Ekonominin kamu kesimi dengesiyle cari dengesini gösteren makrofinansal denge toplam arz ile talebin dengesini gösteren makroekonomik dengenin en önemli parçalarından birisidir.
Toplam arz ile toplam talebin kesiştiği noktayı gösteren makroekonomik denge noktasında toplam harcamalar ile toplam gelirler birbirine eşittir. Makroekonomik denge şöyle bir denklemle gösterilir:
(S – I) + (T – G) = (X – M) [İ]
Bu denklemde parantez içinde yer alan harflerin ve ifadelerin anlamları şöyledir:
S: Özel kesim tasarrufları, I: Özel kesim yatırımları, T: Kamu kesimi gelirleri, G: Kamu kesimi giderleri, X: Ödemeler dengesi gelirleri, M: Ödemeler dengesi giderleri.
(S – I) = Özel kesim gelir gider dengesi
(T – G) = Kamu kesimi gelir gider dengesi (bu veriyi kamu kesimi genel dengesi tablosundaki Kamu Kesimi Borçlanma Gereği verisinden alıyoruz.)
(S – I) + ( T – G) = Ekonominin iç dengesi
(X – M) = Cari denge
Bunları oranlar olarak ifade etmemiz gerekirse denklemi şöyle yazabiliriz:
[(S – I)/GSYH] + [(T- G )/GSYH] = (X – M)/GSYH [İİ]
Bu alt dengeler için 2024 yılı verilerini şöyle yazabiliriz
(S – I)/GSYH = ?
(T – G)/GSYH = - 4,9 (kaynak: https://www.sbb.gov.tr/kamu-kesimi-genel-dengesi)
(X – M)/GSYH = - 0,8 (yılsonu için tahmini orandır.)
Bu iki oranı [İ] numaralı denklemde yerlerine koyarsak (S – I) yı da oradan hesaplayabiliriz:
(S - I) + (-4,9) = (-0,8)
(S – I) = - 0,8 + 4,9 = 4,1
Bu verilerin hepsini [İİ] numaralı denklemde yerlerine koyalım:
(4,1) + (-4,9) = -0,8
Makrofinansal denge, yukarıda belirttiğimiz gibi makroekonomik dengenin en önemli iki parçasından oluşur: (T – G) ve (X – M.) Bu iki dengeyi bir arada ele aldığımızda makrofinansal dengenin sıfırdan ne kadar uzak olduğunu bir başka ifadeyle iç ve dış finansman gereksiniminin boyutunu görmüş oluruz. Bu bize aynı zamanda ikiz ya da üçüz açığı da gösterir.
Burada (S – I) yalnızca özel kesimin finansal dengesini verdiği ve ekonominin tümünün tasarruf yatırım dengesi aslında cari denge ile temsil edildiği için bütçe dengesi ve cari dengenin bize makrofinansal dengeyi ya da ikiz açığı verdiğini kabul edebiliriz.
Bu denklemler ve elimizdeki verilerden yararlanarak 2000 yılından bu yana oluşan makrofinansal dengeyi bir grafikle ortaya koyalım (grafikte kullanılan veriler için kaynaklar: https://www.sbb.gov.tr/kamu-kesimi-genel-dengesi ve TCMB; Ödemeler Dengesi İstatistikleri.)
Grafik bize Kamu Kesimi Dengesiyle (KKBG) Cari Denge arasında anlamlı sayılabilecek ters yönde bir ilişki olduğunu gösteriyor (ikili arasındaki korelasyon katsayısı – 0,65’dir.) 2024 yılında izlenen parasal sıkılaştırma sonucu büyümede ortaya çıkan ivme kaybı, cari açığı sıfıra yaklaştırırken kamu kesimi açısından ciddi bir artış ortaya çıkmasını engelleyememiş.
Kamu kesimi açığının parasal sıkılaştırmaya karşın artmasının üç nedeni var: (1) 2023 yılında yaşanan depremlerin yarattığı kayıpların giderilmesi için yapılan kamu harcamaları. (2) Kamu kesiminde israfın bütün hızıyla devam etmesi. (3) Enflasyonun üç yıldır yüksek seyretmesi nedeniyle kamu kesimi borçlanmasının yüksek faizle yapılması sonucu faiz giderlerinin artması.
Cari açığın düşmesinin de üç nedeni var: (1) Enflasyonu düşürmek için izlenen parasal sıkılaştırmanın piyasada yarattığı talep düşüşünden kaynaklanan üretim gerilemesi ve dolayısıyla ithalat düşüşü. (2) Altın ithalatındaki kısıtlamanın yarattığı düşüş. Ki bunun bir kısmının net hata ve noksana yansıyan kaçak altın girişiyle telafi edildiği tahmin ediliyor. (3) Kurdaki sabitleşme eğilimine karşılık ihracatta ve turizm gelirlerinde yaşanan artış.
Önümüzdeki dönemde ekonomi, büyümeye geri dönecekse cari açığın da yükselmesine tanıklık edeceğiz demektir.
----
Bu yazı, yazarın izniyle mahfiegilmez.com adresinden alınmıştır.
Yorum Yazın