Ankara henüz Hamas’a “evet” demiş değil. Katar ise Trump fırtınası öncesi Hamas’tan kurtulmaya çalışıyor. Hamas, Katar ve Türkiye olmazsa İran’a geçebilir mi? İran da çok istekli görünmüyor. Haniye’nin başına gelen diğer Hamas yetkililerinin de başına gelebilir çünkü. Şimdilik bütün olasılıklar açık. Hamas yöneticileri Gazze’ye dönmek zorunda kalabilirler.
Hamas, Ortadoğu’nun gerçeklerinden birisi. En azından şimdilik bu böyle. İsrail ile yani bir devlet ile savaşan bir örgüt olarak Filistin halkının en azından bir bölümünü temsil ediyor.
Bu durum Hamas’ın ideolojisini olumlamamıza sebep olamaz, yine de (biz onaylasak da onaylamasak da) Hamas var.
Ancak içinde bulunduğumuz dönemin Hamas ve Hamas’ı destekleyen / olumlayanlar açısından önemi, geçmişe göre daha sert sonuçlar doğurabilecek olması.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısının bölgedeki pozisyonu açısından uluslararası destek anlamında ilk sonuçlardan birisi Katar’ın Hamas’ın faaliyetlerini kısıtlaması olacak.
Katar şimdilik Hamas’ın bürosunun kapatıldığı iddiasını yalanladı ama gelecekte ne olacağı belli değil. Diğer yandan büronun kapatılmasından daha önemli olan Hamas liderliğinin Katar’da bundan sonra barınıp barınamayacağı. Barın(a)mayacağına daha büyük ihtimal olarak bakılıyor.
Hamas bu durumda kendisine bir yer bulmalı. İran da bir seçenek ancak Türkiye öne çıkan ülkeler arasında.
Nitekim bir süre önce Hamas liderlerinin Türkiye’ye geçeceği iddia edilmişti. Ankara şu ana kadar haberleri doğrulamış değil ancak ABD’den gelen açıklama Washington’ın en azından olasılığın bile önüne geçme, önüne geçemese bile olası sonuçları konusunda uyarıda bulunma niyetinde olduğunu gösteriyor.
Türkiye’nin Hamas liderliğini alenen barındırması durumunda olasılıklar ne olabilir?
Türkiye eğer ABD’yi “Hamas’ı zapt edeceği hususunda” ikna ederse belki de anlaşmalı şekilde ses edilmeyebilir.
Erdoğan Hamas ile ideolojik olarak aynı yerlerden geliyor. Hamas’ın Filistin davası içindeki yerinden çok Müslüman Kardeşler temelli olması Erdoğan’ı duygusal olarak da Hamas’a yakınlaştırıyor.
ERDOĞAN, HAMAS İLE AYNI YERLERDEN GELİYOR
Ancak Erdoğan’ın politika tarzı çek - bırak yaparak koz / avantaj elde etmeye çalışmak olduğu için Erdoğan Hamas’ı da (tıpkı sığınmacılar ya da İsveç’in NATO hikayesinde olduğu gibi) silah olarak kullanmaya çalışabilir.
Bu tarz politika kısa vadede işe yarıyor gözükse de uzun vadede hep zarar verdi.
Erdoğan Hamas ile ideolojik olarak aynı yerlerden geliyor. Hamas’ın Filistin davası içindeki yerinden çok Müslüman Kardeşler temelli olması Erdoğan’ı duygusal olarak da Hamas’a yakınlaştırıyor.
Ancak Hamas birçok ülke tarafından “terör örgütü” olarak tanımlanıyor. Erdoğan eğer Hamas’ı koz olarak kullanma gibi bir düşünceye kapılırsa bir kez daha “terör örgütü destekleyen ülke” durumuna düşürecek Türkiye’yi.
Bir örgütün terör örgütü olup olmadığına elbette bir taraf karar veremez ancak Erdoğan’ın zoru görünce söylemlerinin tam tersini yaptığı da biliniyor.
Ankara henüz Hamas’a “evet” demiş değil. Katar ise Trump fırtınası öncesi Hamas’tan kurtulmaya çalışıyor. Katar’ın yaklaşımı da iki yönlü olabilir:
Türkiye için zikrettiğimiz olasılıkta olduğu gibi Trump’a “bunları ben zaptederim” diyerek kendi kontrolünde tutmak ya da “kusura bakmayın, kendinize yer bulun” demek.
Hamas, Katar ve Türkiye olmazsa İran’a geçebilir mi? İran da çok istekli görünmüyor. Haniye’nin başına gelen diğer Hamas yetkililerinin de başına gelebilir çünkü.
Şimdilik bütün olasılıklar açık. Hamas yöneticileri Gazze’ye dönmek zorunda kalabilirler.
Yorum Yazın