibi. Geçen hafta 1,1075 ve 1,1225 dirençlerini kırdı. Bakalım bu hafta bunların hangisini destek yapacak. 1,1675 seviyesine kadar önünde bir şey yok. 1.1175 seviyesine kadar gelip yeniden 1,14 kırarsa hedefi 1,21 seviyesi olur artık. Dolarla alım, Euro ile satım yapan Türkiye’nin faydasına.
ABD 10 yr tahvil; Sert satış yedi ve %4,60 seviyesini gördü. %4,50 diranç, %4,30 destek. Ama panik hareketler destek ve direnç seviyeleri anlamsızlaştırıyor. Titan Trump’ın ağzından çıkan her sözcük panik yaratabiliyor.
Bist100; Trump’ın gümrük tarifelerini ötelemesi dünya borsalarına nefes aldırdı. Ama daha önceki haftalarda çok ciddi destekler aşağı kırılmıştı. Geçen haftaki sert yükselişler bakalım düşüş için “harika bir kar realizsayonu” mu dedirtecek bizlere? Doğrusu ben her yükselişe mal verecekleri “ayı piyasasının” bundan sonraki döneme egemen olma olasılığını daha yüksek görüyorum.
BİST100 de 9800 – 10000 puan arasına kadar toparlayacak gibi duruyor.

Yorum Yazın