Nasrallah’ın ölümü Hizbullah ve “Direniş Eksenine” büyük darbe. Nasrallah’tan önce, onunla birlikte, İran, Hizbullah, FHKC ve Hamas’tan çok sayıda önemli isim de öldürüldü. “Direniş” tarihi boyunca böyle bir darbe yememişti. Ancak bu darbelerin Hizbullah’ı ve/veya direnişi bitireceğini söylemek için henüz çok erken.
İsrail’in yaklaşık bir yıldır devam eden saldırılarının devamı olarak Lübnan saldırıları sonrası en çok merak edilen başlıklardan biri Lübnan, Ortadoğu ve küresel ne gibi gelişmelerin yaşanabileceği.
Doğrudan ve dolaylı muhataplar açısından bakıldığında kimi uçukluğa varan çeşitli senaryolar dillendiriliyor.
‘Dünya savaşı çıktı çıkacak’ diyenlerden, ‘İsrail Büyük İsrail’i kurana kadar durmayacak’ diyenlere kadar geniş bir yelpazeyi içeriyor bu senaryolar.
Taraflar açısından bakıldığında durumu kısa ve uzun vadeli olarak görmek mümkün mü?
Nasrallah’ın ölümü Hizbullah ve “Direniş Eksenine” büyük darbe. Nasrallah’tan önce, onunla birlikte, İran, Hizbullah, FHKC ve Hamas’tan çok sayıda önemli isim de öldürüldü. “Direniş” tarihi boyunca böyle bir darbe yememişti. Ancak bu darbelerin Hizbullah’ı ve/veya direnişi bitireceğini söylemek için henüz çok erken.
Bu gibi olağanüstü gelişmelerin olağanüstü dönüşümleri de beraberinde getirdiğine şahit olunmuştu tarihte.
İsrail sadece İsrail değil. İsrail; ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin başını çektiği koalisyonun koç başıdır aynı zamanda. O halde buna karşı gelişen yeni dünyanın da olması kaşınılmaz.
İSRAİL SADECE İSRAİL DEĞİL
Elbette İsrail devasa bir askeri güç ve çok ileri bir teknoloji ile saldırınca ‘böyle gider ve İsrail bugüne kadar yazılan bütün efsaneleri yerle bir eder’ diyenlerin daha yüksek ses ile konuşabildiği bir dönemdeyiz. Ancak şu gerçek gözardı edilemez: İsrail sadece İsrail değil. İsrail; ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin başını çektiği koalisyonun koç başıdır aynı zamanda. O halde buna karşı gelişen yeni dünyanın da olması kaşınılmaz. Zaten tek bloklu dünyadan alternatifli dünyaya geçişini sancıları yaşanıyordu uzunca zamandır. Ortadoğu bu bağlamda ilk hesaplaşmanın olduğu sahnedir. Çünkü kendisine karşı alternatif yaratılmaya çalışılan Batı blokuna karşı yıllardır somut mücadele veren tek yer burasıydı ve buradaki örgütlerdi.
Şimdilik bu örgütlere çok büyük darbe vurulmuş olabilir. Ancan bu sancı yeni bir anlayışı da beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Yeni savaş konsepti ile birlikte Ortadoğu’da birçok örgüt artık hem entegre biçimde hem de dağınık düzende İsrail ve küresel güçlere karşı daha güçlü bir savaş verecek. Önümüzdeki 10 yıl bu türden savaşların şekilleneceği yıllar olacak.
Ortadoğu’daki bu savaş küresel olanın bir parçası olarak devam ediyor. Bu nedenle sadece bölge ile sınırlı kalması beklenemez. Sıcak cephe savaşının tüm topraklara yayılması değil mevzu bahis olan.
Tam da yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi tersi bir savaş taktiği ile mücadelenin artık yereller ve küçük birimler de dahil olmak üzere tam anlamı ile asimetrik devam etmesidir.
Özellikle bizimki gibi geri kalmış bölgelerde, ülkelerde krallıklar, emirlikler, devletler emperyalizm karşısında kendi vatandaşının yanında yer almak yerine tam tersi bir durum olarak kendi vatandaşına karşı durmaya devam ettiği sürece düzenli ordu dışı oluşumlar her yerde ortaya çıkmaya devam edecek. Ortadoğu bu gibi örgütlerden / oluşumlardan çok üretti bugüne kadar. Bir sonraki aşaması daha düzenli bir şekilde savaşılması ve yeni oluşumların ortaya çıkmasıdır.
Nasrallah bunun ilk olmasa da en önemli örneğiydi. Ölümü ile birlikte yeni bir dönemin başlangıcını da ilan etmiş oldu.
Bazen öyle olur, hayatınız boyunca vermek istediğiniz mesaj ölümünüz ile olur. Nasrallah’ın ölümüne buradan da bakılabilir.
Yorum Yazın